BAŞKAN FATİH DÖNMEZ - Daha önceki toplantılardan da hatırlayacaksınız değerli arkadaşlar, yapay zekânın geneli üzerinde birçok kamu kurumunu, özel sektörü, üniversitelerimizden temsilcilerimizi dinlemiştik; ardından da tematik konuları incelemek, araştırmak üzere ilerleme kararı almıştık. Bu kapsamda da sağlık ve yapay zekâyı, etik ve ekonomi üzerindeki etkilerini de incelemiştik; etiği ayrı bir günde, ekonomi üzerindeki etkilerini de ayrı bir günde incelemiş ve ilgili kamu kurumlarımızın, akademisyenlerimizin, özel sektör temsilcilerimizin görüş ve önerilerini, değerlendirmeleri hep birlikte dinlemiştik.

Bu hafta da yine, bir başka tematik konu üzerinden devam edeceğiz, "yapay zekâ ve eğitim" temalı bir toplantı yapacağız; birbirinden çok değerli konuklarımız var. Öncelikle hepsine huzurlarınızda bir kez daha hoş geldiniz demek istiyorum.

Tabii, eğitimde yapay zekâ olunca doğal olarak Millî Eğitim Bakanlığımızı dinlememiz gerekiyor. Bakanlığımızdan Bilgi İşlem Genel Müdürümüz ve beraberindeki heyeti burada, biraz sonra dinleyeceğiz.

Yine, akademik camiadan çok değerli 2 hocamızı, bu alanda kıymetli çalışmaları olan 2 hocamızı dinleyeceğiz. İlk olarak İstanbul Üniversitesinden Profesör Doktor Veysel Bozkurt Hocamızi; ardından da Anadolu Üniversitesinden Profesör Doktor Aras Bozkurt Hocamızı dinleyeceğiz.

Ve son olarak da diğer tematik konularda olduğu gibi, bu alanda çalışan özel sektör kuruluşlarımızı da biliyorsunuz, dinliyoruz. SEBİT, uzun bir süredir eğitim alanında, bilgi teknolojileri alanında çalışan çok değerli bir firmamız; oradan da Harun Çiftci Bey'i inşallah dinlemiş olacağız.

Ben bu girişten sonra ilk sözü Bakanlığımıza vereceğim. Şimdi, geçmiş toplantılardan tabii biz de öğreniyoruz, zaman yönetimiyle alakalı zaman zaman zorlandığımız oluyor. İnşallah, bugün hedefimiz en geç saat 18.00 gibi toplantımızı bitirmek. Dolayısıyla gelen hocalarımızdan ve çok değerli konuklarımızdan süreye azami ölçüde uymalarını, riayet etmelerini bekliyoruz çünkü bir de tabii ki çok değerli milletvekillerimizin bu konudaki soruları olacak; o soruları da cevaplamak için vakit kalması açısından bu önemli.

Ben, ilk sözü Millî Eğitim Bakanlığımıza veriyorum. Sayın Genel Müdürümüz, beraberindeki heyeti de takdim etmek suretiyle sunumunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Süreniz yirmi-yirmi beş dakika olarak size daha önce söylenmiş davet aşamasında. İnşallah, bu süreye sadık kalarak icraatımızı yapalım diyoruz ve sözü size bırakıyorum.

Buyurun.