Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Medya Forumu Tüzüğü ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/1654) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 11 .02.2025 |
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Öncelikle şunu ifade edeyim: İletişim Şûrasına katılan bir gazeteci kökenli milletvekiliyim ben. "Kimler katıldı?" diye sormuştu ya sayın vekilimiz.
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Basın kartınız var mı?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ben, sürekli basın kartı sahibiyim.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Bu tarafta oturanlardan.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ama cümlemi bitirmedim daha, muhalefet sesimizi kısmaya çalışıyor yani. Böyle yapmayalım.
Şimdi, şunu ifade etmek isterim: Tabii, ben, Utku Bey'e şu konuda katılıyorum...
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Bir daha söyle, duysunlar, bir daha söyle.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Gazeteci kökenli milletvekillerinin bu tip toplantılara davet edilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu defa biz davet edildik, bir sonrakinde başka, diğer arkadaşlarımız davet edilir. Herkesin bir uzmanlık alanı var, çalıştığı alanlar var. Bununla alakalı bir zenginlik oluşur, bir çeşitlilik oluşur. Zaten gazetecilik bunu gerektiren bir iş yani ifade özgürlüğü anlamında, basın özgürlüğü anlamında, halkı bilgilendirme, kamuoyunu bilgilendirme anlamında çok önemli bir görevi icra ediyor gazeteciler.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ama "Bayan Şırınga'ya da tokat attılar, şiddet uyguladılar." diye de bir haber olmaz, bir gazetecilik de olmaz yani.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Tabii.
Şimdi, elbette meslekte bu tip problemler var, sorunlar var ama şunu söylemek isterim: İfade özgürlüğü bizim ülkemizde önemli, basın özgürlüğü önemli ama ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü var diye de -az önce Sayın Vekilimin de söylediği gibi- her şeyin yazılabileceği, çizilebileceği, kişisel haklara zarar verilebileceği, insanların hak ve hukukuna girebileceği anlamına gelmez. Yine, yanlış bilginin, yalan bilginin alenen yayınlanabileceği anlamına gelmez. Sonuçta, Türkiye bir hukuk devleti ve hukuk devletinde de yargı var. Yargının aldığı kararlara da herkesin saygı duyması gerekir.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Bağımsız...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Bağımsız yargı, evet, bağımsız yargı var Türkiye'de ve bağımsız yargının aldığı kararlara da herkesin saygı duyması gerekir. Şimdi, burada, bu arkadaşlarımızın, az önce Utku Bey'in bahsettiği arkadaşların, gazeteci arkadaşların hangi nedenlerden dolayı suçlandığı ve yargılama sonucunda nasıl bir karar verileceği yargının konusu yani biz şimdiden, yargılama süreci devam ederken bunlarla alakalı hüküm verme durumunda değiliz; bunu da özellikle söylemek lazım.
Şimdi, burada bir başka problemimiz daha var; o da, Türkiye'nin özellikle ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında sanki çok kötü bir sınav veriyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor sürekli; bu da doğru değildir çünkü biz gerçekten yasal olarak, basın özgürlüğünün güçlendirilmesi, gazetecilerin güçlendirilmesi, gazetecilerin özlük haklarının güçlendirilmesi anlamında çok ciddi çalışmalar yaptık. Yine, vatandaşların hak ve hukukunu korumak anlamında dezenformasyon yasası çıkarıldı. Bilginin alenen yayılması konusunda eğer böyle bir suç işlenirse bunun sonucunun ne olacağıyla alakalı herkes her şeyi biliyor. Şimdi, böyle bir durum varken bunlara herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Gazetecilik her şeyi yazmak değildir, her aklına geleni yazmak değildir, istediğini istediğin gibi suçlayabilecek bir konumda değilsindir gazetecilik mesleğinde çünkü bir kamu görevidir, bir sorumluluk gerektirir. Bu noktada, dikkat edildiği zaman, hareket edildiği zaman ben ülkemizde de gazetecilik noktasında çok daha ileriye doğru gitmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Türkiye, şöyle dünyadan baktığımız zaman, hem ifade özgürlüğüne hem de basın özgürlüğüne sahip ülkelerden bir tanesidir diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Mesela kaçıncıyız ifade özgürlüğünde?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Onların hepsi göreceli, onların hepsi göreceli. Yani şimdi...
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - İsrail çok iyi sırada orada biliyor musunuz?
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - İsrail'i görmedim, bilmiyorum.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Çok göreceli şeyler onlar.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Kredi notları da göreceli, listelemeler de göreceli, ekonomik rakamlar da göreceli yani servet artışı...
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - İyi olduğunda bizden rakamlar...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yani, muhalefetin bir eleştiri dilinin olması gayet normal, biz bunu normal karşılıyoruz Oğuz Bey ama ben...
