HARUN MERTOĞLU (Rize) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.

Özellikle Veli Bey "Kamu yararına bütün vakıfları denetleyecek misiniz?" bir de "Denetim ile kayyum müessesesini bir madde altında biraz bir torbaya attınız." Yani denetimle alakalı kayım maddesi, TMSF'nin maddesi o ayrı bir şey. Şu anda Devlet Denetleme Kurulunu konuşuyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben de tam onu söylüyorum.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Tamam.

Şimdi, derneklerde, vakıflarda vergi muafiyeti alınma usulü vardır. Gelir İdaresi Başkanlığı, Maliye Bakanlığının izni -eskiden Bakanlar Kurulu idi- şu anda Cumhurbaşkanlığı kararıyla vergi muafiyeti kazanılıyor. Vergi muafiyetini kazanmak demek kamunun imkânlarından faydalanabilmek demektir. Dolayısıyla, böyle vakıfların, derneklerin Devlet Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesinde ne sakınca var? Kaldı ki zaman zaman deniyor ki, Erhan Bey az önce söyledi "Denetime karşı değiliz biz." Eyvallah...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ticari olsa anlayacağım da, ticari olsa anlayacağım.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Hayır, ticari veya gayriticari. Siz o zaman vakıflarda, derneklerde vergi muafiyetini almazsınız, normal faaliyetine özel hukuk tüzel kişisi olarak devam edersiniz, kimse denetlemez sizi o zaman, sadece vakıflar denetler ama Devlet Denetleme Kurulunun kamu muafiyetini kazanan dernekleri, vakıfları denetlemesini Anayasa’nın 108'inci maddesi açık açık söylüyor zaten.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir şey soracağım: Bu vakıfları, dernekleri şimdi Devlet Denetleme Kurulu değil de başka kurumlar denetleyebiliyor mu?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Vakıflar Genel Müdürlüğü zaten denetleyebiliyor ama...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye getiriyorsunuz o zaman?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Bu kamu vasfı kazandığından dolayı Anayasa'ya uygun bir şekilde, 108'inci maddeye uygun bir şekilde düzenleme yapılmaktadır.