KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Yine, bir torba yasa, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi. Az önce vekiller de saydı, işte 9 Kanunda ve 3 Kanun Hükmünde Kararnamede önemli değişiklikler var. Tabii ki bu kanun teklifinin en önemli maddelerinden biri de emekli ikramiyesiyle ilgili olan. Ben de öncelikli olarak ondan başlayacağım. Tabii ki tekrar gibi olacak bazı şeyler ama bazı konuların tekrarlanıp hafızalara kazınmasında da fayda var ki bir sonraki dönemlerde de buralardaki düzeltmelerin haktan, hukuktan yana, emekten yana olarak hayata geçmesini sağlamak.

Şimdi, çıktığında, 2018 yılında 1.000 TL olan bu ikramiye o zaman için anlamlı bir ikramiyeydi. 2018, 2019, 2020 yıllarında da devam etti. Daha sonra 1.100, işte, 2.000, 3.000 ve şimdi de 4.000 TL. İlk çıktığı zaman asgari ücretin yüzde 62'sine tekabül ediyordu, şimdi yüzde 18'ine tekabül ediyor. Sırf buradan hesap yapıp gidecek olsak 13.788 TL olması gerekirdi. Yine, 2019 yılında en düşük emekli aylığıyla ilgili uygulama hayata geçti. O zaman bu tutar, en düşük emekli aylığına tekabül ediyordu. Ona istinaden bakacak olsak 14.469 TL olması gerekirdi fakat görüyoruz ki buraların çok çok gerisinde, çok çok altında bir tutar. Etki analizine baktım, hani buradan aşağı yukarı ne kadar bir gider olacak diye baktığımızda; etki analizinde 28,4 milyarlık bir rakam var ama bizim hesaplamamıza göre 31,7 milyar civarında bir maliyet olacak. 4.000 liranın maliyeti de 127 milyar civarında olacak; bu, çok cüzi bir rakam, gerçekten çok düşük bir rakam, rahatlıkla bunun çok çok daha üstünde rakamlar verilebilir. Yani nasıl verilebilir? Ben örnek vereceğim: Hepimiz 2025 yılı bütçesinde bu konulara değindik; tahsilinden vazgeçilen vergi, muafiyet, istisna ve indirim yoluyla vergi harcamaları dediğimiz tutar var, toplam 3 trilyon 5 milyar ama bunların arasında verimsiz muafiyet ve istisnalar var, indirimler var. Yaklaşık 700 ile 900 milyar liralık bir rakam olduğunu tahmin ediyoruz bizim çalışmamızda. Bunun 701 milyarı da kurumlar vergisi tahsilatından vazgeçilen, daha çok içinde de yap-işlet-devret projeleri ve KÖİ projeleri olan firmalar. Şimdi, sırf bu 701 milyara göre bir hesap yapsak, inanın bu 701 milyardan bir tasarruf sağlamış olsak her bir emekliye 44.171 TL ödeyebilirdik. Yılda 2 kere ödüyoruz, Ramazan ve Kurban Bayramlarında yani her bir bayramda 22.000 TL ödeme yapılabilirdi. O da şu anda bizim savunduğumuz "Emekli ikramiyeleri ve en düşük emekli maaşı net asgari ücret seviyesinde olsun." diye ifade ettiğimiz ve bu komisyonlarda ve Genel Kurulda da sürekli dile getirdiğimiz bir husus, 22.104 liraya yakın bir tutar.

Tabii ki bu asgari ücret de gerçekten çok yetersiz bir tutar, 22.000 lira, onun da artması gerektiğini, yine, mart sonu, en kötü ihtimalle de haziran sonu itibarıyla güncellenmesi gerektiğini ifade ediyoruz çünkü hissedilen enflasyon çok yüksek, gıda enflasyonu çok yüksek, faizler çok yüksek, faiz giderleri çok yüksek. Bunlarla ilgili de gerekli tedbirlerin ve tasarrufların sağlanması gerekir.