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Eleştiri olması gerekiyor.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Tabii, tabii. Ama ben şunu söylüyorum: Arkadaşlar, gerçekten bu uluslararası istatistiklerin çoğu çok göreceli şeyler. Bu istatistiği kim yapıyor, hangi kurum yapıyor, hangi amaçla yapıyor? Neden yani Türkiye'yi Afrika'nın bir ülkesiyle kıyaslıyorlar? Sürekli bunu muhalefet yapıyor. Neden biz Afrika ülkeleriyle kıyaslanıyoruz, neden Avrupa ülkeleriyle kıyaslanmıyoruz? O ülkelerle de kıyaslama potansiyeli var Türkiye'nin. Bilinçli bir şekilde bir çarpıtma, Türkiye'nin algı pozisyonunu bozma noktasında bazı çalışmalar var; bunun doğru olmadığını düşünüyorum ben. Bu noktada da herkesin bence dikkat etmesi gerekir.
İsrail meselesi önemli. İsrail'de, yanlış hatırlamıyorsam, 146 gazeteci öldürüldü yani.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ama yok bunlar işte.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Anladım. Bizim niye gündemimizde İsrail var, bana ne İsrail'den?
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Hayır, hayır...
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ama listeden bahsetmişler...
MAHMUT RIDVAN NAZIRLI (Elâzığ) - İstatistiklerde diyor İsrail'i koymuyor...
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Yani arkadaşlar...
Çok özür diliyorum, tabii, sözünüzü kesmiş oluyorum.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yani konuşturmuyorsunuz, konuşturmuyorsunuz bizi yani.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Böyle kötü, baskıcı bir...
BAŞKAN FUAT OKTAY - Sayın Canbey sözünü bir bitirsin, sonrasında...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Zaten bitti benim sözüm de şunu söyleyeyim son olarak: Şimdi, Sayın Vekilim, elbette gerçekler üzerinden konuyu değerlendirebilirsek uluslararası ilişkiler boyutuyla da değerlendirilebilir basın özgürlüğü meselesi ki gerçekten uluslararası alanın önemli konularından bir tanesidir.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Mustafa Bey, bu konuda uzmansınız; öncelikle basın özgürlüğünden bahsederken bu özgürlüğü gerçekten iliklerine kadar hissedip, kendini özgür hissedip yazdığı, yaptığı haberin özgür olduğuna kanaat getiren bir insanın öncelikle ekonomik özgürlüğü olması gerekmez mi? Yoksa ekonomik olarak bir kuruma, bir STK'ye ya da bir yerel yönetime bağlı olmak ne kadar onun özgür faaliyetini...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ya, tabii, konuyu derinleştirmeye başladın Kamil ağabey, gerçekten Komisyonun konusu biraz farklı.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Kamil Hoca madem ekonomiden bahsetti, çok da iyi bir yere değindi...
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Tabii, çok zengin gazeteciler var yani yalıları...
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Ben de gazetecilikten geliyorum; şöyle bir şey olsun: Doğru, bence sadece belli bir şey değil, bence tüm basın kuruluşları kimden ne kadar ilan aldığını bir ortaya koysun, herkes.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - İlan değil, maaş; nereden alınıyor?
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Yani reklam, ilan, kim hangi bankadan, nereden alıyor, herkes ortaya koysun; öyle, o zaman tartışalım.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Maaşına bakalım önce. Kim veriyor parayı?
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Herkes kaynağını açıklasın o zaman.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Şimdi, Utku Vekilim, bu konu çok farklı yerlere gider. Gazetecilerin gelir kaynağı ve şeyi gerçekten...
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Ortağınız... Muhalefet de değil...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yok, mesele sadece ilan meselesi değil, onu demek istiyorum.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Hangi belediye başkanı kime ne veriyor; onu görelim.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Hayır, Dışişleri Komisyonu bazında baktığımızda, aslında biz geri kendi gündemimize gelelim.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Evet.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Dışişleri Komisyonu bazında baktığımızda ilgilendirebilecek tek konu -dışarıdan denildiğinde- etki ajanlığı boyutu olabilir. Bu çerçevede, bu Komisyonda tartışılabilir. Bunun dışındakiler, zannediyorum, bu Komisyonun görev alanının dışında olabilir.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Sayın Canbey niyetini farklı bir şekilde ortaya koyduğu için doğal olarak içeriden de bir şeyler söylemek...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Estağfurullah.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Belki
o kısım ayrıca bir tartışılmalı bir gün burada, o boyutta da.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Ona hiçbir itirazım yok.
