CEVAHİR UZKURT (Niğde) - Sayın Başkanım, bir bilgi verebilir miyim.

Bunu siyasi bir söylem olarak değil de gerçekten bilinmesi gerektiği için söyleyeceğim. Az önce sayın vekilimiz TÜBİTAK'ta bazı projelerin desteklenip bazılarının desteklenmediğini ve burada sanki doğru olmayan bir şey olduğunu ima etti yanlış hatırlamıyorsam. Tabii, bizim siyasetçi olarak sadece projelerin ismine bakarak, içeriğinin, akademik derinliğinin, AR-GE niteliğinin ne olduğunu bilmeden "Şu projelerin desteklenmesi doğru, bunların desteklenmemesi doğru değil." gibi bir yaklaşımı açıkçası çok isabetli bulmam. Neden? Çünkü bakın, Başkanımdan aldığım bilgiye göre TÜBİTAK geçtiğimiz yıl 10.246 tane projeye destek vermiş, 10 binin üzerinde AR-GE projesine. Değerli arkadaşlar, aslında projenin desteklenmesine TÜBİTAK karar vermiyor. TÜBİTAK ne yapıyor? Gelen projeleri ilgili uzmanlıklarına göre, yine üniversiteden, sanayiden hocalarımızdan sanayicilerimizden projelerin değerlendirilmesi için komisyon oluşturuyor, kurul oluşturuyor, onlar değerlendiriyor, TÜBİTAK'a diyor ki: "Bunun niteliği budur, puanı şudur." Dolayısıyla, TÜBİTAK da bir eşik puan belirliyor zaman zaman bütçesine göre ve hocaların ya da komisyon üyelerinin verdiği karar doğrultusunda bunları destekliyor ya da desteklemiyor. Aslında kararı veren TÜBİTAK değil. Yine, projelerin izlenmesini de uzmanlık alanlarına göre öğretim üyelerine yaptırıyor. O açıdan, hani TÜBİTAK'ın yönetim olarak, idari anlamda Başkan ya da Yönetim Kurulunun, ilgili birimlerin daire başkanlıklarının filanca projeyi destekleyelim falancayı desteklemeyelim diye bir tasarrufunun olmadığını Komisyona arz etmek isterim.

Bir de pozitif bilimleri desteklemek gibi bir görevden bahsedildi. TÜBİTAK'ın görevi sadece pozitif bilimleri desteklemek değil. O zaman, sosyal bilimleri, psikolojiyi, sosyolojiyi, iktisadı, ekonomiyi bilim olmaktan saymayalım ya da çıkaralım ya da TÜBİTAK bunları desteklemesin şeklinde bir yaklaşım olamaz. TÜBİTAK'ın görevleri "bilimsel ve teknolojik ilerlemeleri desteklemek" diye geçer kuruluş kanununa bakarsak. O açıdan, TÜBİTAK bir taraftan pozitif bilimleri yani deneysel araştırmalara dayanan, fizik, kimya gibi bilimleri destekleyebildiği gibi, o alanlardaki projeleri destekleyebileceği gibi, aynı zamanda, psikoloji, sosyoloji, teoloji ya da ekonomi gibi diğer alanlarda yapılacak bilimsel projeleri de desteklemekle mükelleftir.

Teşekkür ediyorum, arkadaşlarımın affını istiyorum araya girdiğim için.