| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .04.2025 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, bugün Atatürk Orman Çiftliği Üst Komisyon Toplantısı Sayıştay bulguları üzerine söz aldım.
2021 yılı bulgularında, 7.2.3.1 bulguda, Bülent Arınç'ın da tarifiyle, Ankara'yı parsel parsel satan Melih Gökçek'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Atatürk Orman Çiftliği'nden fidanlık olarak kiralanan 33 dekarlık alanın alt kiracıya verildiği ve alt kiracının da bu araziyi amacı dışında kullandığı vurgulanıyor. Cevabınızda da belirttiğiniz üzere konu davalık olmuş, kurum lehine sonuçlanmış, temyiz süreci devam ediyor ancak bahse konu bu alt kiracı da on beş yıldır bu alanı işgal etmeye devam ediyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi 2015 yılında 33 dekarlık bu araziyi ne kadara kiralamıştı, bu arazinin bugünkü kira bedeli ne kadardır? Ankara Büyükşehir Belediyesinin bu arazideki alt kullanıcısı hangi kişi veya kurumdur? Bu alt kullanıcının ödediği kira bilinmekte midir? Biliniyorsa kira bedeli ne kadardır? Bahse konu alt kullanıcı bu alanı hangi amaçla, hangi alt kullanıcıya kaç lira kira bedeliyle kiraya vermiştir? Bu örnekte olduğu gibi Atatürk Orman Çiftliği arazilerini kiralayıp amacı dışında kullanan kaç kiracısı vardır? Bu yönde açılan dava sayısı kaçtır ve bu davalar nasıl sonuçlanmıştır?
Yine, 2021, bulgu 7.2.3.2'de Atatürk Orman Çiftliği tarafından üretilen ürünlerden ve bu ürünlerin pazarlanmasından bahsediliyor. Bir de geçen hafta sosyal medyada yer alan iddialara değinmek istiyorum. Bir vatandaşın çektiği videoda Atatürk Orman Çiftliği markalı keçi sütlü dondurmanın başka bir firmaya ürettirildiği görülüyor. Vatandaş da haklı olarak "Biz, Atatürk Orman Çiftliği'nin kendi üretimi diye aldık ancak olayın başka boyutları mı var?" diye soru soruyor. Yine, Atatürk Orman Çiftliği markasıyla satılan sütün de fason olarak Yasemin Pasta isimli bir firmaya ürettirildiğini görüyoruz; bu Yasemin Pasta isimli firmanın Atatürk Orman Çiftliği'nde 3 ayrı yer kiraladığını da biliyoruz. Atatürk Orman Çiftliği'nin bir süt fabrikası var fakat ne hikmetse sütü de dondurmayı da başka firmalara ürettiriyoruz. Markaya olan güveni de bu şekilde zedeliyorsunuz. Kendi tesisleriniz var iken dışarıda fason üretimi tercih etmenizin nedenini merak ediyor ve Atatürk Orman Çiftliği markasına güvenen ve tercih eden vatandaşlarımız adına sormak istiyorum: Atatürk Orman Çiftliği kendi markası adı altında hangi ürünleri dışarıda başka firmalara yaptırıyor? Bu firmalar hangi firmalardır? Bu firmalara hangi ürünleri ürettirmektesiniz ve bu şekilde fason üretim modeline ne zaman geçtiniz? Atatürk Orman Çiftliği marka sütün gıda üreticisi Yasemin Pasta'yla kira ilişkiniz de var. Üretimi kiraya karşılık mı yapıyorsunuz? Atatürk Orman Çiftliği dışarıda başka firmalara yaptırdığı ürünler için yıl bazında ve toplamda ne kadar ödeme yapmıştır? Üretim yaptırılan firmalar hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Bunun için bir ihale açıyor musunuz? Dışarıda üretilen ürünlerinizi nasıl denetliyorsunuz? Marka güvenilirliğine zarar verecek bu durumu tercih etmenizin nedeni nedir?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ediyorum Sayın Tahtasız.
