ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, öncelikle, Sayın Feyzi Berdibek ve Sayın Mehmet Ali Çelebi Beylere teşekkür ediyoruz. Bizi bu konuda bir önergeyle, kanunda eksik olduğu düşünülen ve muhalefet tarafından da dile getirilen hususlar, Anayasa’nın 20, 21, 22'nci maddelerindeki; Anayasa’nın 13'üncü maddesine göre kişisel temel hakları sınırlamaya yönelik gerekçeleri konuldu ve bu bir suç soruşturması olduğunda CMK'nin 161'inci maddesindeki cumhuriyet savcısı da işin yine başına gelmiş oldu, Cumhuriyet savcısı veya Başkan. Az önce bir Sayın Vekilimiz de söyledi Başkan "Arama yapılsın." dedi; cumhuriyet savcısı "Hayır, arama yapmayacaksınız." derse cumhuriyet savcısının dediği geçerlidir çünkü suç soruşturması kapsamında yetki tamamıyla cumhuriyet savcısınındır. Dijital dünya -az önce de söyledim- çok hızlı değişiyor, inanılmaz derecede anlık işler oluyor. Bir anda, yaklaşık bir ay kadar önce büyük bir bankamızda bir gün boyunca bir sıkıntı yaşandı. Şimdi, bunu birkaç tane "hacker" yapmış da olabilir. Gece saat üçte eğer bu kurumumuz, bu kurumumuzun uzmanları, başkanlığı başka altyapılarımıza, diyelim ki elektrik, iletişim altyapımıza veya bir başka altyapımıza saldırı olduğunda buna o anda müdahale etmezsek daha büyük zararlarla karşılaşırız. Kanunun Başkanlığa verdiği yetki yalnızca ve yalnızca kritik altyapılara yapılan siber saldırıyı önlemek, onun öncesi hâline getirmek; bu saldırıyı yapanların "log" kayıtlarını ve saldırının izleriyle sınırlı bilgileri alıp onları cumhuriyet savcısına ve ilgili yere iletmekle görevli. Yani uzmanlar geldi, kurumun bütün bilgilerini aldı, aldığı bilgiler "log" kayıtlarıyla belli; ilgisiz, yetkisiz alırsa o kurum da şikâyet ettiğinde mutlaka bunlar ortaya çıkacak ve suç işlediği belirlenecektir. Kanun, kendi amacıyla sınırlı bir bilgi almayı zorunlu kılıyor; öyle sınırsız bir bilgi gibi bir yetkisi yok. Bir kişi, kamu görevlisi bu yetkisini aşarak suç işlerse mutlaka Ceza Kanunu'ndaki ve diğer kanunlardaki müeyyideler görülür. Bu hâliyle -Adalet Bakanlığındaki arkadaşlarımızla da diğer arkadaşlarımızla da istişare ettik- kanunun Anayasa'ya aykırılığıyla ilgili bir sorun kalmadığı kanaatindeyiz ama tabii, hukukta son sözü hâkimler söyler; orada da Anayasa Mahkemesi farklı bir değerlendirme yaparsa hep beraber uyarız.