Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu Üyeleri Profesör Doktor Ahmet Yağmur Baş ve Profesör Doktor Şerife Suna Oğuz tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 29 .01.2025 |
KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Her iki hocamıza da çok teşekkürler, tüm katılan hocalarımıza çok teşekkürler. Gerçekten çok etkileyici bir sunumdu, özellikle bilimin izinden gidildiği zaman nelerin başarıldığı ve nelerin başarılabileceğini göstermesi bakımından çok değerli.
Benim birkaç sorum var Hocam. Bir tanesi -geçen toplantımızda da dile getirilen- Sağlık Bakanlığıyla ortak bir denetim yapılmıştı 2017 yılında ve denetim sonucunda bir rapor hazırlandı. O raporun sonucunda sizin gerek kişisel gerek dernek olarak değerlendirmeniz nedir yani ne işe yaradı o 2017 denetimi?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Bu hep gündem oluyordu, aslında ortada gizleyecek bir rapor da yok, malumun ilamını yaptık biz 2017'de.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Bu arada o rapor henüz bizim elimize ulaşmadı, onu da söylemiş olalım.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Biz mi verecektik, Bakanlık mı verecekti?
KAYIHAN PALA (Bursa) - Vallahi, Sayın Başkan bilmiyorum nereden edinecek ama biz daha raporu edinemedik.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Evet, onu tekrar Sayın Başkan...
2017 raporunu ben size içerik olarak sözel söyleyeyim: O dönemde toplam 9 tane üniversite hastanesi... Hepimiz vardık gene -veri artık o şeyde- biz zaten ya öğrenci eğitiminde ya hasta bakımında ya da denetimdeyiz yani sosyal bir hayatımız yok. Yaklaşık 30-36 hastaneyi denetlemiştik, buradaki sonuçlar gerçekten vahimdi.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Özellikle özel sektör açısından çok vahim olduğunu sonuç olarak gördük ama Hocam, benim öğrenmek istediğim yani sonuçta ne oldu? Çok önemli bir iş yapılmış, çok önemli saptamalar var, sizin söylediğiniz gibi, malumun ilamı. Ama ne oldu malumu ilam ettik?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Orada şöyleydi, geçen sene bizim halk sağlığında yaptığımız Urfa denetimi de öyleydi. Bazı hastanelerin ceza aldığını biliyoruz ama biz denetim ekibiydik, gene formları hazırlamıştık, sadece şunu tespit ettik: Devlet hastaneleri ya da eğitim araştırma hastaneleri zannettiğimiz kadar kötü çıkmadı, bizi sevindiren durumlardan biri oydu çünkü zaten o klinikleri işleten yenidoğancılar üniversitelerden geliyor, zaten o kendi kültürünü taşıyor artık. Üniversite hastaneleri daha iyiydi ama özel hastanelerde oksijen konusunda, TPN, antibiyotik, kültüre göre ilaç başlama, "evidence" yani ispata dayalı tıp kullanımı, bunlar yerlerdeydi ve bazı hastanelerde... Ama biz ona şunu yazmadık hani ülkemiz için, yol haritası için "neonatal mortalite" ve morbiditenin azaltılmasına yönelik bu denetimin tekrarının yapılması ve ileride ülkemizde bebek ölümlerinin olmaması açısından dikkat edilmesi konusunda bir raporumuz oldu ama bunu bütün raporlarda benzer olarak verdik yani oydu bizim 2017'deki...
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Kayıhan Hocam, biz bu raporu istedik Esin Hocadan, onu alacağız, aynı zamanda Sağlık Bakanına da soralım.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Birazdan o konuda bir şey daha söyleyeceğim, lütfen onu da not alırsanız, Urfa raporuyla ilgili.
Hocam, şimdi, biz bu Komisyon kurulurken ağırlıklı olarak neonatal mortalite üzerine odaklanmış durumdayız bilinen Yenidoğan Çetesi yüzünden ama sizin sunumunuzda söylediğiniz bu morbiditeyle savaş meselesini ben çok önemli buluyorum. Bu yüzden de teşekkür ediyorum sizlere çünkü temel mesele mortalitenin ötesinde morbiditenin de engellenmesine dönük çabalar içerisinde olmak. Orada da elimizde doğru düzgün bir bilgi olmadığını söylemem gerekir sizin de vurguladığınız gibi. Bunu da ileride daha kapsamlı olarak elde edebiliriz belki diye düşünüyorum.
