Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çocuk ve Ergen Sağlığı Dairesi Başkanı Yüksel Hakan Aydoğmuş ve Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İzlem Merkezi Sorumlusu Profesör Doktor Selma Tural Hesapçıoğlu tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 30 .01.2025 |
SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Ben de sayın bürokratlarımıza çok teşekkür ediyorum bu detaylı bilgilendirmeleri için.
Başlamadan bir şeyi söylemek isterim. Şimdi, Sayın Başkanımız da çok değerli sorular sordu. Eğer bu soruların cevabı size yazılı olarak gelecekse, bunlar bizlerin de merak ettiği konular çünkü normalde muhatabına gönderiliyor cevaplar ama biz arzu ederiz ki buradaki bütün soruların... Çünkü mükerrer olmaması açısından tekrara düşmemeye çalışıyoruz.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bütün Komisyon üyelerimize göndeririz soruların yazılı cevaplarını.
SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Öyle yaparsak bu konuda biz de mükerrere düşmemiş oluruz.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Soruları soruyorsunuz gelmeden önce bürokratlara değil mi?
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Neler istediğimizi bildiriyoruz, şu hususları hazırlayın, hazırlığınızı ona göre yapın diye.
SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Benim birkaç sorum var. Bir tanesi Ankara'da ÇEMATEM yok; 2012 yılından beri yani on üç yıllık bir süre zarfında. Nüfus yoğunluğu da düşünülecek olursa -kaldı ki yani bu kurumlar zaten nüfus yoğunluğunu baz alarak alırlar bu kararları- Ankara hâlâ planlama yapılan iller kapsamında değerlendiriliyor. Özel bir nedeni var mıdır Ankara'da ÇEMATEM'in on üç yıldır yapılmamış olmasının? Ya da diğerleri hangi kritere göre açılmıştır, onu sormak isterim.
Bir diğer sorum: Şimdi çok önemli bir mesele, istatistiklerin tek bir yerde toplanıp toplanmaması meselesi. Bu, birçok alanda var ama burada da bunu görebiliriz ya da ben cevabımla belki de burada yaşanmıyordur. Bir çocuğumuzun istismara uğradığını farz ediyoruz. Şimdi, hep "ÇİM'e başvuran." diye bir ifade kullanılıyor. Şunu söyleyebiliyor muyuz: Bir çocuk istismara uğramış, bunu isterse okuldaki öğretmenine söylemiş, isterse camideki hocasına söylemiş ya da annesine söylemiş ya da karakola söylemiş, bu başvuruların tamamı eğer bir istismar şikâyeti varsa ve bir çocuksa ÇİM'e gelmek zorunda mı? Yani o zaman toplu bir istatistik olur ve değerli olur ama ÇİM'e isteğe bağlı olarak gelmesi söz konusu oluyorsa ya da bazı şeyler okullarda halledilip bazı durumlar işte karakoldan direkt savcılığa, vesaireye gidiyorsa burada bir istatistik bütünlüğü olmayabilir endişesini taşıyorum. Burada uygulamanız nedir, onu öğrenmek istiyorum. ÇİM'e her çocuk gelmek zorunda mı?
Bir diğer mesele: Aslında siz konuyu anlatırken sona doğru verilerin mahremiyetiyle alakalı yani güvenliğiyle alakalı bir parantez açtınız ama bu çok yaşadığımız bir problem ve insanların başvurularını da başvuruda bulunma kararlarını da etkileyen bir şey. Bu en son Sur'da yaşanan cinayette aileyle yaptığım görüşmede -ki birçok vekilimiz belki aynı görüşmeyi yapmıştır- ısrarlı bir takip olduğunu aile zaten biliyor, bir başvuru yapmıyor resmî makamlara ve aile şunu söyledi: "Çocuğun siciline işlenir." Oysaki olayın mağduru genç kızlarımız ama yine de siciline işlenir ve ileride kamuda bir görev almak istediklerinde bu bir engel olarak karşısına çıkar diye düşünmüşler. Buradaki veri güvenliği ve bu çocukların hiçbir zaman karşısına çıkmayacağı noktasındaki hani gerçek teminat nedir, öğrenmek isterim.
Teşekkür ederim.