| Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Demirören Medya TV, Show TV, TV8, ATV, Star TV ve NOW Haber temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .02.2025 |
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Çok kıymetli medya yöneticileri, Komisyonumuzun davetini kabul edip geldiğiniz için teşekkür ediyorum.
Öncelikle ben TRT Genel Müdür Yardımcısına şunu söylemek istiyorum ki ben Serap Hocama katılıyorum. Eskiden -her ne kadar ben şiveli konuşsam bile- hatırladığım kadarıyla haberlerde Mesut Mertcan vardı, sunum yapınca insan o haberden bir zevk alıyordu, hiç bitmesin isterdi. Bu konuda Serap Hocama katılıyorum.
Sayın Genel Müdür Yardımcım, ben AK PARTİ Diyarbakır Milletvekiliyim, bir Kürt olarak bir de şunu söylemek istiyorum TRT Kürdî'yle ilgili: Bizim bölgede -mutlaka araştırmanız var- ciddi bir şekilde izlemeye başladılar yani bayağı bir izleniyor. Dolayısıyla, o kanal bizim bölge için çok önemli ve kıymetli, özellikle anneler için, özellikle babalar için. Şimdi, ben Murat Bey'e katılıyorum, şu anda artık sosyal medyanın dışında yeni nesil, bir televizyon izlemiyor ya da herhangi bir kitap veya bir gazete okumuyor maalesef. Onun için TRT Kürdî daha böyle eğitimci olmalı kadınların daha güçlü olması için ve işe giriştiği zaman -mesela, biliyorsunuz, bizim Hükûmette kırsal kalkınmada, KOBİ'lerde, KOSGEB'de bir sürü kadına destek var- özellikle kadınlara hibeler daha yüksek, o konularda onları bilinçlendirmesi yani nasıl yapabileceklerini, bu anlamda ne yapması gerektiğini veya nelerin var olduğuyla ilgili bilinçlendirme konusunda sizlerden ricam olacak.
Biraz önce dediğim gibi, Murat Bey, ben de 72'liyim yani 53 yaşındayım, yaşımı hiç saklamıyorum, Allah ömür verirse tabii ki 60-70'i de buluruz. Allah herkese hayırlı uzun ömür versin. Murat Bey, ben şöyle diyeyim size: Ben Diyarbakır Silvan'ın bir köyünde doğdum ve büyüdüm, 36 yaşa kadar sürekli oralarda yaşadım yani o köyde ve Silvan'da yaşadım. Şunu anlatmaya çalışıyorum: Geçmişe baktığım zaman, kadınlarımız daha değerliydi, şiddete maruz kalmıyordu çünkü ben de -herkesin tabiriyle söylüyorum- feodal bir yapıdan gelmiş bir insan olarak konuşuyorum. Şimdi, baktığımız zaman daha çok şiddet olayı var, neredeyse her gün kadınlarımız ölüyor. Yani bir şiddet var ve sizin de söylediğiniz gibi, bunu nedenini ben de sosyal medya olarak düşünüyorum çünkü artık bizim yaşımızın sonrasında gelenler böyle televizyonlarda, daha çok sosyal medyada, internette, YouTube üzerinde vesairede o tür kanalları izlemeye başladılar. Dolayısıyla, bu konuda size katılıyorum, haklısınız çünkü ben de çok fazla kafa yordum, o sistemde, o çağda öyle değildi yani kadının daha çok değeri vardı ki kadınlar çoğu olayları çözen mercideydi -o dönem için konuşuyorum- ama şimdi kadına karşı daha fazla bir şiddet oluştu.
Bir de şunu söyleyeyim: Tabii ki programlarınızda da mesela oturumlarda genelde erkek sayısı fazla veya da hiç kadın yok; hep böyle, erkekler aslında tartışma programlarında gerek siyasi olsun...
DEMİRÖREN MEDYA TV GRUP BAŞKANI MURAT YANCI - Buna isterseniz çok kısa bir şey söyleyeyim: Bu dediğinize katılıyorum, bunun için çok çaba gösteriyoruz ama kadın akademisyen, gazeteci vesaire, bunlar ekrana çıkma konusunda maalesef çok çekingen davranıyor, birçoğu çıkmıyor, tercih de etmiyor. Yoksa ben şöyle bir şey söyleyeyim, özellikle ekrana çıkan bir kadın akademisyen gördüğümde direkt hemen yayına almaya gayret ediyorum. Bu konuda çok ciddi bir gayret içerisindeyiz fakat maalesef böyle de bir durum var yani geçenlerde hatta yine başka bir televizyonundaki arkadaşımız benzer bir sıkıntıdan bahsetti, onlar da ekrana biraz daha kadın çıkarmak istiyorlar özellikle bu tartışma programlarına, bulamadıklarından bahsettiler. Ben de aynı sıkıntı yaşıyorum. O yüzden belli isimler etrafında dönülüp duruluyor maalesef. Yoksa ben de "Ya, ekrana çıkaralım, çok birikimlisiniz." diyorum, kendim diyorum, istemiyor; bunun altını çizeyim özellikle.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Vekilim, "Allah ömür verirse 60'ı da görürüz." dedi. Ben 67 yaşındayım.
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - 60'ı da görürüz, 70'i de görürüz yani.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Yani daha neler görürsünüz.
