Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyonun çalışma usulünün, takviminin, Komisyonda görevlendirilecek uzmanların belirlenmesine, Komisyona davet edileceklerin tespitine ve Komisyon üyelerinin görüş ve önerilerine ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 18 .02.2025 |
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli milletvekilleri; hazırunu saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada ülkemizi derinden sarsan, hepimizi yasa boğan bu yangın faciasını tüm yönleriyle ele almak, ilgili kurum ve kuruluşların sorumluluklarını tespit etmek, benzer felaketlerin önlenmesi için alınması gereken önlemleri belirlemek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
21 Ocakta Bolu Kartalkaya'daki yangında hayatını kaybeden 78 vatandaşımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Tabii, benim de çok yakın arkadaşlarım vefat etti orada. Eski Bolu Milletvekilimiz Mehmet Güner'in kızı, damadı ve torunlarıyla birlikte yok olan aileleri hüzünle anıyorum. Yıllarca Bloomberg televizyonunda beraber program yaptığımız, yeminli mali müşavir, vergi uzmanı, değerli dostum, aynı zamanda TÜROB'un beraber danışmanlığını yaptığımız Orduspor'un eski Başkanı Nedim Türkmen'i de ailesiyle beraber kaybettik; inanın, her aklıma geldiğinde çok üzülüyorum. Eşi Ayşe Neva, kızı Ala Dora, 22 yaşındaki oğlu Yüce Ata'yla birlikte tüm ailesini kaybetti -bir kızı kaldı sadece- ne acıdır ki turizm sektöründe -Sururi Bey bilir- yıllarca vergi mevzuatına ilişkin eğitimler verdi, beraber eğitimler verdik ve bir otelde çok acı bir şekilde hayatını kaybetti. Yine, yeminli mali müşavir üstadımız, ağabeyimiz Eray Mercan üstadımızın da 25 yaşındaki evladı Alp Mercan'ı anmak istiyorum; yangında ilk anda kendisi kurtulmasına rağmen Yiğit Gençbay'la birlikte, arkadaşıyla birlikte mahsur kalanları kurtarmak için tekrar içeriye girip orada hayatını kaybetmiştir.
Burada ismini anamayacağımız birçok kahramana, bölge halkından, otelde konaklayanlardan, çalışanlardan yangındaki vatandaşlarımızı kurtarmak için canla başla mücadele eden herkese teşekkür ediyorum.
Bu büyük felaketin yaralarını hep birlikte sararken özellikle herhangi bir ihmal varsa -kasıt olmaz ama mutlaka bir ihmal vardır ki böylesine ağır bir sonuç ortaya çıkmıştır- bunun da ortaya çıkması için buradaki bütün milletvekili arkadaşlarımızın canla başla her türlü katkıda bulunacağına inancım tamdır.
Bu acı olay, yangın güvenliği konusundaki eksiklerimizi, denetim mekanizmalarının gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Gelecekte benzer trajedilerin yaşanmaması için de gerekli önlemlerin alınması, standartların üst seviyeye çıkarılması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bir iş yeri çalışma belgesi alıp kırk yıl hiçbir şekilde o belgenin yenilenmemesi, mevzuatımızdaki en büyük yanlış ve eksiklerden biridir diye düşünüyorum. İş yeri çalışma ruhsatı alındığında bu iş yeri çalışma ruhsatının altını oluşturan belgeler var. Nedir? İtfaiye raporudur, yapı kullanma izin belgesidir, orada çalışanların hijyen eğitimleriyle ilgili belgelerdir. Dolayısıyla bir kere, bir iş yeri çalışma, açma belgesini alıp bir daha denetlenmemesi mevzuatta gözden geçirilmesi gereken ana unsurlardan biridir.
