MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Sayın Başkanım, ben de sunum yapan değerli hocalarıma çok teşekkür ediyorum, çok sağ olsunlar.

Yalnız şunu belirtmek istiyorum: Yani insanoğlu bugün yaratılmadı, binlerce yıllık, yüz binlerce yıllık bir süreci geride bıraktık. Hani sanki bugün bu olaylar oluyor, bugün keşfediliyor gibi bir algı oluşuyor. "Aile" denen bir kavram var bu süreçleri bu tecrübeyle atlatmış, çocuk yetiştirmiş. Hani fakir olunca veya eğitimsiz olunca sanki bu işlerin tek kaynağı gibi anlatılıyor. Oysaki en son İstanbul'daki olayda bile bunu fakirlikle sadece izah etmek ne kadar doğru, ne kadar bilimsel? Bence "aile" kavramının çok ciddi manada ele alınması lazım. Hani Değerli Başkanım, çok güzel anlattı, aileyi, anneyi ayrı, babayı ayrı, çocuğu ayrı alıp, ebeveynleri ayrı ayrı alıp bunları ayrı ayrı konu edinirsek çekirdek bir aileyi de bence hedef almış oluruz. Bu işi de ailenin içinde bir bütün olarak ele almamız lazım. Hani sadece ve sadece şöyle söyleyeyim: İşte, çocuğu bir robot gibi alıp ele... O çocuğun annesine karşı sorumluluğu var, o çocuğun çevresine karşı sorumluluğu var, o çocuğun dedesi var, dedesinin dedesi var, bir gelenek var, görenek var. Hani bunları da yok sayıp, bu birikimi, bu tecrübeyi de yok sayıp sadece ve sadece bilimsel bir şey üzerinden gidersek bence biraz eksik kalır. Manevi yönü de bu işin olması lazım. Bu konuda da sizlere çok iş düşüyor. Bence bu konunun da üzerine eğilmeniz lazım, bu konuda da bizi yönlendirmeniz lazım.

Sağ olun.