SEVAN SIVACIOĞLU (İstanbul) - Bu güzel sunumlar için Sosyal Güvenlik Kurumumuzun yetkililerine teşekkür ederim.

Şimdi, ben Saadettin Hocama destek olması açısından... İstanbul'da ben de şahit oluyordum, bu onkoloji hastaları yani kemoterapi, radyoterapi gören hastalarımız A grubu büyük hastanelerden, sizlerle anlaşması olmayan hastanelerden faydalanıyorlardı yani biliyorsunuz, geliyorlardı, petlerini çektiriyorlardı, orada çeşitli tedaviler yapılıyordu. Bu benim duyumum "Ya bütün hastane bütün bölümleriyle sosyal güvenliğe dâhil olsun veya bu bölümler iptal olsun... "Yani bu nedenle biraz mağduriyet yaşandı; bunu tespit ettim.

Onun haricinde, az önce... Ben de özel sektörde çalıştım, sonuçta, bu faturalandırmalarla ilgili gidip biz de anlatıyorduk, hatta -şahsen benim kendi mesleğim değil, ben ortopedistim- dosyalarla ilgili bir süre sonra ben biraz daha uzun kalmaya başladım, başka hastaneler de bana sormaya başladılar "Hocam, bu doğru mudur, değil midir?" diye. Ama bir ameliyat yapılmışsa gerek var mı, yok mu, bence bu sosyal güvenlikteki doktorlarla... O kurumda olmaması... Bu, bence Sağlık Bakanlığıyla ilgili bir konu. Şimdi, ameliyat yapılmış ve önünüze bir fatura geliyor, miktar bu; ödeyeceksiniz, bu ödenecek ama bu ameliyat gerekli mi, değil mi... İşte, mesela iki taraflı protez yapılmış "Bir taraflı yapılsa yeterli değil miydi?" diye bunu değerlendirecek olan yer bence Sağlık Bakanlığı, siz bu konuda... Çünkü olayın çoğunu çözecek bir şey bu. Yani ben bunu değerlendirmenizi istiyorum.

Bir de bizim bu kullandığımız ortopedik malzemeler örneğin... Son zamanlarda Türkiye'de olan büyük firmaların çoğu ayrıldı, onların burada temsilcileri kaldı; orada istenen farklar son zamanlarda çok artmaya başladı firmalar tarafından yani özel sektörde bile ekstra fark olarak isteniyor. Bunlar üniversite hastanelerinde, kamu hastanelerinde mecburen alınmak zorunda oluyor çünkü bu malzeme kullanılacak, bir muadili de olmuyor bazen. Bununla ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum.

Teşekkür ederim.