KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Atatürk Orman Çiftliği Türkiye'de kendi alanındaki hep en kaliteli ürünleri üreten bir kurum oldu bugüne kadar. Adı itibarıyla tüketiciye güven veren bir markadan bahsediyoruz aslında. Sütte, yoğurtta, peynirde, meyve suyunda özel sektörün yaptığı ürünlerin daha kalitelisini her zaman ürettiğini düşünüyorum ve bu markanın da bizlere bu anlamda kıymetli bir emanet olduğu düşüncesindeyim aynı zamanda. Bizler bu markaya, bu emanete iyi sahip çıkmalıyız, verimliliği artıracak, pazardaki payını artıracak adımları atmalıyız ki günümüz teknolojisiyle bu pazar payının artırılmasının da çok zor olmadığını düşünüyorum.

Bugün Türkiye'nin en uç iki noktasının birbirinden diğerine korunaklı bir şekilde en hassas gıda ürünlerinin bile hiç bozulmadan sorunsuz, sıkıntısız şekilde ulaştığını biliyoruz. Bugün isteyin, Sayın Sarıgül can Erzincan'ın tulum peynirini dünyanın diğer ucuna bile bozulmadan gönderebilecekken Atatürk Orman Çiftliği'nin sadece Ankara'da, hatta Ankara'nın da sadece belirli ilçelerinde bu teslimatla satış yapıyor olması gerçekten üzücü. Burada bugünün teknolojisinde, en azından soğuk taşımacılığın geldiği noktada bunu kabul etmek mümkün değil. Atatürk Orman Çiftliği de bu bağlamda nihai tüketiciye daha çok ve daha hızlı ulaşmanın yollarını arayıp bulmalıdır diye düşünüyorum. Bu konu ayrıca zaten Sayıştayın da bulgusu olarak yer alıyor. Bu yüzden özellikle sormak istiyorum: Pazarlama ve reklam stratejilerimiz, bunla ilgili de lojistikle ilgili yaptığımız çalışmalar nelerdir? Ürünlerimizin satışını ve bilinirliğini artırmak için nasıl reklam ve pazarlama çalışmaları yapıyoruz? Dışarıdan bu konuda aldığımız bir hizmet var mı? İçeride bunla ilgili çalışan arkadaşlarımız var mı? Dışarıdan alıyorsak maliyeti nedir? Satış mağazalarımızın ve bayilerimizin sayısının son on yıllık verisini rica ediyorum. Bugün itibarıyla "Atatürk Orman Çiftliği Türkiye'nin her ilçesinde vardır." diyebilir miyiz ya da en azından "Her ilinde vardır." diyebiliyor muyuz şube olarak?

Ben bir de zaten çok adı geçti ama şimdi soru olarak parsel büyüklüğünün, Atatürk Orman Çiftliği'mizin parsel büyüklüğünü 2002 ve 2025 arasındaki kıyasını talep ediyorum sizden. Atatürk Orman Çiftliği'ne ait olup daha sonra elden çıkarılan parsel, arazi, arsa, bina, yerleşkeler nedir? Yine, 2002 yılından 2025 yılına. Şu anda akıbetleri nelerdir? Hangi kurumlarda, hangi şahıslardadır?

Rapor üzerinden birkaç teknik konuya da değinmek istiyorum: Dönem kârı verisine baktığımızda 2020'den 2021'e düşmüş, 2022'de neredeyse aynı kalmış, 2023'te 45 milyon hedeflenmiş, 26 milyona revize edilmiş, daha sonra 54 milyon -yanlış hatırlamıyorsam- gerçekleşen. Burada bütçe yapım süreciyle ilgili bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum Sayın Genel Müdürüm yani bu sapmalar sürekli oluyor ve bu sürekli sapmalarının sebebi nedir?

Yine, 2024 yılında kârımız nedir? Neyi hedeflemiştik? Yıl içerisinde bir revize yaptık mı, revizenin sonunda gerçekleşme oranı nedir? Onu öğrenmek istiyorum.

Engelli çalışan sayımız aslında yasal bir zorunluluk olmasına rağmen yasal zorunluluğunun altında; bu konuyla ilgili bir çalışmamız var mı, güncel durumu nedir? Onu sizden rica ediyorum.

Çiğ süt alımında da yine yıldan yıla düşüş görünüyor. 10,6 milyon litreden 7,1 milyon litreye kadar düşmüş. 120-130 ton günde süt işleyebilecek kapasitemiz var ancak 35-40'larda işlem yaptığımızı görüyoruz. 2020'yle kıyaslarsak 2023'te pastörize süt yarıya inmiş, tereyağı, ayran yarının da altına inmiş. Yine, yoğurt düşmüş, dondurma düşmüş, peynir düşmüş, şalgam, fındık kreması; her şey düşmüş, hatta sirke ve zeytinyağı 38 bin litreden 8 bin litrelere kadar düşmüş. Bal, salça, domates; onlara hiç girmiyorum. Burada ciddi bir sıkıntı olduğu açık. Yani burayı biz kapatıp gitmek istiyorsak bu olacak bir şey değil, bunun için uğraşmayalım. Neden bu kadar yoğun düşüşler yaşanıyor, onu merak ediyoruz. Dolayısıyla da bu düşüşlerden ötürü birim maliyetlerimiz de artıyor. Bu konuda bir planlamamız, üretimdeki düşüş ve dolayısıyla birim maliyetleri durdurmak için aldığımız bir tedbir var mı? Bu da yine Sayıştay bulgusunda karşımıza çıkıyor. Ben sizden 2024 için üretim ve birim maliyetleri rica ediyorum Sayın Genel Müdürüm.

Yine, fabrikalarda bunla ilgili ölçek artırma gibi bir planımız, hedefimiz var mı, yoksa düşürmeyi mi hedefliyoruz? Az önce de dediğim gibi, pazarlama ve dağıtımda günü yakalayamadığımızı, mevcut dünya düzenini yakalayamadığımızı düşünüyorum. Siz öylesine bir KİT'in başında da oturmuyorsunuz, Atatürk'ün mirası olan bir markanın sorumluluğunu taşıyorsunuz. Hâliyle bütün çalışma arkadaşlarınızın da bu yönde düşünerek bu markayı daha da büyütecek çalışmaları yapmasını umuyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum tekrar Başkanım, sağ olun.