| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/597) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 23 .02.2016 |
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; söz konusu madde düzenlemesiyle özel istihdam bürolarının hak ve yükümlülükleri düzenlenmiştir. Burada ilk aşamada sorunlu bir durum yaratılmıştır. Bir yandan özel istihdam bürolarının kiralık işçilik işlemlerinden dolayı Borçlar Kanunu çerçevesinde yapılan sözleşme bedelini işverenden alacağı, bunun dışında işçilerden herhangi bir bedel alamayacağı düzenlenirken diğer yandan nitelikli işçilerden ayrıca hizmet bedeli alabileceği düzenlenmiştir. Bunu ilk başta da söylemiştim yani bu 1929'daki o krizde bu özel istihdam büroları çıktığı zaman bununla ilgili işçilerin sömürüldüğü ve özel istihdam büroları tarafından işçilerden ücret alındığı ortaya çıkmıştı ve bizim kuşkumuz burada da aynı durumun olabileceği yönündedir. Yani burada da ayrıca hizmet bedeli alabileceği düzenlenmiştir. TİSK'in değerli Genel Sekreteri "O kadar değerli makineler, elbette ki biz bu konudaki yetkin insanları alacağız." derken işte o yetkin insanlardan, bu işi bilen insanlardan özel istihdam bürolarının o işi bulabilmek için de ayrıca bir komisyon alacağının önünün açılacağı görülüyor. Bu doğrudan işçi simsarlığına dönüşen bir sistem yaratılması anlamına gelmektedir. Bu da yetmemiş, bu istisna durumun düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılmıştır.
Alt Komisyonda bu duruma ilişkin sadece aracılık faaliyetleri için istisna olarak belirli mesleklerden hizmet bedeli alınabileceği düzenlenmiştir. Bu yerinde bir düzenlemedir. Ancak ödünç işçilik için bu tür bedellerin alınması hâlinde yaptırım yeterli değildir. Bu yaptırımın daha da etkin hâle getirilerek düzenlenmesi ve işçinin korunması gerekmektedir.
Yine bu maddede yükümlülükler tanımlanırken 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde ortaya çıkan yükümlülüklerin ve hakların nasıl uygulanacağına ilişkin düzenlemeler eksik bırakılmıştır. 5510 Sayılı Kanun'la getirilen düzenlemeler hususunda eksiklikler vardır.
Sırayla bunları ele alırsak birinci soru şudur: Ev hizmetleri 6331 sayılı Kanun kapsamında değildir. Bu durumda ev hizmetlerinde faaliyet gösteren bu özel istihdam büroları için nasıl bir koruma önlemi alınacaktır? Ev hizmetlerinde çalıştırılan işçiler nasıl korunacaktır? İşçi kiralayan firma da 6331 sayılı Kanun çerçevesinde doğrudan sorumlu olacak mıdır? Gözetim ve denetim yetkisi olacak mıdır? Başka bir işverenin iş yerinde çalışan işçi için iş cinayeti söz konusu olduğunda işverenlerin müteselsil sorumluluğu olacak mı? 5510 sayılı Kanun çerçevesinde iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına göre iş yerindeki sorumluluklar düzenlenmiştir. Buna göre eğer kişi ölürse veya malul kalırsa bu durumda kusursuz sorumluluk ilkesi nasıl işletilecektir? Kusur sorumluluğu nasıl tespit edilecektir? İşçinin bu hakları düzenlenmemiştir.
Aynı şekilde, bu işçiler hastalık sigortası hakkından nasıl yararlanacaklardır? Bilindiği üzere, hastalık sigortasından yararlanabilmek için ilk şart, hastalık tarihinden önceki bir yıl içerisinde en az yüz yirmi gün prim ödemiş olma şartıdır. Bu şart nasıl yerine gelecektir? Aynı şekilde kiralama işlemi sona erdiğinde sigorta primleri ödenmediği takdirde nasıl bir yola başvurulacaktır? Bu işçiler için prim ödenmediği durumlarda hastalık sigortasından tedavi giderleri doksan artı on günün sonunda hem kendileri hem de aileleri için yapılamayacaktır, genel sağlık sigortasından da çalışmadıkları süreler için prim ödemeden yararlanamayacaklardır. Bunun nasıl aşılacağı belli değildir.
Yine, bu işçilerin emeklilik hakları nasıl düzenlenecek? Bu işçiler yıllarca prim ödeyecek ama emekli olamayacaklardır. Örneğin kiralık bir işçinin yılda ortalama dört aylık bir çalışmayla emekli olabilmesi için gerekli minimum primi ödeme süresi kırk beş yıldır. Normal emekli olabilmesi için altmış yıl çalışması gerekmektedir. Buna ilişkin hiçbir düzenleme yoktur.
Ele almak istediğim son konu ise bu işçilerin sendikalaşma ve toplu pazarlık haklarıdır. Sayın Bakan, bizlere ilk gün dağıttığınız broşürün son sayfasında açık bir biçimde "Bu işçiler sendikal haklardan yararlanacaklar." diye bir ifade kullandınız. Bu ifadeyle yasa tasarısı birbiriyle çelişmektedir. Şu andaki mevzuatımıza göre bu işçiler herhangi bir sendikaya üye olamazlar. Niye diyeceksiniz? Birincisi, bizim örgütlenme sistemimiz iş kolu esasına dayanmaktadır. Bu iş kollarının belirlenmesi de İşkolları Yönetmeliği gereğince NACE Revize 2 kodlarına göre yapılmaktadır. Bu kodlara göre söz konusu özel istihdam büroları 10 no.lu iş kolunda olan iş bulma acentelerinin faaliyetleri ya da geçici iş bulma acentelerinin faaliyetleri şeklinde tanımlanmıştır, oysa bu işçiler büro faaliyetleri görmemektedirler. Bu işçilerin başka işverenlerin iş yerlerinde yaptıkları faaliyetler bu iş kolunun faaliyetinin dışındadır.
Sayın müsteşar "Sendikalarla anlaştık. Genel işler iş koluna koyacağız." demektedir ancak bu da sorunludur. Bunun sorunu da şudur: Bizim mevzuatımıza göre toplu sözleşme yetki başvurusu yapıldığında o iş yerinde çalışmakta olan işçilerin yarıdan bir fazlasının üye olması gerekir. Dolayısıyla, bu işçiler geçici olarak kiralandıkları dönemde özel istihdam bürosunun iş yerinde çalışmadığı için nasıl örgütlenebileceklerdir? Gittikleri yerlerde fiilen yaptıkları işlerde örgütlenebilecekler midir? Hukukçulara göre mevcut durumda bu mümkün değildir. Mutlaka 6356 sayılı Kanun'da düzenleme yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Yine, bu işçilerin gittikleri iş yerlerinde eğer bir sendika toplu iş sözleşmesi imzalamışsa ne olacağı sorusu da gündeme gelecektir. İmzalanmış olan toplu sözleşmelerin bu işçilere otomatik olarak uygulanması mümkün değildir. 6356 sayılı Kanun'a göre sendika üyesi olmayan işçilerin toplu sözleşmeden yararlanmalarının yolu dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır ki ilk günkü konuşmalarımızda da bunu ifade etmiştik. Eğer işçi kiralayan firma işçilerini imzalanmış bir toplu sözleşmeden yararlandırmak istiyorsa bunun yolunun da açılması gerekir.