Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Grand Kartal Otel Yangını Bilirkişisi Profesör Doktor Servet İbrahim Timur'un, bilirkişi heyeti olarak hazırladıkları rapor ile otel yangınının başlaması ve yayılmasına ilişkin tespitleri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 09 .04.2025 |
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Şöyle söyleyeyim, hani, Saygıdeğer Hocam açıkladı da: Eylem ile faili arasında bir illiyet bağı kurmanız gerekir yani ortada bir olay vardır, eylem vardır; onunla fail arasında bir irtibatı nasıl kurarsınız, burada etkisini öyle gösterirsiniz; birinci derecede etkili, irtibatlı, ikinci derecede, üçüncü derecede. Aslında hani burada karar verici değil de bir eylemle illiyet bağı diyelim. Doğru mudur Hocam?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. RAMAZAN ÇAĞLAYAN - Evet.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ben öncelikle bütün hocalarıma teşekkür ediyorum. Hakikaten bizleri aydınlattılar hem bilgilendik hem de olayı, bu kadar karmaşık bir olayı sonuçları itibarıyla zor ortaya çıkacak şeyi çok büyük emeklerle anlattılar. Bu, aslında kamuoyu vicdanını rahatlattı. Yani bu raporun çıkması bizi de bir parti olarak, AK PARTİ olarak, iktidar partisi olarak bizi de rahatlattı. Neden rahatlattı? Hem Komisyonumuzda hem Meclis Genel Kurulunda internette dolaştığı söylenilen bir rapor vardı, bu rapor olarak da hani dosyada da olmayan... Hep şu ithamla karşı karşıya kaldık: "AK PARTİ bu otelin sahiplerini koruyacak." Evet, sayın vekilim de şu anda o raporu bana sunuyor. "Otelin sahiplerini koruyacak, bu rapor çok daha kapsamlı ve iyi bir rapordu, bu raporu sümen altı ettiler. Yeni gelen bilirkişiler AK PARTİ'nin tarafları, oraları aklayacak kişileri getirdiler, onlar da burayı aklayacak."
Ben, öncelikle gerçekten her şeyden uzak, bilimsel, vicdani kanaate uygun, kelimeler bile etki edecek gibi seçilerek ne hâkimin yerine kendisini koyan ne kişilerin yerine kendisini koyan ne bir siyasi mülahaza taşıyan, tamamen bilimsel ve vicdani kurallara göre hazırlanmış bir rapor görmekten ziyadesiyle mutlu olduğumu söylemek isterim. Çok teşekkür ediyorum.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Sonuç yok.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Geliyorum efendim, bir dakika.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. RAMAZAN ÇAĞLAYAN - Sayın Vekilim, bir cümle ekleyeyim. O piyasada dolandığı söylenilen raporu ben başsavcı beye sordum, "Bize öyle bir rapor sunulmadı." dedi.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ben de, yok, onun için söylüyorum. Dosyada olmayan... Yok, yokluk hükmüyle malul, onun için rapor da denilmez.
Şimdi, 2'ncisi: Hakikaten biz burada, sizlerin biraz önce anlatımınızda yüzlerce saat belki gigabayt hatta daha üst baytlar -ben o kadar teknik bilgiye sahip değilim- bunları izlediğinizi, evinize gitmediğinizi, saat on birlere kadar çalıştığınızı...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - 05.27, Sayın Vekilim, sabah 05.27'den bahsediyorum.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Sabah 05.27'mi? Ben onu öğleden sonra zannediyorum.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sahuru mahuru geçtik artık yani.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ne kadar güzel bir şey. Ancak biz her toplantıda burada şunu duyduk: "Bu raporu niye geciktiriyorsunuz ey AK PARTİ?"
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Kim dedi onu ya?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Üstadım, ben tutanakları çıkarabilirim. "Raporu çıkarttırmıyorsunuz, gelmiyor. Nerede bu rapor? Bilirkişileri dinleyeceğiz. Yargıyı geciktiriyorsunuz. Var olan raporu sallıyorsunuz bu raporu engellemek için." Ben, onun için de bu emeğinizi de anlatarak, hakikati de ortaya çıkarma adına, gayretlerinizi anlatarak bu yönüyle de teşekkür ediyorum.
Öbür taraftan, şimdi bir yangın yaşadık, "Buradan dersler çıkarıp bir daha olmasın." diye bir Komisyon var. Yani bir daha bu yangını yaşamayalım. İdare hukuku hocamız vardı; İlhan Özay sizler de tanırsınız Hocam.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. RAMAZAN ÇAĞLAYAN - Allah rahmet eylesin.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Bir daha söyledim ama tekrar etmekte fayda var. Allah rahmet eylesin. Onun bir sözü vardı, "Allah kamusal günahlarımızı affeylesin."