Şimdi, benim ikinci sorum -epeyce sorum var bu arada soracağım- şu: Şimdi, çok önemli formlar oluşturmuşsunuz, elinize sağlık, ben de formları çok güzel buldum, bundan sonra bu formlar uygulanacak ama bu formlardaki birçok parametreye ilişkin verilerin Sağlık Bakanlığında olduğunu biliyoruz ya da özel hastanelerde olduğunu biliyoruz. Acaba komisyonunuz ki bir parantez açayım yani size "Sağlık Bakanlığına iletecek misiniz?" diye bir soru sordu az önce meslektaşım, aslında iletmeye gerek yok çünkü Sağlık Bakanlığı komisyonu olmuş artık, Sağlık Bakanlığının görevlendirmesiyle oluşmuş bir komisyon. Ben sizi artık Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşmuş bir komisyon olarak görüyorum. Dolayısıyla, geçmişe dönük de o verilerden yararlanarak kurum adı değil ama en azından kamu-özel sektör-Sağlık Bakanlığı gibi bir saptama yapmak planınız var mıdır? Çünkü bu asıl öncelikli olarak sorun alanının hangi birimde, hangi ilde, hangi hastanede olduğunu saptamamız açısından da size yol gösterecek. Acaba böyle bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. İSTEMİ HAN ÇELİK - Şimdi, bugüne kadarki Sağlık Bakanlığının bize verdiği verilerde ya da genel olarak bakılan şeylerde yatış oranları belli gramın altı, 32 hafta altı ya da 1.500 gramın altındaki yatışlar, ventilatör günü ya da hangi yoğun bakım seviyesinde kaç hasta yatmış gibi veriler var ama bunun dışında, bizim şu an yapmayı planladığımız yani işte, ventilatör tedavisi uygun mu, gereksiz ilaç kullanmış mı, tanıları doğru koymuş mu gibi niteliksel şeylere geriye doğru bakmamız çok çok zor çünkü bunlar ancak MEDULA sisteminde ICD kodlarından belki çıkabilir ama bunların da niteliksel olarak doğruluğunu bilemeyiz maalesef. Zaten sunumda da bahsettiğimiz gibi Vermont Oxford dediğimiz yani Amerika'da birçok merkez kendi sonuçlarını görmek adına hasta taburcu olurken "Bu hastada kafa içi kanama oldu." "Bu hastada sepsis oldu, şu kadar gün ventilatörde kaldı." gibi şeyler giriyorlar sisteme. Bizim de bir sonraki adımımızda -Bakanlığımızın da elektronik altyapısında çok birçok şeyler yaptığını bildiğimiz için- buna benzer şeyler her hasta taburculuğunda konulabilir mi, eklenebilir mi? Ki zaten biz denetimlerimizde de sonuçta bir sondaj yapmış olacağız. Oradaki verileri de tekrar istatiksel olarak değerlendirip yeni önerilere doğru ulaşmaya çalışacağız umarım.
Bir de mikrofon gelmişken... Yenidoğancının özendirilmesiyle ilgili şöyle bir şey söylemek isterim: Ben Hacettepe pediatriyi Şule Hocamdan bitirdikten sonra yan dal sınava girdiğimde, yaklaşık bin çocuk uzmanın girdiği yan dal sınavının birincisiydim ve Zekai Tahir Burak Hastanesinde yan dala başladım. Orada da hatta Suna Hocam vardı, sağ olsun, bizleri yetiştirdi ve o yıllarda 2009-2010'da bu bin kişiden ilk 50'ye girenler ya da 100'e girenler yenidoğancılığı seçerken şu anda hani ilk 100'de 1 kişi yenidoğancılığı seçerse mutlu oluyoruz ki insan gücünü çalışırken de... Önceki yıl yaklaşık 150 kadro açılmasına rağmen 50-60 civarında yenidoğan seçilmişti yani bir sürü kadro boş kalmıştı. Geçen yıl biraz daha kadro az açıldı, bu yıl da son yan dal sınavında en çok kadro yenidoğanda; 80 kadro açıldı ama tabii, ne kadarı dolacak göreceğiz. Yeni uzmanlar da "Yenidoğancılığı seçsek mi? Ne olur? Eğitim alabiliriz bu büyük ünitelerde ama sonrasında hayatımız ne olacak?" şeklinde sorular soruyorlar.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Çok teşekkürler.
