EROL KELEŞ (Elâzığ) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri ve değerli misafirler; hoş geldiniz diyorum. Sunumunuz için de teşekkür ediyorum.

Tabii, konuşmanın başında Kayıhan Bey bir soru sordu ve siz o soruya bir cevap verdiniz. Aslında bence en önemli noktalardan biri oydu. Cevap şu şekildeydi, aslında yoğun bakım hasta sayısının bu kadar yüksek olmasının sebeplerini ortaya koymaktı ve siz bu konuda gereksiz hastaların yoğun bakıma yatırıldığını veya yoğun bakımda olan hastaların uzun süre, gereğinden daha uzun süre yoğun bakımda yatırıldığını söylediniz ve hatta bunun için de bir komisyon kurulması öneriniz oldu enfeksiyon hastalıkları yöneticilerden, biyoetik ve aynı zamanda yoğun bakımcıların oluştuğu. Evet, bu gerçekten mantıklı geliyor. Peki, bunu özel hastanede nasıl uygularsınız? Bunu özel hastanede uygulayabilir misiniz? Bunun için bir yönteminiz var mı? Bu birinci sorum.

İkinci soru; tabii, yüzde 52'lik bir rakamımız var özel hastanelerde yoğun bakım sayısı. Ben Yenidoğan Dernek Başkanımıza şunu sormak istiyorum: Normalde yenidoğan uzmanının olmadığı bir yerde yenidoğan hastası kabul edilebilir mi? Bunun için özellikle birinci, ikinci ve üçüncü basamak... Yoğun bakımlar için söylüyorum. Şimdi, biliyorsunuz, yoğun bakımlarda aslında Hemşirelik Yönetmeliği'ne göre bir yoğun bakımda 1 hemşire yönetmelikte 2 hastaya bakabilir. Şimdi, bu kadar yoğun yenidoğan hastanın olması ya da daha doğrusu yenidoğanların bu kadar kalabalık olmasında acaba hekim sayısı ya da bakmakla yükümlü olduğu sayıya bir sınırlama konulabilir mi? 1 hekim, 1 yoğun bakımda kaç çocuğa hizmet verilebilir? Bunun bir standardı sağlanabilir mi?

Üçüncü sorum da şu olacak: Yüzde 30'luk rakamdan bahsediyoruz. Yani yetişkin, çocuk ve yenidoğan yoğun bakımlardaki hasta sayısının toplam hasta sayısının yüzde 30'unu geçemeyeceğini söylüyoruz. Böyle bir uygulama var. Bu yüzde 30'luk rakamın bir bilimsel dayanağı var mıdır? Bu yüzde 30'luk rakam belirlenirken neye dikkat etmek gerekir? Sizin düşünceniz nedir? Yani hangi kriterler, hangi bilimsel veriler, nüfus mudur ya da bir on yıllık geçmişin taranması mıdır? Bu konudaki düşüncelerinizi de almak istiyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN İSHAK ŞAN - Buyurun.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI ALPAY AZAP - Aslında bununla ilgili biz uzmanlık dernekleri bir araya gelip bir politika rehberi yayınladık Sayın Vekilim bundan altı sene önce, Türkiye'de böyle bir tartışmayı başlatmak için yani yoğun bakımda hastaların -"nafile tedavi" deniyor buna dünyada- nafile tedavi görmemesi için. Özel hastanelerde de bu tür komisyonlar oluşturabileceğini düşünüyorum. Sonuçta farklı disiplinlerden insanlar, zaten yoğun bakım varsa multidisipliner şekilde takip ediyordur hastayı. Orada da oluşturulabilir.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - İşin içine maddiyat girdiği an...

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI ALPAY AZAP - Ama en azından komisyon imza atmış oluyor onun altına, bir de öyle düşünmek lazım.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yani sorumlu sayısını artırıyorsunuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI ALPAY AZAP - Sorumlu sayısını artırmış oluyoruz ama tabii, yine orada da denetim gerekiyor, işleyişi değiştirmek gerekiyor.

Bununla ilgili rakamlar var. Yüzde 10 civarı hani yüzde 20'yi aşmaması beklenir normal koşullarda eğer nafile tedavi yapmıyorsanız.