KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Şöyle: İstanbul Sözleşmesi'ne alternatif olarak söylemedim yani biz böyle karşılaştırdığımızda da bizim en önemli olarak 6284 gibi bir Kanun'umuz da var. Şunu da söylemek istiyorum: Biz burada getirdiğimizde... Yani Türkiye olarak İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme sebebini söyleyeyim: Maalesef, İstanbul Sözleşmesi marjinal grupların suistimaline gitti. Ben, kesinlikle öyle olduğuna, buna inanıyorum ve bunu söylüyorum. Dolayısıyla, kötü niyetli bir şekilde uygulandı ama biz burada, işte, bunu "Kadına yönelik şiddetin önü açılsın, vesaire olsun." da değil. Sözleşme yaşatmıyor, biliyorsunuz, kanunlar yaşatıyor. Biz kadınların yaşamlarını kanunlarla güvence altına almaya çalışıyoruz ve bu yönde de düzenlemeler yapıyoruz. Evet, kadına yönelik şiddet... Bir kadın bile, bir kadın bile ölsün, canı gitsin, şiddet mağduru olsun asla istemeyiz ama maalesef, bu sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın sorunu. Biz bununla ciddi anlamda mücadele ediyoruz. Bakın, boşanmış eşin bile ısrarlı takibi birçok dünyadaki ülkeden -ki tektir belki de- Türkiye'de var yani bununla ilgili gerekli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Caydırıcı... İşte, kravat indirimi, vesaire gibi o indirimleri kaldırdık ama tabii ki şimdi ne deniliyor? Aynı zamanda Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulumuz da var illerde, biliyorsunuz. Buralarda da hem sağlıklı olarak ailelerin bilgilendirilmesi... Burada Aile Bakanlığının bir şekilde evlere girdikleri ASDEP'ler var. ASDEP'lerle birlikte müdahale ettikleri, o an anında müdahale ettikleri, çözüme ulaştırdıkları vakalar da var. Bu bir bütüncül mücadele. Türkiye'ye de baktığımızda da dünya ortalamasında gibi istemeyiz yani asla istemeyiz.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Nilgün Hanım, teşekkür ederiz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama bu, bizim bir Hükûmet politikamız değildir; bu, biz mücadele etmiyoruz anlamına gelmez. Bununla topyekûn hem Türkiye olarak hem dünya olarak başa çıkılacak. İnsanın olduğu yerde, maalesef, şiddet, çok üzgünüz, olabiliyor.