Vatandaşlarımızın yangın nedeniyle hayatını kayıp oranlarına baktığımızda büyük oranda konut, fabrika, bina gibi yapısal alanlardan etkilendiklerini ve bu durumun, yangın riskine karşı alınacak önlemlerin hayati bir önem taşıdığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Birçok belediyede 30 katlı, 40 katlı binalar yapılıyor. Bu belediyelerin sahasında bir yangına, böylesi bir yangına müdahale edecek kaç itfaiye aracı vardır yani 40 kata uzanacak, yangına müdahale edecek kaç belediyenin aracı vardır, teçhizatı vardır, inanın, çok merak ediyorum ve bu konuyla ilgili de belediyelerin özellikle yapı ruhsatlarını verirken mutlaka kendisindeki itfaiye araçlarının çıkabileceği kat ve müdahale edebileceği yüksekliklerle de sınırlandırılmasının çok doğru ve faydalı olacağını düşünüyorum. Birçoğumuz apartmanlarda yaşıyoruz, yaşadığımız apartmanlarda 30'uncu, 40'ıncı, 50'nci katta bir yangın çıksa inanın, burada büyük sorunlarla karşı karşıya kalırız.
Yangın güvenliği, iş sağlığı ve güvenliğinin en kritik unsurlarından biridir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'yla işverenlere... Bu işverenler sadece otel değil, fabrika değil, bütün iş yerlerini kapsıyor yani 1 kişi çalıştıran muhasebe ofisi de 10 kişi çalıştıran küçük bir otel de 100 kişi çalıştıran bir fabrika da bir gazete de bu iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken önlemlerin kapsamındadır. Dolayısıyla ne yapması lazım işverenlerin? Acil durum planlarını yapması lazım, risk değerlendirme raporlarını yapması lazım. Bu otele baktığımız zaman, bu bölgede aynı parselde 2 otel var ve bu otellerden biri 1970'li yıllarda yapılmış, bir tanesi yirmi-yirmi beş yıl kadar önceki bir zaman diliminde yapılmış ama günümüzün sağlanması gereken koşullarına uygun olmadıkları, yanan otelin üç yıldızlı bir otel olduğu ve çok katlı olmasına rağmen bir "sprink" sisteminin, yangın dedektörünün olmadığı, bununla ilgili özellikle yangına büyük sebebiyet veren dış cephelerinde, içeride büyük oranda ahşap kullanılmış olmasının da yangın merdivenlerinin sağlıklı ve mevzuata uygun olmamasının da büyük etkisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bir otelde, bu kapsamda yüzlerce odası olan bir otelde -Sururi Bey bilir, otel işletmesi olan arkadaşlarımız bilir- yangın merdivenlerinin çok özellikli olması ve yangın esnasında insanların kaçabilecekleri koşulları sağlaması gerektiğini görüyoruz ama bu otelde maalesef, çok acı bir şekilde bunu göremedik. İlk yardım eğitimi aldırmak, yine yangın eğitimi aldırmak, acil tıbbi müdahale, kurtarma, yangınla mücadele konularında destek elemanı da görevlendirilmesi, bunlarla ilgili eğitimlerin de aldırılması iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılması gereken yükümlülüklerden bir tanesidir. Mecliste iş güvenliği uzmanı olan tek kişi benim. Dolayısıyla siz de görmüşsünüzdür, hani algıda seçicilik, videolar dolaşıyor, kızgın yağın üzerine su attığınız zaman... O binada, muhtemelen, bacadan dolayı bir tıkanıklık oldu. Tabii, kızgın yağa su attığınız zaman çok büyük bir yangına sebebiyet veririz, orada bacaların temizlenmemiş olması muhtemeldir. Dolayısıyla da...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ne yapmak lazım Resul Bey o anda?
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, burada özellikle mutfak personeline birtakım eğitimler vermek lazım, yangına ne şekilde ve hangi kimyasallarla mücadele...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ben spesifik soruyorum şimdi: Allah göstermesin, evde bizim başımıza gelebilir, ne yapmak lazım?
RESUL KURT (Adıyaman) - Kızgın yağa su düştüğü zaman ona su dökmeyeceksiniz, onun üzerine bir bez atacaksınız. Tabii, hava almasını engellediğiniz zaman çok basit bir şekilde o yangına müdahale edip söndürülmüş olacaktır.
