KOMİSYON KONUŞMASI

SAİT YÜCE (Isparta) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Öncelikle RTÜK'ten gelen temsilci arkadaşlarımıza, bütün mensuplarına aile bütünlüğünün korunması hususunda gösterdikleri hassasiyete teşekkür ederim.

Aynı zamanda rahatsız edici yayınlardan dolayı hassasiyetle davranıp da ilgili makamlara, mercilere müracaat edip bunların düzeltilmesi, engellenmesi noktasında talepte bulunan, ikazda bulunan bütün vatandaşlarımıza da teşekkür etmek istiyorum.

Bu, hâlen ülkemizde ailenin, toplumun, ferdin, devletin, toplumun her kesiminin hâlâ belli hassasiyetleri ve değerleri büyük ölçüde koruduğunun göstergesidir bundan rahatsızlık duyulmuş olması.

Ayrıca, yine burada bir çağrıda da bulunmak istiyorum, tutanaklara da geçiyor tabii ki: Bu tür zarar verici ve tahrip edici yayınların yasaklanma şeklinde değil de bu tür film, dizi, program, her neyse bunlara destek olan, sponsor olan, reklam veren firmalara da aynı RTÜK'e yaptıkları müracaatlar gibi vatandaşların onları kınadıklarını, rahatsız olduklarını, bu tür programlara destek olmamaları gerektiği noktasında bu ticari şirketleri, bu firmaları, bu reklam verenleri uyarmalarını, onlara baskı yapmalarının da etkili olacağı kanaatindeyim.

Son olarak da, tabii, biz Müslüman bir toplumuz. Yüzde 98'i kayıtlara göre Müslüman olan, hem Diyanet İşleri Başkanlığının hem ilgili kurumların yaptığı istatistiklerde de yüzde 94'ü kendisini "dindar" olarak ifade eden, tarif eden bir toplumuz bütün vecibelerini yerine getiremeyebilse de toplumumuzun yüzde 94'ü kendini dindar olarak tarif ediyor.

Buradan da hareketle tabii ki Batı toplumlarında, başka din mensuplarının veya hiçbir dine mensup olmayanların ne düşündükleri, ne tür kanaatleri oldukları bizi ilgilendirmiyor. Ancak Müslüman bir toplumdaki devlet kanalları olsun, özel kanallar olsun bunlarda kullanılan dile çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle "Darwinist", "materyalist", işte "Doğa ana yaptı." gibi, yapanın belli olmadığı, kendi kendine tesadüfen olmuş, oluşmuş gibi ya da "evrilmiş" gibi ifadeler kullanılması. Bu, belgesellerde oluyor, kamu spotlarında oluyor, yer yer dizilerde veya filmlerde de rastlanabiliyor bu tür ifadelere. Bunların yerine kâinatı mutlak bir hâkim yani Cenab-ı Hakk'ın yarattığını, atomdan, hatta atomaltı parçadan galaksilere kadar her şeyi mutlak bir kudretin büyük bir mizan, intizam ve ölçüyle yarattığından hareketle kendiliğinden, tesadüfen ya da tabiat vasıtasıyla olmadığını, "Allah yarattı." demeseler bile bunun bir takdir ve tanzim sonucu olduğunu ifade eden yani bu anlayışla olması gerektiğine inanıyorum. Bu hassasiyete dikkat edilirse iyi olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.