| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .11.2014 |
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, biz burada denetim faaliyetimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan 2015 yılı bütçesini görüşürken öte yandan da bir önceki yılın harcama kalemlerinin doğru yerlere harcanıp harcanmadığını denetliyoruz, yaptığımız iş bu. Bu denetim işini sadece muhalefet partisi milletvekilleri değil, iktidar partisine mensup milletvekili arkadaşlarım da yapıyor çünkü onlar yürütmede değiller, onlar da bir yasama görevi yerine getiriyorlar; yürütme burası. Bunun en önemli işlevlerinden biri de burada bizim sorduğumuz sorular. Şimdi, biz birtakım sorular soruyoruz, sayın bakanlardan da bazı cevaplar bekliyoruz. Alamadığımız cevapları da yazılı olarak bize ileteceklerini söylüyorlar. Ama bakın, Enerji Bakanı burada, biz dört yıldır buradayız, dördüncü bütçemizi yapıyoruz, sorduğumuz sorulara verilmeyen cevaplarda ben sadece ve sadece Enerji Bakanlığının yazılı olarak benim sorularıma cevap verdiğini gördüm. Burada yüzlerce soru sorduk, bunların çok azına cevap aldık, hiçbirisine de yazılı cevap almadık.
Sayın Başkan, burada sizin göreviniz, bakınız, bu Komisyon çalışmalarına bu dönem için başladığı andan itibaren de bir sürü soru sorduk ve siz dediniz ki: "Komisyon çalışmaları sona erene kadar bu sorulara cevapları alacaksınız." Henüz gelmiş bir cevap yok. Siz bunu takip edeceksiniz, Komisyon adına...
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, takip ediyoruz.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Özür dilerim.
Komisyon adına ve bizim adımıza takip edeceksiniz. Ama şöyle bir üslubu da kabul etmiyoruz: Sayın bakanlara soruları yönelttiğimizde sayın bakanlar kendilerince soruların etrafından dönerek, başka konuları gündeme getirerek, polemik yaparak, hamaset yaparak sürelerini dolduruyorlar ve sorulara da cevap vermiyorlar.
Şimdi, bunun üzerine, bugün yaşadığımız sıcak bir gelişme üzerine ben iki tane "tweet" atmışım. Mehmet kardeşimiz de dedi ki biraz önce: "Bakana hakaret ediyorsunuz." Şimdi, benim "tweet"lerim şurada, "Bakan kıvırıyor." demişim, söylediğim şey bu "Bakan kıvırıyor." bir "tweet"te...
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Yani şimdi, yakışır bir ifade mi?
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Arkadaşım, eğer bir hakaret varsa Sayın Bakan yargı yoluna başvurur. Kıvırmaktan kasıt düşüncelerini, daha önceden söylediği düşüncelerini ikrar etmiyor, etrafından dönüyor, başka şeyler söylüyor demek istiyorum.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - O zaman, sizin benzer durumlardaki ifadelerinize biz bu ifadeyi kullansak rahatsız olmaz mısınız?
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Özür dilerim, devam edebilir miyim?
"'Bedelli yok.' demeye dili varmıyor, topu Başbakana attı. 'Bu şartlarda, Başbakan karar verecek.' diyor." Birinci "tweet" bu. İkinci "tweet" de şu: "Salonu terk ettik, Savunma Bakanı boş salonlara konuşuyor..."
FATİH ŞAHİN (Ankara) - Boş değil, biz buradaydık.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Hayır, biz kendi adımıza yazıyoruz bunu.
"...ucuz polemiklerini ve kıvırmalarını AKP'lilere yapıyor. Yazıklar olsun!" Şimdi, burada eğer bir hakaret varsa takdirlerinize sunuyorum. Yazdığım bütün sözlerin arkasındayım.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Hakaret yok mu? O zaman, eğer hakaret olmadığını düşünüyorsanız aynı ifadeleri size iade ediyoruz.
MÜSLİM SARI (İstanbul) - Bir hakaret olduğunu düşünüyorsa Sayın Bakanımız da yargı yoluna başvurur, hakaret davası açar.
Teşekkür ederim.