Şimdi, şunu söyleyeyim: Murat Bey'in söylediği bu yakın zamanlarla da ilgili. Biz Ceviz Kabuğu programını yaparken -otuz sene- kadın konuk ararken hakikaten amiyane deyimle söyleyeyim, göbeğimiz çatlıyordu. Örneğin, bir kadın profesörümüz kitap yazmış, "Gel, kitabını Ceviz Kabuğu'nda anlat." diyorduk, kitabını anlatmaya çekiniyordu. Bu akademi dünyasında ve öteki alanlarda kadınlarımızın daha girişken olması lazım. Hakikaten kapılar açık, "Kapıdan gir." diyorsunuz, gelmiyor, bakın, sorun aynen bugün de devam ediyormuş.
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Bunun tersi de var, bakın, ben hiç o kategoride bir kadın akademisyen değilim. 2000'li yılların başında hangi programa davet edildiysem çıkardım, hatta birçok -isim vermeyeceğim- sunucu çok hızlı konuştuğum için çok tercih ederdi çünkü vakti iyi kullanırdım.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Yancı, bir konuk bulduk.
DEMİRÖREN MEDYA TV GRUP BAŞKANI MURAT YANCI - Kendisini ben geçmişte çok konuk olarak aldım.
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Bir dakika... Ben tamamlayayım.
2013'ten itibaren benim gibi düşünen birçok akademisyene getirilmiş hukuki değil fiilî bir yasak var yani bunu da kaydedelim.
DEMİRÖREN MEDYA TV GRUP BAŞKANI MURAT YANCI - Geçmişte ben de editör olarak çalışıyordum, sizi çok konuk olarak aldım, onu söyleyeyim ama sizinle ilgili fiilî bir yasak varsa bile benim bilgim yok. Arkadaşların bilgisi varsa bilemiyorum, ne duydum sizinle ilgili fiilî bir yasak olduğunu ne de hani öyle bir...
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Ben biliyorum, birçok konu tartışılırken gündemde, gazetelerde yazı yazdığım hâlde... Yani benim davet edilmek gibi bir duygum da yok, onu da söyleyeyim. Ben araştırıp yazarak kendimi tatmin ediyorum ama kamuoyunu doğru bilgilendirmek bakımından, bunu kamu hizmeti olarak gördüğüm için söylüyorum yani zaman zaman medya da bunu yapabiliyor, sadece söylüyorum.
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Şimdi, tabii, bunu fırsat bilerek söyleyeceğim. Benim bütün güçlü kadınlara, o hocalara, onlara bir çağrım var; aslında çekinmemeleri lazım, medyada görünür olmaları lazım. Neden diyeceksiniz? Güçlü kadınlarımız ne kadar göz önünde olursa arkamızdan gelen diğer kadınlara aslında rol model olup cesaret veririz. Onun için, aslında bu, herkese düşen bir görevdir, kadınlarımıza da bir çağrımız olsun.
Şimdi, şunu anlatmaya çalışmak istiyorum: Ben köyde ilkokulu okurken 40 erkek vardı, tek kız öğrenci bendim. O dönem içinde kız çocukları çok az okula gönderiliyordu, çalışma yaparak yaparak şu anda aslında bizim orada okuma oranı çok yükseldi; belki araştırmalarınızda da vardır, bilmiyorum. Mesela, eğitimle bu şiddeti maalesef önleyemiyoruz. Aslında eğitim çok önemlidir, tabii ki onda bir şüphem yok ama mesela, hep eğitimsizliğe bağlıyoruz veya da -ne bileyim- ekonomiye bağlıyoruz; tamam, bunlar bir etkendir ama yüzde 100 bu değil ya da medyaya da sosyal medyaya da... Aslında genel anlamda bu konularda bir çalışma olması lazım. Özellikle medyadaki şahsınıza şunu demek istiyorum: Bu konuda ülke adına aslında sizin desteğinize ihtiyacımız var. Gerek programlarınızda olsun gerek çizgi filmlerde -biraz önce bir arkadaşımız anlattı- küçük yaştaki çocukların eğitimi olsun; bu konuda aslında medyaya ihtiyacımız var. Ha, "Bunun sebebi yüzde 100 medyadır ya da bunun sebebi medyadır." diyemiyoruz, bu şiddetin ve şu andaki toplumun gidişatı üzerinden. Aslında sizler bu olayın düzeltilmesi için bu konuda bize yardımcı olabilirsiniz yani ülkedeki gelecek nesle ve çocuklara yardımcı olabilirsiniz. Bu anlamda desteğiniz önemlidir bizim için.
Ben şunu söylemek istiyorum ki Başkanım: Bunu aslında detaylı bir şekilde ele almak lazım çünkü hani bir yere bağlamak çok doğru değil. Yani her şeyin bir etik şeyi var. Tam aksine, diğer arkadaşların söylediği gibi, ben de bazı dizileri çok nadir bile olsa izlerim, eğitimci dizilerin var olduğunu biliyorum, hatta Murat Bey'in söylediği gibi, yurt dışında gerçekten bizim dizilerimizi bize anlatıyorlar "Türkiye" deyince. Bir ilgi var ama dediğim gibi, bizim bu konuda sadece onların desteğine ihtiyacımız var.
Hepinize çok teşekkür ederim çünkü uzun bir toplantı oldu, kafalarımız da artık böyle şey oldu. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.