MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Anlaşılan o ki yasa yapma tekniği artık torbanın ötesine geçemiyor; yine bir torba yasayla, torba kanunla bir aradayız. Umarım, bundan sonra iktidar bu düzenlemelerde Anayasa'ya uygunluğu da göze alarak gerçek yasa yapma tekniğine döner.

Teklifin 1'inci maddesi Anayasa Mahkemesinin "Kanunla düzenlenmiş alanlarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme yapılamaz." gerekçesiyle iptal ettiği, sporculara harçlık ödenmesine dair madde. Bunu daha önce söyledik "Anayasa'ya aykırı" diye ama, şimdi bu kanunlaştırmak için getirmişsiniz.

Teklifin 2'nci, 3'üncü ve 4'üncü maddesi, benim de dâhil olduğum serbest muhasebeci mali müşavir meslek mensuplarımızın taleplerini içeriyor. Bu konuda çalışmalar yapan TÜRMOB Genel Başkanımıza ve yöneticilerine ve kanunun hayata geçirilmesine katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.

2'nci ve 3'üncü maddeyle yapılan düzenlemelerle hem serbest muhasebeci mali müşavirler odaları ile yeminli mali müşavirler odalarının genel kurul toplantılarına üyelerinin taahhütlü postayla çağrılacağı hükmü hem de duyuruların tirajı 100 binin üzerinde olan bir gazeteyle ilan edileceği ve ayrıca delegelerin taahhütlü postayla çağrılacağı hükmü kaldırılarak duyuların çağın gereklerine uygun olarak resmî internet sitesi üzerinden yapılmasına imkân sağlanmaktadır. Bu düzenleme, mesleğin doğasından kaynaklı zaten çok yoğun olan odalarımızın hem iş gücü yükünü hafifletecek hem de gereksiz bir maliyeti ortadan kaldıracaktır.

4'üncü maddeyle de meslek ruhsatını bedelli veya bedelsiz olarak kullandırdıkları tespit edilen meslek mensupları ile başka meslek mensuplarının ad ve ünvanlarını kullanarak beyanname düzenleyen, imzalayan ya da gönderen meslek mensuplarına meslekten çıkarma cezası verilmesi hüküm altına alınmıştır. Bu da yine meslek mensuplarının mesleği sağlıklı yürütülmesi ve itibarı için talep ettiği bir düzenlemedir.

Tabii, başında da söylediğimiz gibi, bu düzenlemelerin torba yasalarla parça parça yapılması yerine bir bütün hâlinde ele alınması daha doğru olacaktır.

Meslek mensuplarımızın hâlâ yıllardır eksik birçok talepleri vardır. Üst birliğimiz TÜRMOB'la bu konuların kapsamlı bir çalışmayla ele alınması, verginin tahsilinde en önemli rolü oynayan meslek mensuplarımızın diğer taleplerinin de kanuni düzenlemelerle hayata geçirilmesi çok önem arz etmektedir ve bunu meslek camiamız ivedilikle beklemektedir.

Teklifin 5'inci maddesiyle, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu'nun 26'ncı maddesinde değişiklik yapılarak, kanuna aykırı taşımacılık yapanlara kesilecek cezalarının alt, üst sınırının farklı durumlara göre 10 kata kadar artırılması öngörülüyor. Burada cezaların alt, üst aralıklarının 10 kat olarak belirtilmesi sonrasında bu cezaların hangi ölçütlerde takdir edileceğinin teklifte açık yazılmasında, idarenin keyfiyetine bırakılmamasında yarar vardır.

Teklifin 7'nci ve 12'nci maddeleriyle Cumhurbaşkanı emeklilerinin emekli aylığı ve maaşlarıyla ilgili düzenlemeler yapılıyor. Burada uygulamanın doğru olduğunu düşünüyoruz.