Bir başka sorum da şu... Ama sorudan önce Sayın Başkan, vurgulamamız gereken bir şey var: Değerli Hocam "Özel hastaneler veri vermiyor." dedi. Bu asla kabul edilemez. Özel hastanelerin veri vermemesi gizledikleri bir şey olacağı anlamına geliyor ki...
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Yok, bu bizim Türk Neonataloji Derneğinin kendi veri sistemi, bu isteğe bağlı yani şey...
KAYIHAN PALA (Bursa) - Ama siz artık Sağlık Bakanlığı komisyonu olduğunuz için yani onu asla kabul etmemiz mümkün değil.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Bundan sonra işler değişti yani bu bizim Derneğimizin kendi durumuydu.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Ben şöyle bir soru sorayım size: Şimdi, geçen toplantılarda da tartışıldı, kişisel olarak ve dernek olarak, bir hastanedeki yatak sayısı ile çocuk yoğun bakımı ve yenidoğan yoğun bakımı yatak sayısı, kuvöz sayısı arasında bir oran belirlemeye dönük çabanız var mı? Yani literatüre baktığımızda bunun yüzde 20'leri aşmaması gerektiği, en yüksek değerler yüzde 22'ler civarında ama bizdeki mevzuata göre yıllarca uygulanması ertelenen yüzde 30'a kadar izin verilmesi söz konusu. Çünkü siz de konuşmanızda vurguladınız, bir hastane yapısını sırf yoğun bakım hastanesi gibi sunmaya başladıktan sonra işin içinde Amerikan araştırmasında da çıktığı gibi, finansal kaygılar daha ön plana çıkmaya başlıyor.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Finansal motivasyon.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Dolayısıyla burada sizin Komisyon olarak böyle bir, en azından kaba bir oran önerme gibi bir yaklaşımınız, bir tartışmanız var mı?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Şimdi, tabii, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ruhsatları veriyor hani biz... Onlarda bildiğim kadarıyla yüzde 27'yi geçememe durumları vardı ama sonradan bu oranlar artırılmış olabilir. Ama bu bir hastanecilik yani bu hastanecilik konusunda benim bu şekilde bir öneri planınım bulunmuyor. Bir hastane açmışlar, içine 600 yatak koymuşlar, kaçı yenidoğan olsun... Benim bakış açım yani daha doğrusu, bizim bakış açımız, bir yoğun bakım açıyorsa onun işletim için cihazı, donanımı, nitelikli bakımı ve personel durumudur... Ama o oran konusunda Sayın Vekilim, hani belki Sema Hocanın bir önerisi olabilir, Şule Hocanın da...
KLİNİK YOĞUN BAKIM DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. SEMA TURAN - Ben bir cevap vereyim isterseniz.
Tekrar merhabalar sayın vekillerim.
Ahmet Hocamın söylediği yenidoğan için hastane yatak sayısıyla yoğun bakım yatak sayısı ilişkisi erişkin tarafta biraz daha net. O yüzden, aslında -birazdan ben sunum yaparken bu kısmı anlatacağım, burada literatür bilgisi- erişkin için söyleyebilirim, bir hastane yatak sayısının yüzde 10'unu geçmemesi ifade edilir ama o, ülkenin koşullarına, hastaların ihtiyaçlarına, takip edilen hastalara göre değişir. Covid pandemisi döneminde yaşadığımız sorunlarda özellikle Avrupa'da bu oranın düşük tutulmasının getirdiği sorunları yaşadılar. Ülke olarak biz erişkin yoğun bakım tarafında daha yüksek yoğun bakım kapasitesine sahiptik, o nedenle orayı daha iyi atlattık. Ama bugün baktığımızda, her daim o oranlarda olmalı mıyız, orası tartışılmalı diye düşünüyorum.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Teşekkür ederim.