Faiz gideri dediğimiz zaman, faiz gideri 2025 yılında 1 trilyon 950 milyar. Şimdi bundan yüzde 10 tasarruf sağlayabilsek yani bu faiz giderini yüzde 10 aşağıya çekmeyi başarabilsek, 12.287 TL her bir emekliye para ödeme şansımız var. Yani bu faiz giderleriyle, bu borç, anapara, faiz sarmalıyla bu bütçe disiplinini sağlamak ve uzun soluklu bu ekonomiyi idare etmek mümkün değil. Bir de buna kur farkı giderleri eklenecek. Şu anda kur baskılanmakta, kur artışı istenilen seviyenin altında yani enflasyon oranının altında arttığı için ciddi bir kur farkı gideri bir tarafta birikiyor ama kur artışı olduğu zaman da çok ciddi tutarlara ulaşacak çünkü kamunun iç ve dış toplam borç stoku 9,6 trilyon. 2024 yılı başında bu kur farkı giderinin toplam borca oranı yüzde 25'ler civarındaydı. Bu oranların olduğu düşünüldüğünde çok ciddi bir yük bizi burada bekliyor, buna da önlem almamız gerekirdi.

Yine, başka bir örnek daha vereceğim: Dâhilde alınan KDV uygulaması var. 2025 yılında 2 trilyon 884 milyar dâhilde alınacak KDV tutarı var. Bunun da yüzde 48,12'si KDV iadesine tabi yani iadeye tabi bir KDV'den bahsediyoruz. Burada yüzde 25'lik bir tasarruf sağlayabilsek 347 milyar civarında bir tutar yapar. Bununla da her bir emekliye 21.865 TL ödememiz söz konusu olur.

Bu konuya girdikten sonra, bir de bu konuda burada işte mali müşavirlerle ilgili düzenlemeler var, yine EPDK'yi ilgilendiren düzenlemeler var, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'yla ilgili düzenlemeler var. Burada da şöyle bir düzenleme daha var, onu oraya bağlamak istiyorum: Vergi Denetim Kurulu tarafından denetlemeye gidildiğinde akaryakıt ticaretiyle uğraşan işletmelerin, işte, Vergi Usul Kanunu 359'uncu maddeye istinaden yanıltıcı belge yani sahte belge gibi düzenleme durumlarının tespitinde tesislerle ilgili lisansın başka birilerine devredilmesi engelleniyor. Düzgün bir uygulama, olumlu bir uygulama ama teşebbüsler lehine de bir yıllık bir sınırlama var, Mustafa Bey Vekilim de bahsetti, üç ayda bir gözden geçirilecek. Şimdi, burada da gerçekten çok ciddi sahte evrak olayları var. Yani bu konuların üzerine ciddi bir şekilde gidilip bu işin durdurulması ve gerekli cezaların da kesilmesi... Burada ciddi hapis cezası da var üç yıldan sekiz yıla kadar yanılmıyorsam herhâlde ama bunlar da yeterli olmuyor demek ki. Bunların da mutlaka önleminin alınması gerekiyor, bu da kanayan bir yara.

Aynı şekliyle, bazı mali müşavirlerin belgelerinin başka kişiler tarafından kullanılması neticesinde de bazı şirketlerin kurulup buradan da bu tip faturalı işlemlerin yapılması yaygın bir kanı, bundan Oda da çok rahatsız, bunlarla ilgili önlemlerde alınıyor. Bunların da ciddi bir şekilde sonuçlandırılması ve ortadan kaldırılması mutlaka gerekiyor.

