SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Şimdi, yargılama sürecinin nihai hedefi hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak. Hukukun üstünlüğü hâkim kılınırken, tabii, bireylerin temel hak ve hürriyetlerinin de ihlal edilmemesi gerekir o süreç bakımından. Dolayısıyla ben önerinin isabetli olduğunu düşünüyorum. Yargılama süreci sadece iddia makamından ve hüküm makamından oluşmuyor, aksine o sürecin en önemli parçası savunma makamı; savunma makamının yerine getirdiği görev ise aslında vatandaşların temel hak ve hürriyetlerinin korunmasının sağlanması çünkü davalıyı ve davacıyı hukukun üstünlüğüne göre savunuyor. Biraz önce de belirtmiştim, adil yargılanma hakkının yargılama sürecine hâkim kılınması ve bu suretle de hukuk devleti ilkesinin yargılama sürecine hâkim kılınması için savunma makamına hak ettiği saygınlığı kazandıracak düzenlemelerin yapılması lazım. Bu sebeple de evet, Adalet Akademisi çok önemli bir fonksiyon icra edecek ve daha orada iş başlayacak. O süreçte gerçekten Barolar Birliği temsilcisinin yer almasının bence nihai hedef bakımından önemli bir sonucu olacaktır. Üstelik şunu da hatırlamamız gerekiyor: Ben 1980-1984 yılları arasında hukuk fakültesi eğitimimi aldım -yani kırk yıl oluyor- o tarihte Türkiye'de 3 tane hukuk fakültesi vardı, şu an Türkiye'de 9'u Kıbrıs'ta olmak kaydıyla 92 hukuk fakültesi var ve bu gerçeği kabul edelim ki Türkiye'nin 92 hukuk fakültesinde kaliteli eğitim verecek öğretim üyesi kadrosu yok. Siz de bu mesleği icra eden değerli bir akademisyensiniz. Hâliyle zaten Adalet Akademisi öyle bir işlev yerine getirecek ki fakültelerde yeterince işlenmemiş, yeterince ele alınmamış konular orada ele alınmış olacak. O nedenle ben önergenin isabetli olduğu kanısındayım.

Teşekkür ediyorum.