Bir diğer sorum şu Hocam: Yenidoğan yoğun bakımlarıyla ilgili yatış ve çıkış endikasyonları var, kriterleri var. Bu kriterlerle ilgili bir eleştirel tutumunuz var mı? Çünkü yine, bazı toplantılarda hem bu kriterlerin uygulanmasına ilişkin bazı sıkıntılar olduğunu hem de kriterlerin günümüzün ihtiyaçlarını karşılama konusunda tartışıldığını duyduk. Siz Komisyon olarak böyle bir görev üstlenmeyi düşündünüz mü, tartıştınız mı?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Yatış ve çıkış kriterinden ziyade tebliğdeki düzey kriterini kastediyorsunuz galiba değil mi Vekilim?
KAYIHAN PALA (Bursa) - Yok, hayır, tebliğdeki düzey kriterini kastetmiyorum Hocam.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Biz o kriterleri yeniledik, -gene Sağlık Bakanlığıyla çalışmıştık- yenidoğan yoğun bakıma yatış ve çıkış kriterlerini geçen ay Sağlık Bakanlığına başka bir komisyon olarak teslim ettik.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Tamam, bu bilgiden bizim haberimiz yoktu, eğer o kriterleri bir görebilirsek...
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Onlar daha yayınlayacaklar, erişkin için de...
KAYIHAN PALA (Bursa) - Yani öyle bir ihtiyacı siz de saptadınız ve değişiklik yaptınız diye anlıyorum.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Tabii, tabii, değişiklik yapıldı, yakın zamanda yayınlayacaklar.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Çok teşekkür ederim.
Şimdi bir başka önemli soru ki ben sizi dinlerken bilmiyorum başka bir yanıt mı vardı acaba...
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. ŞULE YİĞİT - Ben bir konuda... Evet, oranlar için bir şey söylemek istiyorum.
Şimdi, hastanecilikte tabii ki yoğun bakım oranları belirlenebilir ama yenidoğan yoğun bakımı için dikkate alınması gereken başka bir oran vardır -ki biz formları hazırlarken onun rakamlarını özellikle koyduk- o hastanede olan doğum sayısı yenidoğan yoğun bakımını, yatağını belirler. Özellikle bu olan doğum sayısının yanı sıra o hastanede doğan prematüre bebeklerin sayısı yoğun bakım yatağının belirlenmesinde esastır. Burası biraz ayrı bir konu.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Çok teşekkürler.
Şimdi, Hocam, siz Urfa'da yaptığınız denetim sonuçlarıyla ilgili -bana sorarsanız- çok dramatik bazı verilerden söz ettiniz. Örneğin, notuma göre, 2 bin gramın üstünde yoğun bakımda yatan ve 80'in üstünde hayatını kaybeden yenidoğandan söz ettiniz. Şimdi bu, gerçekten çok tartışılması, incelenmesi gereken bir şey. Bir rapor hazırladığınızdan söz ettiniz, raporu da il sağlık müdürlüğüne vermişsiniz. Değerli Başkanım, bu raporu da edinebilirsek... O rapordaki bulguların kök neden analizine katkısı olabilir.
Yine, Hocam, bilginiz var mı acaba, bu rapor verildikten sonra o raporda dile getirdiğiniz sorunları çözmeye dönük girişimler yapılabildi mi?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Şimdi, oranın Sağlık Müdürlüğüyle, Halk Sağlığı Müdürlüğüyle biz periyodik olarak görüştük; gerçekten sıkı, rutin denetimlerini artırmışlar, bizim yazdığımız eksiklikleri engellemeye çalışmışlar. Zaten bu rapora istinaden 2-5 Şubat arası orada neonatal mortalite, yenidoğan bebek ölümlerinin azaltılması için -hatta çocuk da var bunun içinde- şu anda büyük bir çalıştay başlayacak Şanlıurfa'da. Hani ben Urfa'nın Halk Sağlığı Müdürlüğünün çabalarını gerçekten takdir ediyorum, ellerinden geleni yapıyorlar fakat gerçekten Urfa ayrı bir gezegen yani orayı farklı ele almak lazım, orayı yaşamak lazım. Türkiye'nin de 3 sıkıntılı ili var yenidoğan yoğun bakımı için; İstanbul, Urfa, Antep. Zaten buralara çok eğilirsek diğer taraflar kendiliğinden düzelecektir.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Bu arada, Hocam, bu 3 ilden 2'si, sizin dile getirdiğiniz 2 il yani Gaziantep ve Urfa, aynı zamanda Türkiye'de bir süredir bebek ölüm hızlarının da çok yüksek olduğu iller.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Yükseldi.