Yine, burada kara yollarıyla ilgili bir düzenleme var. Kara yollarıyla ilgili düzenlemede otoyollardan kaçak geçişle ilgili, yabancı araç plakalarıyla ilgili, özellikle ödenemeyen, tahsil edilemeyen bir sürü tutarlar var burada. Bu otoyol projelerini yapan firmalar da KÖİ firmaları, yap-işlet-devret modeliyle yapılan firmalar. Şimdi, bunlar tahsil edilemiyor ama bunlara yapılan birtakım garanti ödemeleri var. Şimdi, 2018-2024 yılları arasında Sayıştay raporlarından, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından ve Karayolları Genel Müdürlüğü paylaşımlarından hesapladığımız yaklaşık tahminî rakamları söylüyorum; 3 milyon civarında bir kaçak geçiş olmuş ve bu kaçak geçiş ücretleriyle ilgili tahsilatlar -araç sayısı bu- yapılamamış ama bu yapılamayan tahsilatlarla ilgili bu firmalara hani 44 firma diyoruz ya, yap-işlet-devret KÖİ projesi yapan, bu özel otoyol projesi yapan firmalara bizim hesaplamalarımıza göre hazineden 1 milyar TL'lik bir para ödenmiş. Yani böyle bir şey mümkün değil, bu paranın süratle geri alınması lazım. Bu mukavelelere de kim imza attıysa bunlardan hesap sorulması gerekir. Şimdi de burada bir paylaşım var, biliyorsunuz, yüzde 60'ı devlete kalacak, yüzde 40'ı bu firmalara kalacak. Şimdi, bu yüzde 40 tahsilatlar yapılmadan önce bu firmaların devlete olan borçlarının olup olmadığının mutlaka kontrolü gerekiyor. Yani bu kontrol neticesinde eğer bir borç varsa da mahsubun yapılarak bu payın transfer edilmesi lazım. Az önce ifade ettiğim 1 milyarın da bu firmalardan tahsil edilmesi, bu ödemeler yapılmadan en azından mahsuplaşma işleminin mutlaka yapılması gerekir. Bunu bir daha buradan önemle vurgulamış olalım.

Yine, burada bahsetmek istediğimiz bir konu da tasarruf tedbirleriyle ilgili bir konu olacak. Yani şimdi, Mali Müşavirler Odasıyla ilgili, işte, yasal bildirimlerle ilgili, mail üzerinden bildirimlerin yapılmasıyla ilgili ufak ufak tasarruflar yapılırken bir taraftan maalesef tasarruf tedbirlerine uyulmuyor, harcamalar, israf had safhada devam ediyor. Bir taraftan, dün işte, Genel Kurulda görüştük, kanunlaştı, 190 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, ayrı bir başkanlık kuruluyor, 135 kişi istihdam edilecek. Ayrıca nitelikli personel alımıyla ilgili Cumhurbaşkanına da alım yetkisi veriliyor; kaç personel alınacağı orada belli değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Ek süre veriyorum.

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ayrıca Siber Güvenlik Başkanlığı yurt içinde istediği kadar temsilcilik açabilecek. Yine, yurt dışında Cumhurbaşkanının onayına sunulacak, Cumhurbaşkanının onayıyla bu temsilcilikler yurt dışında da açılabilecek. Burada da bu Başkanlıkta da yine bir devasa bütçe olacak. Maalesef, Plan ve Bütçede görüşülmesi gereken konular vardı Sayın Başkanım, burada görüşülmedi. Siber Güvenlik Başkanlığının gelirleri var, burada da bütçe içi, bütçe dışı kurulmuş fonlar ve kurulacak fonlardan, bu fonların gelirlerinin yüzde 10'una kadarına Cumhurbaşkanı onayıyla bu Başkanlığa aktarım yetkisi verildi bu kanun teklifinde. Hangi fonlardan aktarılacak? Savunma Sanayi Destekleme Fonundan mı aktarılacak, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan mı, Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan mı, yoksa Türkiye Varlık Fonundan mı? Bunları bilmiyoruz, bunları burada konuşmamız ve bunların tutarlarını da öğrenmemiz gerekirdi çünkü kurulacak fonlardan da pay aktarılabiliyor; maalesef, tali komisyon olarak da olsa Plan ve Bütçe Komisyonunda bu kanunun görüşülmemiş olması bir handikap hepimiz için, burada da görüşülmesi gerekirdi diye söylüyorum.

Maddeler üzerinde konuşacaklarımız olacak.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.