| Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Kamu Başdenetçisi Mehmet Akarca ve Kamu Denetçisi Fatma Benli Yalçın tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .01.2025 |
SÜMEYYE BOZ (Muş) - Öncelikle ben de yeni görevinizde başarılar diliyorum ve yapmış olduğunuz sunum için teşekkür ediyorum.
Aslında şimdi, kadına yönelik şiddetle mücadelede kurumların gerekli görevlerini, sorumluluklarını yerine getirip getirmemelerini denetleme meselesi hakikaten şu anda kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında başvurulması gereken ve dikkatle ele alınması gereken bir husus çünkü cezasızlık politikalarından söz ediyoruz, bunun nasıl algılandığından söz ediyoruz. Ancak bunun sosyal medyaya, yayın organlarına nasıl tesir ettiğinden bahsederken ilgili kurum ve kuruluşların bu konuda kendi üzerine düşen misyonu ne kadar yerine getirip getirmediği de aynı derecede önem arz etmekte.
Şimdi, Kamu Denetçiliği Kurumunun aslında yapmış olduğu işler ve yapmış olduğu çalışmalara gelince şunu belirtmek istiyorum: 2018 yılında 17.585 başvurunun 31'i, 2019 yılında ise 20.968 başvurunun 9'u kadın haklarıyla ilgiliymiş. Yani bu iki yıl arasında yüzde 70'e varan bir düşüş söz konusuyken sizin kendi Kurumunuz buna dair bir çalışma yaptı mı, düşüşün sebebinin ne olduğuna dair herhangi bir araştırması oldu mu? Buna dair bir bilgi paylaşırsanız seviniriz.
Bunun dışında, sunumunuzu yaparken çok kıymet verdiğim, değerli bulduğum bir açıklamada bulundunuz; cezaevlerinden gelen kadın ve çocuklarla ilgili şikâyetleri ve onların talepleri doğrultusundaki işlemleri dikkate aldığınızı ve bu görüşmeleri yaparken de ilgili cezaevi kurullarından herhangi bir idari mensubun olmadığını ifade ettiniz. Bu gerçekten de çok kıymetli çünkü şöyle bir mesele var: Her ne kadar bu konuyla ilgili iddialar kabul edilmese de cezaevlerinden gelen hususlar hiç öyle demiyor. Bire bir bize gelen başvurular, bire bir bize gelen mektuplarda da bu durum açıkça ifade ediliyor. Hem cezaevlerindeki kadınlara, çocuklara yönelik müdahaleler hem de çıplak arama meselesi de aslında yine şiddetin ve tacizin başka bir boyutu olarak kendini göstermekte. Bu konuyla ilgili size ulaşan, özellikle çıplak aramayla ilgili size ulaşan herhangi bir başvuru var mı? Bunu merak ediyorum.
Bunun dışında, tavsiye kararlarına uymayan kurum ve STK'lerle ve vakıflarla bir toplantı gerçekleştirmeyle ilgili planınız olduğunu söylediniz. Acaba buna dair cezaevleri de bu kapsamda mı? Bunu yine merak ediyorum.
Ücretsiz kreşle ilgili olarak ilgili kurumlara tavsiyelerde bulunduğunuzu ve onların da gerekli işlemleri ve nafaka hizmetini, kadınların hakkı olanın tekrardan onlara iletmesiyle ilgili tavsiyelerde bulunduğunuzu söylediniz. Acaba buna şu an kapatılmakla karşı karşıya kalan belediyelere bağlı kreşler de dâhil olacak mı? Bunu öğrenmek istiyoruz.
Ayrıca, 6.400 kişiyle ilgili yapmış olduğunuz bir araştırma vardı, sonuçlarını bizimle de paylaştınız. Bu yapmış olduğunuz çalışmanın örneklemini hangi şehirleri kapsayacak şekilde yaptınız? Çünkü merak ediyoruz, çalışma yapılırken o sahanın sosyoekonomik durumunu gözettiniz mi ya da bu çalışmanın içerisinde sosyoekonomik durumu belirten sorular da var mıydı, bunun ekonomik ve sosyal gelişimle olan ilişkisini de ortaya çıkaran bir soru ağı var mıydı? Bu çalışmanın içeriğini o anlamda da öğrenmek istiyorum.
Bu arada kadına yönelik şiddetle ilgili birçok mekanizma var, mücadeleyle ilgili birçok mekanizma var ancak bunların ulaşılabilirliği ve bilinirliği bazen mümkün olmayabiliyor, tıpkı Kamu Denetçiliği Kurumuna bireysel başvuruların da yapılması toplumda ve kadınlar tarafından genelde bilinen bir mesele değil aslında. Bunun daha fazla yaygınlaşması, kadınların böyle bir şiddete maruz kaldıklarında Kamu Denetçiliği Kurumuna da gidebileceğine dair bir bilgi paylaşımının yaygınlaşmasıyla ilgili de projeleriniz olacak mı?
Teşekkür ediyorum.