FATMA SERAP EKMEKCİ (Kastamonu) - Sayın Bakanım, öncelikle kıymetli sunumunuz için çok teşekkür ediyoruz sizlere ve Sayın Genel Müdürümüze.

Elbette ki şiddetle mücadele sadece birkaç kurumun omzuna yüklenemez, tüm kurumların ve halkın topyekûn mücadelesiyle sonuç alınabilecek bir hareket olduğunu düşünüyorum. Şiddetin oluşması sonrasında gerek karakol bazında gerekse yargı bazında gerçekten aslında iyi konumdayız. Elbette sistem daha iyi işleyebilir, bu nedenle çalışmalar yapılmaktadır, yapılacaktır da ancak temel sorun, görüyoruz ki şiddet meydana gelmeden yapılacak önleyici tedbirlerde. Bu noktada da en büyük paydaşlardan biri, hatta belki de bana göre en büyüğü Millî Eğitim Bakanlığı. Bu noktadan hareketle 6284 sayılı Yasa'da da zaten sizlere görev ve sorumluluk verilmiştir. Özellikle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde yer alan erdem, değer ve eylem çerçevesinin çok önemli olduğu izahtan vareste, gerçekten bu noktada da anahtar vaziyeti görmekte. Özellikle 6284 sayılı Yasa'da Sayın Bakanım, yönetmeliğinin 41'inci maddesinde şöyle bir düzenleme var: "Ortaöğretim öğrencileri ile yükseköğretim öğrencileri Bakanlığın görev alanına giren konularda sosyal sorumluluk projeleri oluşturmada ya da mevcut projelerin içerisinde yer alma da teşvik edilir." diyor. Bu noktada çalışmalarımız nelerdir Bakanlığımızın yaptığı? 81 ilde neler yapılmaktadır, neler yapılabilir? Ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yine, ayrıca, az önce değinildi ama hayat boyu öğrenme merkezleri çok kıymetli. Ben de Kastamonu'ya her gidişimde, ilçelerimizi özellikle, köylerimizi de ziyaret etmeye gayret ediyorum. Gerek hayat ve öğrenme merkezlerinde gerekse halk eğitim merkezlerinde kadına yönelik şiddetle mücadelede eğitici, öğretici çalışmalar yapılmakta mıdır, nelerdir faaliyetlerimiz? Bu noktada ben bilgi almak istedim.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.