KOMİSYON KONUŞMASI

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce Sayın Başkanın bıraktığı yerden tamamlayayım. Avukatlar da yargının üç sacayağından biridir. Avukatların talebi bütün vatandaşların talebidir, savunmanın talebidir. Dolayısıyla, biz savunmanın talebini burada dile getiriyoruz.

Avukatlara olan bakış açısını ben de mesleğimde deneyimledim, ben de birkaç örnek verebilirim. Evet, ilk başladığımızda -ben Hakkâri Milletvekiliyim- Hakkâri'de ben mesleğe yeni başladığımda hâkimler ve savcıların yanına, 2015 yılında içeriye girebiliyorduk; 2016'da bazıları kapıyı kapattı, bazıları açık bıraktı. Şu an herhangi bir avukatın Hakkâri'de bir hâkimin ya da savcının odasına girme şansı yok. Savcıya girdiğinde, dilekçe ne kadar önemli bir dilekçe olursa olsun, onu savcının korumasına verir, koruma okur, kendisi uygun bulursa savcı beyi rahatsız eder, savcı beye bu şekilde ulaşabiliriz.

ÖMER ÖZMEN (Aydın) - Koruma havalesiyle...

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Tabii, tabii, koruma yapar. Dolayısıyla, bunu biz kaynağında engellemek zorundayız. Kaynağımız ne? Adalet Akademisi. Adalet Akademisi bu eğitimleri verdiğinde... Arkadaşlar, evet, sizin görünüşte de bağımsız olmanız gerekiyor. Halil Bey'in söylediği şeylere bu yönüyle katılmıyorum. Görünüşte de olsa bir yargı erkini elinde bulunduran şahsiyetin bağımsızlığını her türlü koruması gerekir. Evet, doğrudur ama bu, içeriye avukat almama, içeriye şüpheli almama, içeriye sanık almama ya da içeriye vatandaş almamayı kapsamaz. Biz burada kaynağından eğitim verince "Arkadaşlar, avukatlar savunmayı temsil eden kişilerdir." demeliyiz, "Savunmayı temsil eden kişiler de yine bu mesleğin saygın uygulayıcılarıdır." şeklinde... Öncelikle eğitim kurumunda bunu göz önünde bulundurmalıyız ki TBB üyesinin orada bunları açıkça anlatabilme gereği hasıl olsun. Ben İstanbul'da Staj Eğitim Merkezinde eğitim aldım, o dönem Metin Feyzioğlu -Türkiye Barolar Birliği Başkanıydı ya da yanlış hatırlıyor olabilirim, Ankara Barosu Başkanı da olabilir- eğitimi verdiğinde... Şu an size belki yabancı olduğunuz bir şeyi söyleyeceğim, bir şüpheli gözaltına alındığında öncelikle mülakata giriyor. Mülakat bizim kanunumuz gereği olmaması gereken bir şey ama ne yazık ki hükme esas alınan binlerce mülakat örneğini ben sizlere sunabilirim, Feyzioğlu'na o dönem sundum. Mülakatlar yapılıyor. Maalesef ki hâkimler, savcılar mülakata göre de cevap veriyor. Bu durumun olmaması gerektiğinin Adalet Akademisinde bu arkadaşlara öğretilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bu kanaatlerimizi, bu söylediğimiz durumları da göz önünde bulundurursanız sevinirim.

Teklifle öngörülen Eğitim Kuruluyla, eğitim müfredatı ve yıllık eğitim planı taslaklarını onaylamak, eğitim ve öğretim faaliyetlerine ilişkin standartları belirlemek, stratejik planı kabul etmek ve takip etmek gibi kritik görevleri gerçekleştirmeyi umuyoruz. Bahsi geçen kurulun bu görevleri yerine getirirken hâkim ve savcılara verilecek eğitimin niteliğini etkileyeceği açıktır. Dolayısıyla eldeki maddenin yaratacağı olası riskler öncelikle objektif ve bilimsel standartlar bakımından sorgulanmalıdır. Eğitim Kurulunun tarafsız bir yapıda oluşması kurulu oluşturacak üyeler tarafından belirleneceği için üyelerin seçilme süreci büyük önem ifade etmektedir. Maddeyle getirilmek istenen düzenleme, Eğitim Kurulu üzerinde Adalet Bakanlığına büyük bir etki alanı öngörmektedir. Kurula başkanlık edecek olan bakanın bizzat kendisi ya da seçeceği bir yardımcısı olacaktır dolayısıyla yönetim gücü bakanlık tarafından kullanılacaktır. Yine, Kurulun diğer üyeleri de Bakanlık Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdüründen oluşacaktır. Cumhurbaşkanınca atanacak olan akademi başkanı ise bir diğer üyedir. Anılanların yanında, dört yıl süreyle görev yapacak diğer üyelerden 6'sı HSK tarafından, 2'si de YÖK tarafından seçilecektir. Anlatımı yapılan kompozisyon Hükûmetin doğrudan etkisini göstermektedir. Hükûmetin etkisini yansıtacak bir Eğitim Kurulunun yargı bağımsızlığının aksine sonuçlar yaratacağı da güçlü bir olasılık olarak öne çıkmaktadır.

Sonuç olarak, eldeki maddenin kanunlaşmasıyla kurulacak olan Eğitim Kurulunun tayin edeceği eğitim stratejisiyle birlikte, Hükûmetin ideolojik beklentilerini taşıyan hâkim ve savcıların ortaya çıkması ve yargı bağımsızlığının aksine sonuçlar oluşturma riski söz konusudur.

Maddenin teklif metninden çıkarılmasını teklif ediyoruz. Aksi durumda da bu TBB'den gelecek olan üyenin de Kurulun o sayılan üyeleri içine dâhil edilmesini talep ediyorum.

Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.