KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de hepinizi selamlıyorum.

Öncelikle Resul Bey'in sunumu için de teşekkür ediyorum. AFAD bu kadar uzun bir sunum yapmadı, böyle söyleyeyim.

Sayın Başkanım, size de yeni görevinizde başarılar diliyorum. Göreviniz çok zor bir görev, bu göreve atandınız ama biliyorsunuz, Türkiye'de olacak bütün afetlerde ilk siz görüşüleceksiniz, siz hedeftesiniz; böyle bir durumda buraya geldiniz ve inanın bana, bu sunum çok basit bir sunum olmuş. 12 sayfa, 3 sayfası resim, hepsini bir sayfaya sığdırabilirdiniz; kâğıt israfı, boşuna bir masraf yapmışsınız. Ben isterdim ki buraya gelirken bir rapor getiresiniz. Herkes söyledi, çok tekrara da düşmek istemiyorum ama siz yangına gittiniz. Benim için çok önemli değil, geç arandınız, geç gittiniz, elli beş dakikada gittiniz, şey yaptınız... Ya, buraya geldiğinizde, bence sizin söylemeniz gereken şey, öncelikle kurumunuzun eksiklikleri, bir de orada gördüğünüz eksiklikler olması gerekirdi yani buna sizin gibi bir kurumun hazırlıklı gelmesi lazımdı. Bence, tekrar söyleyelim, bir daha çağıralım. Ya bizim bu kadar sıkıştıracağımızı bilemediler, böyle hazırlıksız geldiler ya da "Basit bir sunum yapıp çıkarız işin içinden, gideriz." diye düşündüler.

Bakın, ben ilk bu Komisyona girerken gönüllü girdim, partime de söyledim, bilerek girdim, isteyerek girdim, bu konuyu aydınlatmak için girdim. İlk toplantımızda da dedik ki: "Siyaset yapmayalım, herkes siyasi fikrini bir tarafa bıraksın." Ben bıraktım, ister inanın ister inanmayın ama görüyorum ki bırakmamışız yani bugünkü konuşmalardan sonra biliyorum ki bırakmamışız. Lütfen, bakın, 78 canı kaybettik, siyasi fikirlerimizi bir tarafa bırakalım, onu çağırmayalım, bunu çağırmayalım ya da siz böyle yaptınız, biz böyle yaptık, orada bu oldu, Beşiktaş'ta bu oldu, siz masrafları buraya harcadınız; bunlar en son konuşacağımız şeyler. Önce gelenlere sorularımızı sormamız lazım, en azından bizi doğru düzgün aydınlatsınlar. Bu Komisyon çok önemli bir Komisyon. Ben ilk Anayasa Komisyonuna da gittiğimde orada gülüşmeler oldu, ben de böyle hazırlıklarımı yapmıştım, orada da çok şaşırmıştım, şimdi burada da şaşırdım. Ben ilk iki gün, üç gün uyuyamadım bu durumda. Bu vahim bir olay, elim bir olay, bir sürü can kaybettik.

Şimdi, biz söylüyoruz, az önce vekilim de söyledi, "Çok yangın yaşadık. Birçok yangında görev aldık, çok daha büyük facialar yaşadık." dedi. Yine yaşadık, yine yaşayacağız. Sürekli böyle yangınlar mı yaşayacağız ya da böyle facialar mı yaşayacağız? Biz bu önlemleri ne zaman alacağız? Ne zaman bunlara "Dur!" diyeceğiz, orası önemli. İşte, bu Komisyonun aslında bunu araştırması lazım; kimin nerede hatası var, hangi kurumun, şahsın değil. Zaten kurum ortaya çıktığı zaman şahıs da ortaya çıkar. Biz illa, biri suçludur, hedefteki budur diye kilitlenip buraya gelmedik, herkes dinlensin dedik. Mesela, ben isterim ki hazırlıksız da olsalar, bugün AFAD burada benim bu soruma cevap versin. "Biz burada eksiklik yaptık, biz buraya geç kaldık, buraya araç gerecimiz yokken geldik." Bir öz eleştiri versin. Bakın, eleştiri, öz eleştiri, bizim mekanizmamız çok iyi çalışıyor, bunu siz de yapın, öz eleştiri yapın. "Biz nerede yanlış yaptık?" diye.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sizin mekanizmada bazen sıkıntı oluyor.

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Yok, yok, bizim mekanizmada hiç sıkıntı olmuyor, biz kendimizi de eleştirebiliyoruz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sıkıntılı olduğu zamanları hatırlıyorum Ömer Bey, hiç canını sıkma.

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Biz kendimizi eleştirebiliyoruz Sayın Başkanım. Gerçekten çok önemli bir şey.

Şimdi, ben size soruyorum: Sizin yanlışınız ne ya da siz oraya gittiğinizde gördüğünüz yanlışlar ne? Çok net bir şey.

Mesela, sizin sayfanızı açtığımızda gördüğüm ilk şey "Afetler gerçekleşmeden riskleri azaltıyoruz." diyorsunuz ya da "İlin afet ve acil durumuna hazırlıklar yapıyoruz." diyorsunuz. Turistik bir belde, gidip gezdiniz mi acaba? Mesela, Bolu'nun AFAD'ı gidip orayı gezdi mi "Burada ne eksik?" diye? Ben, mesela, AFAD'da olsaydım, oraya gittiğimde "Ya, 12 katlı bina var burada, burada birkaç tane otel var, acaba bir yangın çıksa bunların yangın merdiveni var mı ya da ilk müdahale edecek itfaiye aracı hangisi?" Hani, ön hazırlık AFAD'ın görevi ya, mesela, ben sizin yerinizde olsam, şimdi bu hatamı kabul ederdim. "Biz gitmemişiz demek ki. Biz orada yangın merdiveninin olmadığını görmemişiz." derdim. Yani bunları söylemeniz gerekiyor, sizden bunları istiyorum. Bence bugün çok fazla hazırlıksız geldiniz. Bir sayfalık... Ben buna artık bir sayfa diyorum çünkü bunların hepsi bir sayfaya yetebilirdi fotoğrafları çıkarsaydınız.

Sizden ricam, bu olayı ciddiye almanız ve bu konu hakkında tam kapsamlı bir rapor hazırlamanız ve bize sunmanız olacak.

Teşekkür ediyorum.

Yeni görevinizde de tekrar başarılar diliyorum.

Kolay gelsin.