NAMIK TAN (İstanbul) - Sayın Canbey çok iyi başladı da sonradan konuyu başka yerlere çekti, onu anlamadım.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ben çekmedim, hayır. Sorularla beni buraya çektiler.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Siyaseten okuması şu: Önce hoşumuza giden şeyler söyledi ama sonradan biraz...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ya, şimdi, arkadaşlar, siyaset bir bakış açısıdır. Bizim kendimize göre bakış açımız var, muhalefetin kendisine göre bir bakış açısı var yani buna herkesin saygı duyması lazım. Ben ulusal basında on beş yıl gazetecilik yapmış, Basın İlan Kurumunda Genel Müdür Yardımcılığı yapmış, basın alanında çalışmış, iletişimde gerçekten bu alanı dibine kadar çalışan insanlardan birisiyim. O yüzden, basın özgürlüğünün ne demek, ifade özgürlüğünün ne demek olduğunu biliyoruz yani kimin ne yaptığını da görüyoruz. Sadece muhalif gazeteciler... Diyebilir miyiz, bilmiyorum; Utku Bey, diyebiliriz değil mi, "muhalif gazeteciler" kavramı da doğru bir kavram yani.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Doğru bir kavram değil.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Ya, ama böyle var yani.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - "Muhalif gazeteci" kavramı doğru değil.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Var
ama, her şeye muhalefet eden gazeteciler var, her şeye.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Hayır, gazeteciliğin doğasında bir eleştirellik vardır ama muhalif gazeteci şeyi doğru değil yani kime göre, neye göre? Ben de gazeteciyim, bazen iktidarın şeylerine doğru diyorum, bazen eğri diyorum.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Yani bu, tartışmalı bir konu.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Yani "muhalif gazeteci" kavramı doğru değil.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Evet, bu, tartışmalı bir konu.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Yani "O istatistikler gibi." diyor.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Bu, tartışmalı bir konu -son cümlem, bitiriyorum konuyu çünkü bu konu bitmez devam edersek- ama şunu söyleyeyim: Gerçekten, şimdi, dünyada istatistikler yapılırken bazı ülkeleri mahkûm etme, uluslararası alanda sıkıştırma, bazı ülkeleri etkileyip baskılama anlamında bunun kullanılmaması gerekir. Bu kullanıldığı zaman ister istemez itiraz sesleri yükselir; bizim yaptığımız da budur. Yoksa biz hiçbir gazetecinin mağdur olmasını, hiçbir gazetecinin zor durumda kalmasını kesinlikle arzu etmeyiz. Bunun özellikle bilinmesini istiyorum.
Mesela, Filistin meselesini bir daha söyleyeceğim, istatistik meselesiyle bağdaştırarak söylüyorum: 146 gazetecinin öldürüldüğü bir dünyada birilerinin bunu söylemesi lazım, birilerinin bunu konuşması lazım. Bunun da istatistiklere yansıması lazım ama yansımıyor, doğru dürüst konuşulmuyor. Bu gazeteciler, görevini yaparken hepsi öldürüldü. Meslek açısından bunu da söylemiş olayım yani.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - "Suimisal misal değildir." derler ya, genel kabul görmüş bir kuraldır.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Evet.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Dolayısıyla biz Türkiye'deyiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarının vermiş olduğu oylarla seçilmişiz dolayısıyla Türkiye'yi konuşuyoruz. Türkiye'yi konuştuğumuz bir yerde araya İsrail...
BAŞKAN FUAT OKTAY - Hayır, Oğuz Kaan Bey işine geldiği gibi değerlendiriyor o kısmı.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - İşine gelince Türkiye, işine gelince Batı'yı örnek veriyorsun.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Gerektiğinde Türkiye, gerektiğinde uluslararası boyut...
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Araya İsrail'i sıkıştırmanın bir anlamı yok.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - İstatistik kaynaklarının ne kadar...
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - İsrail vatandaşının olmadığı bir yerde İsrail'in...
BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, bence...
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Son cümlemi söyleyeyim Başkanım. Son cümlem var Başkanım.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Bu, belki de apayrı bir şekilde, Dışişleri Komisyonunu ilgilendiren bir boyutta başka bir zaman gündeme alınabilir eğer arzu ederseniz ama bugün bence bir sonraki gündem maddesine geçme anlamında konuyu daha fazla dağıtmadan toparlarsak memnun olurum.
Buyurun lütfen.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Biraz uzattım, farkındayım ama muhalefet sesimi de kısmaya çalıştı; biraz da ondan kaynaklandı. (Gülüşmeler)
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Bak, yarın, haber olursun, manşet olursun "Muhalefet sesimi kesmeye çalıştı." diye.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Öyle ama yapacak bir şey yok.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Dışişleri Komisyonu özgür bir ortam, kimsenin kimsenin sesini kestiği yok.
Buyurun.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - İletişim Başkanlığının Şûrası çok güzeldi, gerçekten çok ciddi bir katılım vardı, başarılı bir şûraydı bana göre. Bu tip çalışmaların gazetecilik anlamında, iletişim dünyası anlamında da önümüzdeki dönemde önemli olacağını düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum, kolaylıklar diliyorum.