İş sağlığı ve güvenliği sadece iş yerlerinde değil, hayatımızın her alanında da büyük önem taşıyor. Oturduğunuz apartmanda merdivenden indiğiniz zaman bir kaydırmaz bant çekilmiş mi veyahut da merdiven altında kafanızı vuracak bir yer var mı veyahut da çalıştığınız iş yerlerinde yangına müdahaleyle ilgili gereken önlemler; "sprink" var mı, bir alarm var mı, dedektör var mı gibi; bunların hepsi.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Kim denetliyor bunları?
RESUL KURT (Adıyaman) - Bunların denetlenmesiyle ilgili şöyle: İş yerini açtığınız zaman iş yeri açma ve çalışma ruhsatında yangın raporu veriliyor yani bir belediye geliyor, o iş yerine itfaiye raporu veriliyor. İtfaiye raporunda sizin bu iş yerinde çalışıp çalışamayacağınızı veya bu iş yerinde hangi eksiklerin olduğunu belirtiyor, size diyor ki: "Bak şu, şu, şu eksiklerin var. İşte, sizin yangınla ilgili kaçış yollarınız yok. Aydınlatmalarınız yok." Hangi eksiklikleriniz varsa bunlarla ilgili size eksikliklerinizi bildiriyor ve eksikliklerini tamamladıktan sonra, artık o işletmenin yangın raporu alınırsa tabii, iş yeri açma ve çalışma ruhsatını ya belediye veriyor ya da özel idare veriyor. Dolayısıyla herhangi bir iş yeri açmak isterseniz o yangın raporunu sizden isterler. Bir muhasebe bürosu da açsanız, bir -efendime söyleyeyim- sigorta şirketi de açsanız, bir avukat ofisi de açsanız, bir otel de açsanız bu prosedürler aynen yangın raporu istenerek yerine getiriliyor. Bu, örneğin bizim bulunduğumuz bu alan; bakın, yukarıda dedektör var, Allah korusun bir yangın olsa alarm devreye girecek. "Sprink" sistemi var, yangını söndürmek için otomatik olarak çalışacak. Dolayısıyla bu sistemin bütün binalarda, belki çok katlı otellerde olması gerekmesine rağmen -mevzuat olarak çok eski tarihlerde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınan yerlerde- mevzuatın güncellenmesinden sonra açılan iş yerlerinde uyguluyoruz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RESUL KURT (Adıyaman) - ...eski açılan iş yerlerine zaten iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olduğu için bunu uygulayamıyoruz.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - On dakikayı ben seninle başlatıyorum Resul Bey.
RESUL KURT (Adıyaman) - Tamam.
Son önemli bir şey var, önemli bir hukuki sorun var Sayın Başkanım. Bu beni de vicdanen çok rahatsız ediyor, ben de kendi çapımda çözmek için uğraşıyorum ama... Aynı anda -avukat arkadaşlar var, bilir- veraset ilamında büyük sıkıntı yaşanıyor. Yani bana ulaşan yakınları şöyle bir sorundan bahsettiler: Sulh hukuk mahkemesinde veraset ilamı için talepte bulunulduğunda mahkeme birlikte ölüm karinesinin uygulanması amacıyla ölüm saatinin tespit edilip edilemeyeceğini cumhuriyet başsavcılıklarına soruyor, adli tıplara soruyor. Dolayısıyla da birlikte ölüp ölmediğinin tespiti mümkün olmadığı veçhilesiyle büyük bir sorun yaşanıyor. Yani burada bu sorunun da dile getirilmesini ve özellikle...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bunu bence önümüzdeki hafta görevlendirme yapınca buradaki hâkim arkadaşlara, tetkik hâkimlerine soralım yani öyle bir kolaylık yapılabilir mi, yapılamaz mı diye.
RESUL KURT (Adıyaman) - Birlikte ölüm olduğu zaman miras hukuku bakımından farklı bir işlem devreye giriyor. Yani sıralı ölüm olursa, peş peşe, beş dakika, üç dakika, on dakika arayla ölüm olursa bu sefer de miras hukuku yönünden çok daha farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Bunu da burada belirtmiş oldum.
Hazırunu saygıyla selamlıyorum.