Evet, böylelikle 2021 yılı önerilerinin görüşmeleri tamamlanmıştır.
Şimdi, 2022 yılı önerilerinin görüşülmesine başlıyoruz.
Kurumun, 2022 yılına ait 1 no.lu önerisini görüşmüştük. Bu nedenle, 2022 yılının 2 no.lu genel önerisini okutuyorum:
SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Öneri 2:
2022 yılı Sayıştay denetim raporunda yer alan diğer bulgu ve önerilerin yerine getirilmesi.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Müdürüm.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Öneriler doğrultusunda hareket edilmektedir Sayın Başkanım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Önerinin Sayıştay tarafından izlenmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın üyeler, diğer bulgu ve önerilerden görüşülmesini talep ettiğiniz öneri var mı? Yok.
Böylelikle önerilerin görüşmeleri tamamlanmıştır. Şimdi, geneli üzerinde görüşmelere geçiyoruz.
Geneli üzerinde söz almak isteyen üyemize söz vereceğim.
Değerli üyeler, söz vermeden önce yine tekrarlıyorum biraz önceki gibi, zamanı daha etkili kullanmak adına bu sözü bir defa vereceğiz; hatırlatmak isterim. Lütfen, söz sırası geldiğinde kurumla ilgili konuşmanızın tümünü yapmanızı, varsa sorularınızı sormanızı rica edeceğim.
Sayın Tahtasız, buyurun
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, özellikle 5 Mayıs 2025 tarihinde 100'üncü yılını kutlayacak olan Atatürk Orman Çiftliği yönetimini şimdiden tebrik ediyorum. Kurucu Liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve rahmetle anıyorum. Gazi'nin emaneti olarak baktığımız Atatürk Orman Çiftliği, bizler için çok önemli, çok kıymetli. Bu mirasa sahip çıkmak, Ankara'nın nefes aldığı bu alanı korumak hepimizin ortak görevi. Atatürk'ün şartlı bağışla halkına emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği'nin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasını çok önemsiyoruz. Peki, özellikle bu iktidar döneminde, Atatürk Orman Çiftliği yönetimi, Ata'mızın mirasına sahip çıktı mı diye bir soru da yöneltmek gerekiyor. Tam aksine, cumhuriyetin kurucusunun mekânı olan Atatürk Orman Çiftliği, hukuksuz biçimde talan edilerek cumhuriyetle hesaplaşma mekânına dönüştürüldü. Atatürk Orman Çiftliği arazisinde, Cumhurbaşkanlığı sarayı gibi devasa bir alanda kaçak başlayan bir inşaat, Ankara'yı parsel parsel satan Belediye Başkanınız, Anka Dinozor Park gibi Ankara halkının parasını çöpe atan ucube bir projeye bu iktidar döneminde göz yumuldu ve Ankara'nın akciğeri Atatürk Orman Çiftliği büyük ölçüde betona boğuldu. En büyük hukuksuzluk ise bin odalı saray inşaatında yaşandı. O dönemki yönetimin birinci derece sit alanından çıkarıp üçüncü derece sit alanına taşıdığı, sonrasında sit alanından tamamen çıkarıldığı Atatürk Orman Çiftliği arazisine, bugünkü günlük 35 milyon TL harcanan devasa bir alanı betona boğan bir saray inşa ettiniz. O dönem, başta Mimarlar Odası Ankara şubesi olmak üzere hepimiz karşı çıktık. Bir ülkenin Cumhurbaşkanının, hukuku hiçe sayarak izinsiz olduğu tescillenmiş bir yapıda oturmasını kabul edilemez buluyoruz. Saray, burayı acilen tahliye etmelidir ama bugün, devam eden kanunsuzluk ve hukuk tanımazlık o günlerde de devam etti. Açılan davalar sonucunda, Danıştay, yapılan sarayın izinsiz olduğunu tescil etti; buna rağmen saray boşaltılmadı. Gelinen noktada, Ankara halkının 801 milyon dolara