Uydurma TÜİK rakamlarıyla yapılan zamlarla emekli ve çalışanlar bugün temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdalar. Bunlarla ilgili de burada bir gündemin oluşması gerekirdi diye düşünüyorum. Sunduğunuz teklifin 8'inci maddesi de zaten bunu açıkça ortaya koyuyor. Emeklilere, Ramazan ve Kurban Bayramlarında verilen bayram ikramiyesinin 3 bin liradan 4 bin TL'ye çıkarılması teklif ediliyor. Her şeyden önce, bu, gerçekten utanç verici. İkramiye sadece bin TL arttı, oysa emekliler bayram ikramiyesinin en az 13.793 TL olması gerektiğini düşünüyordu çünkü emekli bayram ikramiyeleri 2018'de asgari ücretin yüzde 62'sine tekabül ediyordu, bugün aynı oranda artırılsaydı, bugün verilecek olan ikramiyenin 13.793 lira olması gerekiyordu. Aslında bizim gerçek talebimiz, teklifimiz emekliye bayram ikramiyesinin 1 asgari ücret civarında olması.

Evet, sizin emekli ve ücretli çalışanlara mahkûm ettiğiniz ekonomik tabloda Diyanet İşleri Başkanınız çıkıp "Emekli ve asgari ücretliye de fitre verilebilir." diyor. Siz, milyonları sadakaya muhtaç ettiniz. Yine, Diyanet -tekrar oluyor, arkadaşlarımız da konuştu- günlük fitre miktarını en az 180 TL olarak açıklamış yani sizin verdiğiniz ikramiyeyle bir aylık fitre bile veremiyor emeklimiz. Emekli "Açız, geçinemiyoruz, sağlık hizmetine erişemiyoruz, kiramıza yetişemiyoruz, elektrik faturası yüksek gelmesin diye karanlıkta oturuyoruz." diyor ama saray ve çevresi emekliyi duymamaya, görmemeye maalesef devam ediyor. Buradan tekrar dile getiriyorum: Bayram ikramiyesi en az bir maaş olarak düzenlenmelidir.

Doğum yardımı tamamen bir fiyasko. Tek kelimeyle bu yardımlarla hiç merak etmeyin, kimse doğum yapmaz değerli arkadaşlar.

Teklifin 11'inci maddesiyle, kapatılan vakıf üniversitelerine bedelsiz olarak tahsis edilen hazineye ait taşınır ve taşınmaz mallar ile haklar ve varlıkların tasfiye sürecinde hazineye iade edilmesi düzenleniyor. Burada şunları sormak isterim: Faaliyet izni kaldırılan ve tasfiye edilerek mal varlığı kurucu vakfa intikal ettirilen vakıf yükseköğretim kurumları hangileridir? Şimdiye kadar hazineye hangi taşınır ve taşınmaz mallar ile haklar hazineye dönmesi gerekirken hangi kuruluşlarda kalmıştır? İşlem bazında oluşmuş olan kamu zararı var ise miktarı ne kadardır? Eğer şimdiye kadar hazineye dönmemiş ve özel kişilerin eline geçmiş hazine varlıkları söz konusu ise geriye dönük bir düzenlemenin ayrıca yapılması gerekiyor mu?

Yine, 14'üncü maddeyle, Devlet Hava Meydanları İşletmesi memur ve sözleşmeli personeline performans primi ile ek ödeme getiriliyor. Bu maddeyi de yine daha önce burada dile getirmiştik, hatta iş yavaşlatmalar oldu, uçaklar rötar yaptı, o zaman dikkate alınmadı fakat yine bu dönemde maddeye ilişkin yapılan düzenlemenin gerekli ve yerinde olduğunu düşünüyoruz. Burada da, yine, Hava Meydanlarında çalışan diğer personelin maaşlarıyla ilgili de artış taleplerini dile getirmek isterim.

Bir de, değerli arkadaşlar, bizim, önce, kendi kapımızın önünü temizlememiz gerektiğini düşünüyorum. Kendi beraber çalıştığımız danışman arkadaşlarımızın tazminat hakkı dâhil, hiçbir sosyal güvencesi yok. Gelin, önce kendi kapımızın önünden başlayalım, beraber çalıştığımız arkadaşların sosyal güvencesini sağlayacak kanun değişikliğini yerine getirelim diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.