KAYIHAN PALA (Bursa) - O yüzden Sağlık Bakanlığına da biz bebek ölüm hızlarının yüksek olduğu yerlerde bu konuya özel bir önem verilmesi gerektiğini birkaç kez anımsattık. Yeri gelmişken söyleyeyim, İstanbul'da da 2020'den sonra, 2020-2023 arasında bebek ölüm hızında bir artış var; görece Türkiye ortalamasına göre daha düşük bir bebek ölüm hızı olmasına rağmen bir artış var, bunu da söylemiş olayım.
Şimdi, Hocam, yine çok önemli bir şey söylediniz bu TPN'yle ilgili? Örneğin, Adana'daki bir kurum TPN ünitesiyle ilgili İstanbul'dan hizmet aldığını söyledi ve "Bu mümkün değil." dediniz ki mümkün değil. Ben de bir süre üniversite hastanesinde başhekimlik yapmıştım, o TPN ünitesinin ne kadar önemli olduğunu o dönem çok daha iyi yaşamış hekimlerden birisiyim. Peki, acaba bu TPN ve benzer gereksinimlerin karşılanması konusunda, bu yenidoğan ünitelerinin ruhsatlandırma süreciyle ilişkilendirme konusunda Komisyonumuzun bir çalışması var mı?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Aslında ilişkili ama orada ruhsatlandırma aşamasında 1.500 gram altı hasta ya da enteral beslenemeyen ya da cerrahi ameliyat geçiren hastalarda TPN kullanmışsan bunların listeleri ve kullanım hızları diye bir liste istenmiyor. Sizin TPN üniteniz var mı veya anlaşma yaptığınız bir yer var mı? Yani gene nicelik olmuş.
Bizim bu formlarda bir de tescillemeyle ilgili yine majör değişiklik çalışması yaptığımız seviye 4-3-2 -yine Zeynep hocalarla yapıyoruz- onu da Bakanlığa biz sunacağız; onda da TPN içeriğine bakılmasın, artık hasta barkodu gösterilsin bize.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Yani ruhsatlandırma sürecinde biraz daha ayrıntıya ihtiyaç var. Bir tek "TPN ünitesi sağlanıyor." denmesi yetmeyecek. Bunun nereden sağlandığı, sağlanma koşullarının uygun olup olmadığı gibi...
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Transportu...
KAYIHAN PALA (Bursa) - Bir tek TPN'yle de sınırlı olmayan... Örneğin, transport da bunlardan bir tanesi, biraz daha oraya ağırlık vermek gerekiyor.
Çok uzatmayayım, son sorum da şu: Şimdi, Hocam, sizin verilerinize bakıyorum, seviye 3'te çalışan toplam hemşire sayısı ile bu servislerde bulunan kuvöz sayıları arasında Sağlık Bakanlığı ile özel sektör arasında ciddi bir farklılık var. Örnek vereyim: Kuvöz sayısına baktığımızda Sağlık Bakanlığının kuvöz sayısı -seviye 3, seviye 4 için söylüyorum- 2.439, burada çalışan toplam hemşire sayısı 4.845; özele baktığımızda Sağlık Bakanlığından aşağı yukarı 1,8 kat daha fazla, 4.319 kuvözü var ancak çalışan hemşire sayısı 4.769'la Sağlık Bakanlığında çalışan hemşire sayısının bile altında. Dolayısıyla, makro çerçevede baktığımızda, özel sektördeki seviye 3'te çalışan hemşire sayısının neredeyse 2 kat daha fazla olması gerekirken sırf Sağlık Bakanlığındaki hemşire sayısıyla eşitlenmek açısından bunu karşılayamadığı çok net görünüyor. Acaba bu sizin dikkatinizi çekti mi ve bunun yoğunlaştığı, kümeleştiği yerler örneğin İstanbul mu, gibi bir çalışmanız oldu mu?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Bu konuda yok ama şöyle: Biz ekip olarak 4'ümüz de meslek hayatımızda bir özel hastanede çalışmadık ama orada yoğun bakımlarda çalışan arkadaşlardan biliyoruz. Devlete geçmek konusunda özel hastanedeki hemşireler çok istekliler. Bunu hem çalışma şartları açısından hem de kazanç açısından daha avantajlı buluyorlar yani özelde durmak istemiyorlar yoğun bakım hemşireleri.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Ama kabaca baktığımızda bu kadar hemşireyle bu kadar kuvözün döndürülmesi mümkün değil.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Mümkün değil, değil. Onun için zaten...
