MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkanım, burada bize müdahale ediyorsunuz ama tartışma nereden çıkıyor? Siz içerideydiniz -siz burada üstleniyorsunuz- Sayın Bilgiç buradaydı.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Yer değiştirelim Sayın Başkan sizinle.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi, Sayın Yıldız'la da bu işin alakası yok ama cevap vermeyecekse bakanlar, söylerler "Yazılı vereceğiz." derler. Top çevirmeyi bilen bakanlara sorsunlar, burada gelip hiçbir şeye cevap vermeden saatlerce konuşup giden bakanlarımız var. Ama Sayın Yılmaz kalkıp -yani el insaf- terörün suçunu da neredeyse muhalefete yıkıp böyle konuşursa, o zaman bizim cevap verme ve tepki gösterme hakkımız olur, buna kızacak bir şey yok. Dolayısıyla, burada, Başkanın, o zaman bizi nasıl uyarıyorsa Sayın Bakana da... Eğer cevap vermiyorsa zaten kalkıp bahane aramasına, bizlere bir şey göstermesine gerek yok. Soru sorduk, cevap veren veriyor, vermeyene bir daha soruyoruz, sormuyorsa basın burada, tutanaklar burada, artık tarih önünde kamuoyuna, millete şikâyet ediyoruz. Onun için, bu gibi konularda sizlerin de uyarıcı olması lazım. Hem biz burada konuşurken soruyu uzattığımız zaman "Teşekkür ederim." diyor Sayın Bilgiç, aç oraya "Teşekkür ederim Sayın Bakan, cevap vermiyorsunuz." de.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Şimdi cevap vereceğim size.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, oraya de. "Teşekkür ederiz, zaten cevap vermiyorsunuz vaktimizi almayın." deyin o zaman.

Onun için, burada sorduğumuz sorular ve konuşmamıza bakılırsa, ne kadar dikkatli davrandığımız -Millî Savunma Bakanlığı olduğu için- ortadadır. En ağır söylememiz gerekenleri bile belli bir şey içerisinde söyledik ama siyaset yapmaya kalktığı zaman o zaman bu cevapları da fazlasıyla hak ediyor, kusura bakmayın; dolayısıyla bu şeye girmemek gerekiyor. Sayın Bakanları da burada uyarıyoruz, zaten cevap vermiyorlar, bir de kalkıp oradaki birtakım şeyleri, suçlu arayıp muhalefete yüklerlerse bizim mecburen bir şeyler söylemek durumumuz ortaya çıkıyor.

BAŞKAN - Sayın Günal, söylemenize bir şey demiyorum, sadece Başkanlık Divanı olarak biz milletvekili arkadaşlarımıza Sayın Bakan konuşmasını yaptıktan sonra, ta oturum kapanıncaya kadar söz talep etmeleri hâlinde söz veriyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sözle ilgili değil bu tartışma, siz olmadığınız için söylüyorum.

BAŞKAN - Doğrudur, siz rahatlıkla söz alıp orada Sayın Bakana söyleyebilirdiniz, onu demek istiyorum. Başkan Vekilimiz o sırada buradaydı...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama işte, muhalefetle dalga geçer gibi konuşursa, hem cevap vermeyip hem birtakım şeyleri söylemeyip hem de böyle karşı sataşma olursa bizim ona tepki göstermekten başka yapacağımız bir şey yoktur.

Teşekkür ediyorum.