| Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Görsel basının kendiliğinden salondan çıkmasına, TBMM Genel Kurulunda Sağlık Bakanlığının 2025 yılı bütçe görüşmelerinde Bakanın konuşması esnasında yaşananlara ve Sağlık Bakanının Komisyonun bugünkü toplantısında bulunmamasına ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 12 .12.2024 |
SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Basın mensubu arkadaşların kendiliğinden çıkması, maalesef, biraz kaygı verici; demek ki çok içselleştirmişler sürekli onların çıkarılıp onların dışında bütün görüşmelerin yapılmasını. "Sansür" demek istemiyorum çünkü zaten yazılı basından arkadaşlarımız burada, öyle bir uygulama yok ama fazla içselleştirmişler.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Acaba şöyle mi oluyor? Toplumsal olarak bakınca şiddet rating yapıyor, şiddetsizlik yapmıyor mu?
SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sağlık Bakanlığından gelen bürokrat arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyorum önce.
Şimdi, Genel Kurulda yaşananlar elbette ki bu Komisyonun konusu değil ama takdir edersiniz ki hepimiz de dün gecenin şokundayız, çok geç saatlere kadar süren, çok da tatsız, incitici bir tartışma ortamı vardı. Şunu söylemek istiyorum: Bazı konular siyasetüstü. Şimdi, burada biz uzlaşabilsek aslında bunları yaşamayacağız. Yani bir ülkede bebekler, onları yaşatmaya çalışmakla sorumlu hastanelerde, hastane odalarında doktorların eliyle katlediliyorsa, iktidardaki kim olursa olsun, Sağlık Bakanının adı ne olursa olsun, muhalefettekilerin isimleri ne olursa olsun infial yaratması gereken bir konudur bu ve hepimizin aslında yani sadece muhalefetin değil hepimizin de bu yaşananlar karşısında öfkelenme hakkımızın olması gerekir çünkü bu, öfkelenilecek, duygularımızı zaman zaman kontrol edemeyebileceğimiz çapta bir trajedidir. Şimdi, burada uzlaşabilsek aslında sonrasında yaşanan tartışmalara vesaireye belki böyle daha tahammüllü bakabileceğiz. Dolayısıyla Sayın Bakanın, kendi açısından, Sayın Bakana yöneltilen birtakım eleştirilerin ya da suçlamaların dozunu aştığını düşünüyor olabilir ama yaşanan trajedinin çapı doğrultusunda ve sorumluluk makamında oturması bağlamında da tahammül etmesi gerekir, biz bunu bekleriz. Bu, şey demek değil yani hepimizin hakaret özgürlüğü demek değil ama tahammül etmekle yükümlüdür. Dolayısıyla dün gece yaşananlardan sonra biz isterdik ki -Kayıhan Hocamın dediği gibi- Sayın Bakan burada olsun, en azından kendini anlatamadığını düşünüyorsa da burada fırsatı varken daha sakin bir ortamda birkaç cümleyle kendini daha rahat ifade etsin, edemediğini düşünüyorsa dün gece. Ama biz de özür beklentimizi kendisine iletelim ve hem Meclisin manevi şahsından hem de özellikle ben İYİ Parti Grubu adına da söylemek istiyorum, Grup Başkan Vekilimiz Turhan Çömez'den de kullandığı o bütün aşağılayıcı, hakaretamiz ifadeler için özür dilesin. Ben bürokratları aracılığıyla özür beklentimizin kendisine iletilmesini de talep ediyorum. Yani bundan sonrasında zaten Komisyonun kendi konusu çerçevesinde verimli çalışacağımıza inanıyorum ama bunu iletmek de hakkımız bizim.
Teşekkür ederim.