KAYIHAN PALA (Bursa) - Baştan bu görünüyor zaten. Yani bazılarının ruhsatı olsa dahi ve -o ruhsatta olmayan, örneğin az önce değerli milletvekilimizin sorduğu- yasa dışı olarak bir kişi ya da şirket tarafından yenidoğan ünitesi yönetiliyor olsa bile bu personel sayısıyla bunun karşılanması mümkün değil.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Mümkün değil.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Burada iki tane problemin varlığı tartışılabilir. Bir tanesi ya dışarıdan kayıt dışı, burada olmayan kişileri çalıştırıyorlar -ki bazı örneklerde karşımıza çıkıyor- ya da çok yetersiz sayıda hemşireyle -daha doktorların sayısını tartışmadan önce- bu işi götürmeye çalışıyorlar ki bu da yenidoğanların sağlığını çok olumsuz etkiliyor.
Burada dikkat çeken başka önemli bir şey sertifikalıların oranındaki düşüklük; en düşük sertifikalı hemşire oranı da özel sektörde yüzde 10'lar civarında -siz, ben biliyorum çok yakından, bu eğitimleri düzenlemek için özel bir çaba içindesiniz, Bakanlığın ve üniversitelerin çabaları var ama- bu oranlar çok düşük. Bu oranları artırmakla ilgili nasıl bir çabaya ihtiyaç var ki bir an önce daha eğitimli, sertifikalı hemşireler bu hizmeti sunabilsin?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Sertifikasyon eğitiminin bir teorik kısmı var, bir pratik kısmı var. Mesela, biz Bilkent Şehir Hastanesi olarak eğitim verdiğimiz ayda maksimum alabileceğimiz bir hemşire sayısı var çünkü kaçtı, yüzde 24...
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. ŞERİFE SUNA OĞUZ - Sadece kendi hastanemizden yüzde 20 hemşire katılımı oluyor, yüzde 80'i dışarıdan oluyor, 25 sayısını geçemiyoruz.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - 25'i şundan geçemiyoruz çünkü bunları bir de pratik uygulamada kliniğimize sokmamız lazım ama onların gelmesiyle bizim kliniklerin işleyişi, enfeksiyon riski bunlar da artacağı için ancak bu şekilde 25-25 olabiliyor. Hani böyle 500 tane sertifika verelim, mümkün değil.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Hocam, son sorum da şu...
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Kayıhan Hocam, sondu...
SADETTİN HÜLAGÜ (Kocaeli) - Kayıhan Hocam, sen herhâlde sözcü olarak konuşuyorsun. Ben vazgeçtim, konuşmayacağım.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Bir şey daha sorup bitireyim, izin verin.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Evet, son soru dediniz Kayıhan Hocam.
SADETTİN HÜLAGÜ (Kocaeli) - Yok, itirazım var ama yani böyle bütün soracaklarımı siz sordunuz, konuşmaya gerek yok o zaman.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Kısa bir soru sorabilir miyim Hocam?
SADETTİN HÜLAGÜ (Kocaeli) - Bana soracaksanız sormayın.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Az önce yaptırımla ilgili bir yönetmelik ihtiyacından söz ettiniz. Komisyonun acaba böyle bir yönetmelik hazırlamakla ilgili bir hazırlığı var mı?
Teşekkürler.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Komisyon olarak hep baştan beri şunu konuştuk: Müeyyideye karışmayacağız yani idari müeyyide kısmını Sağlık Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar yapsın. Biz uzman görüşümüzü "evidence based" dediğimiz ispata dayalı olarak ortaya koyacağız.