Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Eğitim ve İdare Sorumlusu Doçent Doktor Ercan Tutak'ın, Türkiye'de bebek ölümleri, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin yatak kapasitesi ve sağlık çalışanı sayıları ile yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 26 .02.2025 |
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Ben de sunumumuz için çok teşekkür ederim.
Her birimiz sağlık sisteminin hiçbir kötü niyetli yapıya ve suistimale izin vermeyecek kadar şeffaf, güvenilir ve denetlenebilir olması gerektiğini biliyoruz ve bu gerekliliğe inanıyoruz. Az önce etkenlerden biri olarak, sayısal olarak yetişmiş uzmanların, özellikle hemşirelerin yetersizliğinin de bir etken olduğunu ifade ettik. Acaba, bunun yanı sıra yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çalışan personelin deneyimi de bir etken midir bu sürecin oluşmasında veya bu sonucun oluşmasında? Çünkü özel hastaneler acaba -tırnak içinde, yine söylenilen- maliyeti azaltmak için daha az deneyimli personel mi çalıştırıyor? Sizin bu konudaki fikrinizi öğrenmek istiyorum. Bu süreci düzeltmek için zorunlu olması gereken başkaca süreçler var mıdır yapılması gereken, böyleyse eğer ya da bu konudaki deneyimin daha da artırılması için? Bu standart eksikliği hangi tür ihlallere sebep oluyor? Özellikle prematüre bebeklerin yaşam şansını artıran teknolojiler hızla gelişirken bu ünitelerdeki ölüm oranlarının bu uluslararası standartlarla kıyaslandığında bir farklılık mı var, bu sebepten midir? Bu konudaki görüşünüzü almak isterim. Varsa bir zafiyet ve eksiklik, hep birlikte bunun mücadelesini verip sizlerin, çok değerli hocalarımızın önerileri doğrultusunda kapsamlı yasal düzenlemeleri de hep birlikte yapmak durumundayız.
Bizimle birlikte olduğunuz ve bu mücadeleye ışık tuttuğunuz için teşekkür ediyorum.
PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - Sayın Vekilim, ben teşekkür ederim.
Şöyle cevaplayabilirim: Özel hastaneler içerisinde A grubu, B grubu, C Grubu diye gruplandırılan hastaneler var. Hemen hemen hiçbir hastane için yenidoğan yoğun bakım hastası bakmak, bir plastik cerrahi vakası yapmak, ortopedi ameliyatı yapmak, kulak burun boğaz ameliyatı yapmak kadar kârlı bir iş değildir. A grubu hastaneler bu işi genellikle prestij için yaparlar. Ben on yedi yıl boyunca çalıştığım A grubu özel hastanede yatak kapasitemin yüzde 30'uyla çalıştım, geri kalanı boştu ama yönetim hiçbir zaman bana "Niye bu yataklar boş, niye doldurmuyorsunuz Ercan Bey?" demedi ama B grubu, C grubu hastanelerde sirkülasyon hızı yüksek ve daha fazla 112'den sevk kabul ederek, tamamen SGK'yle anlaşmalı olan hastanelerde daha fazla hasta yatırarak, bazen de bunu suistimal ederek ne yazık ki -denetim için gelen dosyalarda da gördüklerim bu- daha kısa sürede taburcu olabilecekken bu süreyi uzatarak, solunum cihazından daha erken ayrılabilecekken solunum cihazında daha uzun süre tutup ikinci düzey faturalandırılacakken üçüncü düzeye faturalandırma; bunlar geçmişten beri bilinen şeyler. Yani bunlar hiç bilinmeyen, birdenbire ortaya çıkan bir şey değil, herkesin bildiği şeyler ama denetlemeler kâğıt üzerinde ve yetersiz olunca bu oluyor, o yüzden hep denetim yetersizliğine bağladım bunları.
Evet, hemşire sayısıyla birlikte kalitesi çok önemli. A grubu hastaneler bu kaliteyi eski çalışanları memnun ederek, onları işten hiçbir zaman ayırmayarak, yeni gelenleri de onun altında eğiterek geçiriyor. Yenidoğana yeni başlamış bir hemşireye solunum cihazında bir bebek emanet etmek için bir yıl boyunca onu eğitmeniz gerekiyor, bir yıldan sonra ancak tamamen emanet edebiliyorsunuz. O yüzden, kaliteli hemşire bulma konusunda da evet, sıkıntı var ve bunu özel hastaneler de ne yazık ki dışarıdan hizmet alarak yapıyorlar ama denetim sırasında değişen ve evden çağrılan, yakalanamayan şeylerden dolayı... Bunu herkes biliyor ama kâğıt üzerinde o kişiyi gördüğünüz için oraya onu yazmak zorundasınız.
O yüzden "Neden oldu?" sorusunun yegâne cevabı, denetim eksikliğinden dolayı oldu. Yoksa bunlar bilinmiyor değildi yani bunlar herkes tarafından bilinen sorunlardı; ilk defa ortaya çıkan, birisinin CİMER'e başvurmasıyla ortaya çıkan sorunlar değildi ki ispatı da 2016 yılında bu sorunların olması hasebiyle, yenidoğan çalıştayı branş çalışma komisyonunun İstanbul genelinde başlamış olması da o sorunların biliniyor olmasına, çözüm için neler yapılması gerektiği konusunda yine bizim fikirlerimizin alınması gerekliliği de yönetimin bildiği bir şey.