İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Tabii, öncelikli olarak yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Hakk'tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun; ailelerine de Cenab-ı Allah'tan sabırlar diliyoruz.

Usul ve erkan, adap edep hem Meclisin çalışma kaideleri içerisindedir hem de bizim kültürümüzün en altlığıdır yani burada yaşanan olay, çok nahoş bir olay. Görsel basının çıkmasını arkadaşlar arzu etmediler. Ali Mahir Bey burada anlaşılan o ki kurgulu gelmiş; "Bakan yoksa biz yokuz." anlamında, protesto mahiyetinde bir hazırlık yapılmış; bunun altlığı, önceliği var olduğu gözüküyor. Hatta görsel basın da kalsın, Ali Mahir Bey'in bu şovunu alsın tüm Türkiye'ye yayınlasın anlamında bir çıkış oldu. Çok hoş bir şey değil; hem Meclisin varlığına hem de Komisyondaki arkadaşlarımızın, seçilmiş insanların itibarına bir kasıt var burada, bunun kabul edilir tarafı yok.

Burada peşinen de şunu söyledi Ali Mahir Bey: "Bakan nasıl olsa suçlu, suçlanacağını bile bile bugün bu programa katılmadı yani Komisyona katılsa farklı olurdu." Bugün burada Bakan Yardımcılarımız var, ilgili Genel Müdürümüz var, müfettişimiz var. Bize esas olan teknik olarak ayrıntılarla bilgilendirmeleri gerekir. Burada Komisyon üyelerimizin soracağı sorulara buraya katılan davetlilerimiz en iyi şekilde cevap vermeye hak ve yetki sahibiler yani bugün Bakan yoksa Bakan Yardımcısı... O zaman Bakan Yardımcılığı makamını yok mu sayacağız, sıfır mı sayacağız? Genel Müdür burada; Genel Müdürün varlığını yok mu sayacağız? Müfettiş burada; onun varlığını yok mu sayacağız? Yani devletin varlığını o zaman hiçe saymış olacağız. "Bakanın bir siyasi kimliği var, onu bir hırpalayalım, gönderelim, dövelim; ondan sonra da amacımıza ulaşalım." gibi bir hazırlık vardı. Ali Mahir Bey'in davranışı hoş değil.

Ömer kardeşimiz burada ama açık ifade edelim: Biz de kırk yıllık siyasetçiyiz, zaman zaman muhalefette de kaldığımız dönemler oldu. Hiçbir zaman bir çalışmadan, müzakereden, mücadeleden kaçmışlığımız yok. Neticede, inandığımız doğruları söyleriz. Burada bir ortak akıl hâkim olacak. Biz neticede yargı mensupları değiliz; bu yangının sebeplerini, ihmaller varsa onların tespitini yapacağız, rapor hâline getireceğiz ama yargılamayı bağımsız yargı yapacak. Biz orada ne hâkimiz ne savcıyız ama 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine vesile olan yangının tüm detaylarıyla araştırılması elbette doğru olandır, buradaki her partiden gelen arkadaşımızın da ortak niyeti oydu. Ancak bugünkü hareket, tamamen siyasi bir şova çevirmekti; bu da hem Komisyonun hem de seçilmiş milletvekillerimizin, Meclisimizin itibarına zarar vermiştir. Muhalefet yapmak haktır, demokratik bir ülkede yaşıyoruz; herkes inandığı doğruları, söylemek istediklerini medeni ölçüde, hukuk çerçevesinde, bir başkasının hukukunu da çiğnemeden arz etme hakkına da sahiptir. Yani ben muhalefet milletvekillerimizin Komisyonu terk etmesini uygun görmüyorum. Bu, aslında 78 canın kaybıyla beraber can kayıpları yaşayan ailelerin de maneviyatına zarar verecek bir durumdur çünkü bu Komisyon dört ay çalışacaktır, doğruları tespit edip rapor hâline getirecektir.

Teşekkür ederim.