RUKİYE TOY (Sivas) - Aslında, siz "Genel Kurulda konuşulsun." dediniz ama böyle söyleyince de cevap hakkı doğdu dolayısıyla.

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Ama siz de Suriye'yi konuştunuz.

RUKİYE TOY (Sivas) - Orada kadınları konuştuk. "Kadın" deyince biz ırk, dil, din ayırmadan kadın şiddetini konuşuyoruz. Yani hiçbir mazlum kadına dinini sormayız, ırkını sormayız, dilini sormayız; mazlum, mazlumdur, o yüzden burada konuşulmalıdır kayıtlara geçmesi açısından. Fakat Başkanımız uyarmıştı "Genel Kurulda konuşulanları konuşmayalım." diye.

Bazı şeyler etki-tepki meselesidir. Sıralara vurulup "İstifa, istifa!" diye bağırılırken, "Küstah!" diye hakaret edilirken Sayın Bakanımızın da üslubunda bir değişme olmuş olabilir. Bu, karşılıklı olduğu için yani eğer bir fırsat verilseydi, sükûnet sağlansaydı, sorular usulünce ve üslubunca olsaydı Sayın Bakanımızın da usulünce ve üslubunca cevap vereceğini hepimiz görebilirdik, dinleyebilirdik. Fakat ortam o kadar gerildiği ve sıralara, masalara vurulduğu için de kimse kimsenin dediğini duyamadı. Bu anlamda eğer bir özür varsa karşılıklı olmalıdır.

Teşekkür ederim.