ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Hoş geldiniz kıymetli misafirlerimiz, ben de herkesi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, Kıymetli Hocamın sataşma sayabileceğimiz bir ifadesinden dolayı ben de söz aldım. Şimdi, benim dünkü konuşmamı muhtemelen Kıymetli Hocam çok dikkatli dinlememiş; öyle düşünüyorum.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Çok dikkatli dinledim Orhancığım, seni de sevdiğim için özellikle...

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Biraz eksik kalmış Sayın Hocam.

Şimdi, yirmi iki yılda hükûmetlerimizin sağlıkta neler yaptığını burada saymakla bitiremeyiz; bir defa onu bir kenara koyalım.

KAYIHAN PALA (Bursa) - İstersen o konuya girmeyelim, onu saatlerce konuşuruz.

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Girmeyelim, onu siz görseniz de görmeseniz de, duysanız da duymasanız da millet biliyor bunu; bir defa onu söyleyeyim.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Onu burada tartışmıyoruz bakın.

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - O ayrı, geliyorum işte, sırayla geleceğim.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Onu tartışmıyoruz, o ayrı bir tartışma konusu.

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - İkincisi, AK PARTİ döneminde, bizim dönemlerimizde şiddete yönelik neler yapılmış, onları bir bir anlattık.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Ama yine konuyu değiştiriyorsunuz bakın.

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Ben şimdi şiddete yönelik ne gibi düzenlemeler yapılmış sağlıkta, tekrardan okuyacağım; bunları, lütfen, bir kez daha dikkatli dinleyelim.

MURAT ÇAN (Samsun) - Dikkatli dinleme işini bize değil de herhâlde kendi vekilinize söylüyorsunuz.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Ya, bir bıraksanız da Orhan Bey sözünü bir tamamlasa, konuşsa.

MURAT ÇAN (Samsun) - Orhan Bey bunun cevabını verebilir. Hayır "dikkatli dinleyelim..."

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Dinleyelim diyorum yani, bunda bir şey yok Sayın Vekilim, cevap vermeni gerektiren bir şey yok bunda.

MURAT ÇAN (Samsun) - Şöyle; kendi konuşmam nedeniyle ne söylenecek diye bütün konuşmaları çok dikkatli dinledim, Hocam da dinledi.

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Sayın Vekilim, müsaade edin, bir bitireyim de ondan sonra yine söz alın.

MURAT ÇAN (Samsun) - Ama dinlemeyen birileri var ki hâlâ gırtlağı sıkmakla milleti öğütlendiriyor.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Çok Kıymetli Milletvekilim, bakın, sizler konuştunuz, biz sesimizi çıkarmadık; Orhan Hocam konuşsun, ondan sonra yine söz alın, cevabınızı söyleyin. Yapmayın bunu ya!

ORHAN ATEŞ (Bayburt) - Müsaade edin, bir konuşayım, ondan sonra yine söz alın konuşun Sayın Vekilim.

Sağlık çalışanlarına karşı şiddet olaylarını önleme konusunda (2012/23) sayılı Çalışan Güvenliğinin Sağlanması Genelgesi ve Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, bizim dönemimizde yayınlandı. Yine, yapılan kanuni düzenlemelerle sağlık meslek mensuplarının şiddete karşı korunması amacıyla, sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının cezalarının artırılması ve hapis cezasının ertelenmeyeceği hükme bağlanarak caydırıcı düzenlemeler getirildi. Sağlık çalışanlarına karşı görevi sırasında ve görevi nedeniyle işlenen kasten yaralama suçu Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100'üncü maddesinde tutuklama, katalog suçlar arasına alınmış ve böylece kasten yaralama suçunun varlığı tutukluluk için tek başına bir karine teşkil etmesi sağlanmıştır. Bu cezalar yüzde 50 oranında artırılarak "Bu suçlar için hiçbir erteleme hükmü uygulanamaz ve iyi hâl indirimi nedeni sayılmaz." hükmü yine bizim dönemimizde getirilmiştir. Yine, Bakanlığımızca yapılan 2024-2026 yılları arasında 15 hedef, 17 strateji, 45 eylem ve 114 faaliyet içeren Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi Eylem Planı'yla sağlıkta güven ve saygı kavramları ön plana alınarak şiddet nedenlerini en aza indirmek ve olası şiddet vakalarının önlenmesi amaçlanmaktadır.

Şimdi, burada özetin özetini ben söyledim yani sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik alınan tedbirlerin özetin özetini söyledim. Mavi kodlar, beyaz kodlar; bunların bütünü bizim iktidarlarımız döneminde sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalmamaları, kaldıkları vakit kaldıktan sonraki sürecin yönetilmesi adına alınmış çok kıymetli tedbirler. Buradaki kıymetli hocalarımızın bütünü 2000 yılı öncesi hekimlik yapan hocalarımız ve öncesinde bu koruma tedbirlerinin hemen hemen hiçbiri mevcut değildi, bunlar bu dönem getirildi.

Ha, konuşmamda şunu da söyledim Kıymetli Vekilim, onu da söyleyeyim... Şimdi, öncelikle, Sayın Vekilimizin bire bir ifadesini yani özür metnini okuyacağım: "Her ne kadar konuşma videomda oynama yapılmış ve çarpıtılmış olsa da durumdan dolayı kırılmış olan, alınganlık gösteren, üzdüğüm tüm sağlık çalışanlarından özür dilerim -özrünü net bir şekilde dilemiş- onları kırdığım için. Orada bulunan birçok samimi olduğum sağlık çalışanları arkadaşlarıma gülerek yapmış olduğum bu espri maksadından saptırılarak bu şekilde bir habere dönüştürülmüş." Neticede maksadından saptırıldığı, sağlık çalışanlarımız da bu konuda üzüldüğü, kırıldığı için vekilimizin de bu üzüntüsünü belirten gerek sözlü gerek yazılı gerek sosyal medya paylaşımları ve özrü ortada. Ben de dünkü konuşmamda şu ifadeyi kullandım, tam olarak okuyayım, bire bir: "Son günlerde bir milletvekili arkadaşımız 'Yanlış anlaşılmaya sebebiyet veren ve sağlık çalışanlarımızı hedef gösterdiği...' şeklinde yorumlanan ifadeleriyle gündeme gelmiştir. Kendisi de bu söylemlerinin maksadını aştığını ve yanlış yansıtıldığını dile getirmiş olup sağlık çalışanlarımızın emeğine olan saygısını yenilemiştir ve özrünü dilemiştir." Yani bu cümle üzerinden siyaset yapmak, buradan siyasi bir şey çıkarmaya çalışmak, tabii, muhalefetin işi, artık o sizin işiniz ama o işler çok tutmaz yani. Yaptığımız her şey ortada çünkü sağlıkta.

Teşekkür ederim.