OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Tabii, konuları konuşurken bazen teorik meseleleri öne alıp, bazen pratik gereklilikleri öne alıp konuşursak ikisini birbirine karıştırarak gidersek doğru bir şeye varmayız, doğru bir sonuca varmayız. Hükûmetin yaptığı açıklamayı ben eleştirmiyorum. Hükûmetin yaptığı açıklama her iki tarafa da hem İran'a hem Suudi Arabistan'a hem de onların anlayışlarını takip eden kitlelere yapılmış bir açıklama. Bence doğru bir açıklama. Türkiye kendi ülkesinde idam kararını ortadan kaldırmış bir ülke. Dolayısıyla, biz kendi ülkemizde idamı bir ceza olarak uygulamazken hele siyasi bir gerekçeyle hiç uygulamazken dönüp şunu söyleyebilirdi Türkiye: Uluslararası teamüllerin gereklilikleri ya da yapılmış olan anlaşmaların gereklilikleri olarak dış misyonlara saldırı yapmak doğru değildir. Türkiye, aynı zamanda idamı yasakmış bir ülkedir. İdam da doğru bir karar değildir. Bunu Türkiye söyleyebilirdi, söylemedi. Bir: Burada bir tercih var mı ben bunu merak ediyorum, siyasi bir tercih var mı? Hükûmetin tercihini gördük. Dışişleri Bakanlığı bir gaf mı yapmıştır, eksik mi bırakmıştır yoksa böyle bir tercih vardır? Bunu öğrenmek istiyorum.

İkincisi: Az önce sayın vekilimiz bir açıklama yaptı. Ben teşekkür ediyorum yapmış olduğu açıklamaya. Bu ülkeler daha önce de idam yani idamla ilgili bu ülkelerin kendi iç mevzuatlarında bir uygulamaları var ve bunu uyguluyorlar, doğru. Peki, Mısır'da darbeden sonra alınan siyasi idam kararlarıyla ilgili, Hükûmetimiz neden bu kadar cevval bir davranış sergilerken Suudi Arabistan'da 47 kişinin çoğunun siyasi gerekçelerle -bizim görüşlerimize katılabilir, katılmayabilir, biz o kişileri onaylayabiliriz, onaylamayabiliriz o anlamda söylemiyorum ama- siyasi idam yapılmış olunuyor ve işte en çok öne çıkan kişi de El Nimr -yanlış hatırlamıyorsam- adlı Şii din adamı...

CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - En çok öne çıkan değil. Sadece İran'ın hassasiyetinden dolayı... Onun dışındaki 46'sı, IŞİD mensubu olmaktan idam edildi.

OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Hayır, efendim, ben biliyorum, detaylarını biliyorum.

Şu anda toplumsal gösterilere ortaya çıkmasına neden olan kişi El Nimr. Diğer 46 kişiyle ilgili kimse bir gösteri falan yapmadı. Dolayısıyla, bir uluslararası kriz vesilesi olmadı. Dolayısıyla, bu ismi anılan kişiyi anıyorum yani diğerlerine bir öncelik tanıdığım ya da geri planda bıraktığım için değil. Sorum şu: Suudi Arabistan'ın yaptığı idamlar kendi iç mevzuatı oluyor. Mısır'ın yaptıkları, bizim Hükûmetimize göre, yanlış, saldırılmış, işte değerlere saldıran bir yaklaşım olarak ortaya konuluyor ve Rabia'yla karşılık buluyor. Sizce burada bir çift şeylik yok mu? Sorunlu bir taraf yok mu?