ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de herkesi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Çok kıymetli bilgiler verildi burada. Buraya kadar gelip bu kıymetli bilgileri veren kıymetli sektör temsilcilerine ve hocama da teşekkür ediyorum. Ben de uzun yıllar prematüre bebeklerin gözlerine baktım, on yıl boyunca göz doktoruyum. Nasıl zor şartlarda çalıştığınızı biliyorum, çok ağır bir iş yapılıyor yenidoğan servislerinde.

Dünyada kendini ispatlamış bir sağlık sektörümüz var. Yani bu hem deprem dönemindeki operasyonuyla hem pandemi dönemindeki göstermiş olduğu performansla, hakikaten dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemimiz var; bunu dünyaya baktığımızda net bir şekilde görüyoruz. Ama tabii, hiçbir yerde tam mükemmel sağlık sistemi yok, elbette ki eksikleri var, düzeltilmesi gereken yönleri var. Bir de sağlık dinamik bir sektör yani dün konuştuğumuzu yarın konuşamıyoruz, başka şeyleri konuşuyoruz yani kendini yenileyen bir sistem sağlık sistemi. Burada konuyla alakalı sektördeki kıymetli hocalarımız ve Oda Başkanımız kıymetli bilgiler verdiler; çeteyle ilgili -çeteyle ilgili diyelim, "yenidoğan"ını atıyoruz- bilgiler verildi. Bilimsel yönünü kıymetli hocamız burada güzel anlattılar. Ama şöyle; işin özetini, işin özünü görmemiz adına ben özel sektör temsilcilerimize bir soru sormak istiyorum. Neticede burada bir çetenin başında bir doktor var, usulsüz sevkler var ve usulsüz sevklerle birlikte hasta yönlendirme var. Bu hasta yönlendirilmesi sonucunda da hayatını kaybetmiş bebekler var ve zarara uğratılmış bir SGK var. Özel sektör burada -ama özet olarak rica ediyorum- "Şurada, şurada, şurada eksiklerimiz vardı ve bu eksikler neticesinde de bu olay, bu çeteleşme ortaya çıktı." diyebileceğiniz noktalar var mı? Net bir şekilde, özel sektör temsilcilerine...