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Kaçamazsınız, öyle bir dünya yok.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Sizinkini de affeylesin Üstadım, sıkıntı yok.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Biz daha iktidar olmadık.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Bir dakika bekleyin, söyleyeceğim, söyleyeceğim Üstadım.
Şimdi, bakın, mart ayı içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yüzlerce itfaiye eri alımıyla ilgili ilana çıkıyor -İstanbul Büyükşehir Belediyesi- ilan her yerde yayımlandı burada var. İlanda itfaiye eri olarak alacağı kişilerin özelliklerini anlatıyor, diyor ki: "Ortaöğretim kurumundan mezun olmak, (B) sınıfı ehliyeti olmak." Aşağıda şartlardan bahsediyor, diyor ki: "Kapalı mekân korkusu, dar alan korkusu, yükseklikle ilgili bir korkusu olmasın, KPSS'den de 60 alsın, ben onu itfaiye eri olarak alacağım." Yangından daha yeni çıktık, hep liyakatten konuşmuyor muyuz? Yangın çıkarken tüpün yanından geçen mutfakta çalışan bir personelden bahsetmiyor muyuz? Keşke onu sıksaydı, belki altı dakikada yukarıya çıkacak yangın -söndüremese bile- on iki dakikada çıkardı, belki birçok insan kurtulacaktı, birazcık yavaşlatacaktı belki.
Şimdi, ben buradan...
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Nereden...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Üstadım, İstanbul'dan bahsediyorum.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Belediye Başkanı...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ya, Üstadım o başka bir şey.
Şimdi, şurada...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Başkanım, karıştırma, toplantıyı bitirelim.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Yok, hayır, hayır... Ben şunu söylüyorum: Bakın, ortaöğretim kurumu mezunu ilanı da...
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Meslek yüksekokulu...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Sayın Üstadım, burada ilanı da okuyabilirsiniz. Ortaöğretim mezunu, KPSS'den 60 almış, yükseklik korkusu olmayan...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ne demek istiyorsun yani nereye bağlayacaksın?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Bağlayacağım şey şurası Başkanım: Biz YÖK'e sorduk "Sizin itfaiyecilik, sivil savunmayla ilgili bölümleriniz var mı?" diye, onlarca üniversitede bu bölümler var, itfaiyecilik olarak, sadece itfaiyecilik değil, sivil savunmayla ilgili. Buradan mezun öğrencilerimiz var, boş geziyor ama öbür tarafta lise mezunu adamı, yükseklik korkusu olmayan adamı ben itfaiyeci olarak alıyorum. Ondan sonra o raporun altına imzasını atarken hangi raporun altına imza attığını, hangi özellikleri olmadığını hocalarımız anlattıkça hayran kaldım. Neden? Şuradan işte yanlış, şöyle yürümüş, buradan böyle yürümüş, santim santim, çöp sepetinden LPG'ye yürümüş, o kadar teknik, santimlik kabloyu incelemişsiniz Hocam. Ortaöğretim mezunu bir itfaiye erinin İstanbul'daki binaları denetlemesi, onlara rapor düzenlemesi, onlara müdahale etmesi değerlendirilebilir mi? Burası genel idari hizmetler sınıfına memur almak için oluşturulmuş... Bir memuru buraya alıyor, ondan sonra muhasebeciye aktarıyor.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Antep Belediyesi mi?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - İstanbul efendim, ben göstereyim, listesi var. Şimdi burada...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Burada ben biraz tabii, adaletli davranayım. Bak, Nurettin...
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Jandarma eri kabloyu koparmış yani.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cem, özür diliyorum.
Şöyle, haklısın: O İstanbul Belediyesinin yaptığını biliyorum, öyle yanlış almışlar. Eminim, bizim partinin de başka partilerin de öyle aldıkları vardır diye düşünüyorum.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır, yeni olayın üzerine, Sayın Başkanım, yeni olmuş, martta almış bunları yani martta almış.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Almamak lazım ama diğer partilere ait belediyelerin de aldıkları olabilir diye söylüyorum.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Bir hikâye var, hani şey olarak söylemiyorum. Temel işte bir suç işlemiş, asmaya götürüyorlarmış, "Son sözün ne?" "Bu da bana ders olsun." demiş. Ya, şimdi, biz asılmışız, ölmüşüz yani hâlâ ders almamışız; ben onu anlatmaya çalışıyorum.
Diğer, burada dinlediğimiz arkadaşlarımız da gerçekten hangi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu söylediler ama en azından bu yangının daha dumanı üstünden sönmemişken, ateşi üstünden sönmemişken bunları yapmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Sabrınız için teşekkür ediyorum. Son saatlerde söz aldım. Çok teşekkür ederim.
Saygılar sunuyorum.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Kanun teklifi verelim.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Tabii ki vermemiz lazım efendim, onları da...