mal olan Ankapark gibi izinsiz olarak inşa edilen ve milyonlarca dolar harcanan saray gibi yapılarla Atatürk Orman Çiftliği'nin en az yüzde 50'si orman vasfını yitirdi. Bu anlamda, Atatürk Orman Çiftliği yönetiminin her türlü hukuksuzluğa karşı durarak Atatürk'ün mirasına sahip çıkmasını bekliyoruz. Bu noktada, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde, hukuksuz, izinsiz yapılarla ilgili 2014 yılından bugüne kadar kaç dava açılmıştır? Bu davaların kaçı sonuçlanmış, kaçı devam etmektedir? Açılan davaların kaçı Atatürk Orman Çiftliği aleyhine sonuçlanmıştır? Bu davalar sonucunda yapı kullanım izin belgeleri iptal edilen yapı sayısı kaçtır? Bunlar hangi yapılardır? Özellikle Ankara Mimarlar Odası şubesi tarafından bugüne kadar kaç dava açılmış ve bu davalar nasıl sonuçlanmıştır? Bu konuyla ilgili kaçak sarayın yapılacağı tarihlerde Atatürk Orman Çiftliği yönetimi nasıl bir yol izlemiştir? 1'inci derece sit alanı nasıl 3'üncü dereceye çıkarılmış ve sonrasında sit alanı tamamen kaldırılmıştır? O dönemki yönetim tarafından yapılan işlemlerin hepsi yasal mıydı? Bu konularla ilgili bir açıklama getirecek misiniz? Bu konuda memnun oluruz. Atatürk Orman Çiftliği'nin bugünkü itibarıyla Cumhurbaşkanlığından izinsiz yapılardan ne kadar kira almaktadır? Atatürk Orman Çiftliği arazisi Cumhurbaşkanlığına kiralandığı günden bugüne kadar alınan toplam kira bedeli ne kadardır?
Sayın Müdürüm, Grup Başkan Vekilimiz Sayın Ali Mahir Başarır'ın mart ayında soru önergesiyle gündeme taşıdığı konulara da değinmek istiyorum: Ankara Etimesgut ilçesinde Atatürk Orman Çiftliği arazisi içerisinde kaldığı belirtilen 130.000/117/6 ve 130.000/116/1 parselleri Maliye hazinesi adına kayıtlıyken ve ayrıca bu parseller, doğal sit sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alan olarak ve askerî güvenlik bölgesi olarak belirtilmiş olmasına rağmen yapılan plan ve proje değişikliğiyle, bu parseller özel üniversite alanı olarak değiştirilmiş midir? Yapılan bu plan ve proje değişikliği ardından, parsellerin Türkiye Eğitim, Sağlık, Bilim ve Araştırma Vakfına yani TEBA'ya tahsis edildiği iddia edilmektedir. Bu kapsamda, eski Sağlık Bakanının kurucusu olduğu Medipol Üniversitesi ve Medipol Hastanelerinin kurucusu olan TEBA Vakfına yapılan bu tahsisin gerekçesi nedir? Mimarlar Odası Ankara şubesinin açtığı dava sonucunda Erler Mahallesinde birinci derece doğal ve tarihî sit alanı olan ve TEBA Vakfına tahsis edilen 555 bin metrekarelik Atatürk Orman Çiftliği alanına dair plan değişiklikleri iptal edilmesine rağmen yapılan bu ikinci plan değişikliğinin gerekçesi nedir? Hem Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği tarafından hem de Etimesgut Belediyesi tarafından Ankara İdare Mahkemesinde dava açılmasına karşın, alanda yapılan ağaç kesme işlemlerinden kurumun bilgisi ve izni bulunmakta mıdır? Eğer, bilgi ve izniniz bulunmaktaysa özel çevre koruma bölgelerinde ve doğal sit alanındaki izinsiz ağaç kesimi durumunda çevre şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüklerinin gerekli işlemleri yapacağı belirtilmiş midir? Buna göre, Atatürk Orman Çiftliği yönetimi veya Ankara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü kesilen ağaçlar konusunda bir işlem tahsis etmiş midir? Tapu sicili beyanlar hanesinde hem doğal sit sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak hem de askerî güvenlik bölgesi olarak beyanlar bulunmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 8/6/2022 tarih ve 3858 ve 3333 sayılı olurdaki gerekçeler nelerdir? Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu'nda açıkça, Atatürk Orman Çiftliği arazisinin korunmasına yönelik hükümler bulunmasına rağmen ve plan ve proje değişikliğine yönelik açılan davada bilirkişi raporunda "Özel üniversite kullanım kararı Atatürk Orman Çiftliği alan koruma amaçlı imar plan genel hükümlerine aykırıdır." ibareleri bulunmasına rağmen arazide yapılan işlemler nasıl ve ne şekilde, hangi gerekçeye dayanılarak yapılmaktadır? 2/6//1992 gün ve 2436 sayılı karar ile Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından sit alanı ilan edilmişken ve yine, 20/7/1993 gün ve 3097 sayılı kararla Atatürk Orman Çiftliği sınırlarına dâhil edilmişken arazinin özel üniversite kullanım kararı hususunda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan görüş alınmış mıdır; alınmışsa bu görüş nasıl olmuştur? 2018 yılında, alanda üniversite tesisinin ihtiyaç programına göre emsal bir yapılaşma koşulu belirlenmiş, sağlık uygulama, araştırma merkezi, sağlık binaları, hastane vesaire ve öğrenci yurdu ile öğrenci ve yakınlarına hizmet edecek konaklama tesislerinin Sakıp Sabancı Bulvarı'nın güneyinde 6 kat, kuzeyinde ise 8 kata kadar yapılabilmesine izin verilmiş, ancak yapılan bu plan daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmiştir. Bu çerçevede tekrar bir plan değişikliğine sebep olan hususlar neler olmuştur?
Sayın Müdürüm, son olarak, devam eden imar hareketleri ve davalarla ilgili konulara değinip bahse konu bu davaların ve tahsislerin son durumu hakkında sözlü ve yazılı olarak bilgi edinmek istiyorum. TEBA Vakfına tahsis yani Medipol Üniversitesi planı davası devam ediyor, tahsis davası devam ediyor. Her iki alanda da inşaat başladı, iki alana ilişkin ilk planlar dava konusu edildi, iptal edildi. İkinci kere yapıldı, ikinci davalar devam ederken inşaatlar başladı. Limak Çimento Fabrikası alanı konut ticaret planı yapıldı, iptal edildi. Temyiz süreci Danıştayda devam ediyor. Beştepe Millet Ormanı planı dava açıldı, devam ediyor. Ben sizlerden TEBA Vakfı tahsisi, TİSK'e tahsis, Limak Çimentoya tahsis süreçleriyle ilgili bilgiyi almak istiyorum. Buralar iktidara yakın kurum ve kuruluşlara tahsis ediliyor, inşaat başlıyor, dava açılıyor, yürütmeyi durdurma kararı çıkıncaya kadar inşaatın yüzde 60'ı tamamlandığı için kamu yararı gözetilerek inşaatın tamamlanmasına göz yumuluyor. Bu alanları bir bütün olarak görmek zorunlu, Atatürk Orman Çiftliği yıllarca dönümlerce arazisini kaybetti. Bu alanları sadece Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü mülkiyetindeki alanlar olarak algılamak doğru değil. Atatürk Orman Çiftliği Koruma Amaçlı Planı kapsamındaki her alan çok değerlidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli miras alanıdır. Atatürk Orman Çiftliği Kanunu'na, amacına, misyonuna, vizyonuna aykırı tüm kullanımların bertaraf edilmesi, amacına uygun hâle getirilmesi ülke için olmazsa olmaz görülmektedir.
Son sözüm olarak, vebal altında kalmak istemiyorsanız gelen talimatları değil, vicdanınızı dinleyin; çocuklarımıza iyi bir miras bırakmak istiyorsanız Atatürk'ün mirasına, Atatürk Orman Çiftliği'ne sahip çıkın.
Teşekkür ediyorum.