KOMİSYON KONUŞMASI

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Müdürüm, bölgede kuvars madeni, ağırlıklı olarak kuvarsit, bunlar herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulmuyor. Arama yapılıyor, ocaktan alınıyor, götürülüyor yani ortaya toz talaş kalıyor. "Bunda bir sıkıntı yok yani oraya girersen üstün başın kirlenir." falan gibi yani öyle anladık.

Şimdi, ben bir rapor okuyacağım kendisine ve hazıruna, "Kuvars işçilerinde Silikozis Riski" başlıklı bir araştırma. "Bu çalışmada sodyum feldspat, potasyum feldspat ve kuvars içeren ham maddeleri çeşitli kırıcı ve öğütücü makinelerle değişik boyutlarda küçülterek işleyen bir fabrikada..." Yani olay tanımımız bu; küçültüyorlar, götürüyorlar, herhangi bir kimyasala tabi tutmuyorlar müdür beyin ifade ettiği gibi. Ben raporun sonuç kısmını okuyacağım. "Ortalama sekiz yıllık çalışma süresinde bile -bakın, çok kısa bir takvim, sekiz yıl- silikozis ortaya çıkabileceğinden tozlu ortamda çalışan işçilerin düzenli radyolojik ve solunum fonksiyon takiplerinin kesinlikle yapılması gerekir. Hastalık bir kez oluştuğunda tedavisi mümkün olmadığı için ortam toz ölçümlerinin sürekli takip edilmesi, işçilerin sigara ve tozun zararları konusunda eğitimleri korumada önemli bir faktör." Yani bu çok ciddi rahatsızlıklara, solunum yetmezliklerine yol açan bir hastalığa yol açıyor. Yani "Ortaya toz talaş böyle serpildi. Üstünüzü silkelerseniz bir şey de olmuyor." falan değil yani bu, çok ciddi. Şimdi, burada ülkemizin önemli bir kaynağı olan madencilik alanındaki durum ile -Sayın Başkanım ifade etti- bu dengeyi bir şekilde bakanlıkların ortaya koyması lazım yani bu çok ciddi bir şey değilmiş gibi addetmek soruna çok basit bakmamıza yol açar. Yani konumuz insan sağlığı ve yani Bafa Gölü böyle "Sipariş verelim, bir tane daha Bafa Gölü gelsin." diye bir şey değil yani bu, bir tane var. Van Gölü bir tane var, Tuz Gölü bir tane var ve bunlar bu kadim topraklarda Cenab-ı Allah'ın bize bahşettiği zenginlikler. Bunları korumamız, ekonomik denge ile bu çevresel etkileri, bunları çok titiz ele almamız gerekiyor. Bu, siyasetüstü bir mesele yani. Burada farklı partilerde temsiliyetimiz olabilir, biz burada, bunun için de ben şahsım adına bu niyet ve saikle oturmuyorum yani tamamıyla bu ülkenin bir vatandaşı olarak hem onu koruyalım, insan sağlığımızı koruyalım, köylülerimizi koruyalım, zirai üretimimizi koruyalım, aynı zamanda da sanayi üretimimizi koruyacak tedbirleri alalım. Yani böyle çok basit algılanmaması gerektiği konusunda bir katkı vermek istedim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Teşekkür ederim.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FATİH DUMANLI - Sayın Başkanım, Sayın Vekilim beni yanlış anlamış olabilir.

BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Ben yeterli artık diyeyim.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FATİH DUMANLI - Ben çevresel faktörler açısından mevzuatımızda... Kapalı alan içerisinde yapıldığından, tabii, biz maden sahalarını Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü olarak iş güvenliği, işletme güvenliği açısından denetliyoruz. Çevre, Şehircilik Bakanlığımız çevresel faktörler açısından denetliyor. İş sağlığı, güvenliği anlamında kişisel koruyucu donanımlar takıp çalışması, çalışacağı alandaki ona uygun kıyafetler giymesiyle ilgili de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bilfiil denetimleri söz konusu. Bunların da yapılması gerekiyor tabii ki.

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Müdürüm, çalışanlar ve köylüler solunum maskesiyle mi dolaşacak yani oradan geçen herkes maske mi takacak? Verdiğim örnek işçilerle ilgiliydi.