Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün (DHMİ) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 16 .04.2025 |
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Toplantımızın hepimize hayırlı olmasını diliyorum. Tekrar, Hava Meydanları İşletmemizin kıymetli bürokratlarına da hoş geldiniz diyorum.
Başlamadan önce, toplantımızın başında da geçtiği gibi, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder'e tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Başkanım ve Sayın Genel Müdürüm; zaten alt komisyon toplantılarında da konuşmuştuk ama üstünde durmamız gereken bazı şeyler var. Bulgu 7.2.2.1: "Havalimanı tarifeleri kapsamında ücret alınması gereken arazi, bina ve diğer kapalı alanların tarife dışına çıkarılması suretiyle bu mahallerden düşük kira alınması." Sayıştay raporunda "2020 yılı havalimanı ücret tarifeleri 2019 yılı ücretlerine yüzde 10 zam uygulanmak suretiyle yayımlanarak..."
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gökçek, pardon, 7...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - 7.2.2.1 Başkanım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, tamam.
Buyurun.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - "...2021 Yılı Havalimanı Ücret Tarifeleri ise 2020 yılı ücretlerine zam yapılmadan yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan incelemede belirtilen tarife kapsamında ücretlendirilmesi gereken arazi, bina ve benzeri nitelikteki 439 adet alan için tarifede belirtilen ücretlerin uygulanmadığı, daha düşük tutarlarda kira bedeli alındığı tespit edilmiştir. Yapılan görüşmelerde de 'Bu uygulamanın on beş yılı aşkın süredir devam ettiği ifade edilmiştir.'" diyor. Şimdi, tarife dışı bırakma uygulaması dolayısıyla kuruluşun uğradığı gelir kaybı 2019 yılında 70 milyon küsur, 2020 yılında 75 milyon, 2021 yılı için de 75 milyon liradan bahsediyoruz. Bir Covid süreci yaşadık, evet, zaten bu Covid sürecinden ötürü 2019'dan 2020'ye geçerken sadece yüzde 10 zam uygulanmış. Ülkede her şeye daha fazla zam gelirken orada zamda bir iyileştirme yapılmış. 2020'den 2021'e geçerken de hiç zam yapılmamış, bu da uygundur çünkü Covid'in en çok etkilediği alanlardan biri de hava yolu işletmeciliğiydi. Sonra, bu da yetmemiş, Covid-19'dan ötürü Cumhurbaşkanlığı kararıyla 2021 ve 2020 yılları için yüzde 50 oranında indirim uygulaması yapılmış. Bu indirimi de hesaba katsak dahi hâlâ 2021 yılında oluşan gelir kaybı 37 milyon 713 bin lira. 2019 ve 2021 yılları toplamında oluşan gelir kaybı 183 milyon 873 bin lira. Bu 439 adet alanın kiralanması için neden tarifede belirtilen ücretler uygulanmamıştır? Bunu öğrenmek istiyorum. İki yıllık dönemde dahi bir de yüzde 50 indirim yapılmış olmasına rağmen oluşan gelir kaybı 183 milyon lira ise on beş yıldır devam eden bu uygulamanın oluşturduğu on beş yıllık gelir kaybı ne kadardır? Bu soruyu alt komisyon toplantısında sormuştum ama bir daha sormak zorundayım çünkü soruma gelen cevapta bunun cevabı yok Sayın Genel Müdürüm. Yani sorunun cevabını okuyup uzatmak istemiyorum, o yüzden tekrar rica ediyorum sizden bunu. Bu süreçte alanların tarife dışına çıkarılarak daha düşük ücretlerle kiralanmasından ötürü kurumu gelir kaybına uğratanlarla ilgili herhangi bir yaptırım bugüne kadar yapılmış mıdır? Bunu sizden rica ediyorum. Ve bugün bu 439 adet alanla ilgili durum nedir? Hâlâ tarife dışında kalarak daha az mı ücret ödemektedirler, yoksa tarife içerisine alınmış mıdır? Bunu sizden rica ediyorum.
Bulgu 7.2.2.2'de havalimanlarında gerçek ve tüzel kişilere tahsisli aynı nitelikteki ticari mahallerden alınan kira gelirinin yüksek oranda farklılık göstermesi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Gökçek, pardon, kesiyorum ama bugün üst komisyonun gündeminde bulunan "Diğer Bulgu ve Öneriler" içerisinde bu bahsettiğiniz diğer bulgu ve öneriler yok.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Başkanım, şöyle...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yani şimdi, alt komisyonda görüşülmüş olabilir ama üst komisyona çıkmadığı için "Diğer Bulgu ve Öneriler" kısmında size söz verdiğim anda bunlara değerlendirme yapmanız olmaz, usulen olmaz.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Başkanım, şimdi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, hayır, bir saniye...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Sayıştay der ki: "On beş yıldır devam eden bir uygulama."
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bir saniye...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Üç yılı 183 milyon, üst komisyona gelmemiş ama nasıl konuşmayalım?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, hayır, tamam, genel görüşme döneminde söz verdiğimde konuşabilirsiniz.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Ama uzun sürer o zaman, sizden rica ederim...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Orada da...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Şimdi, TMO'da beş dakika konuştum, Atatürk Orman Çiftliğinde beş dakika konuştum, ama bunun alt komisyonuna gidip bire bir denetimini yaptım, burada konuşmam lazım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Anladım, o zaman alt komisyon oluşturmamızın, orada toplantı yapmamızın da bir anlamı kalmıyor.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Ama alt komisyonda sayısal üstünlükten ötürü biz her şeyi üst komisyona çıkaramıyoruz ki Başkanım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır, genel görüşme...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Şimdi, 183 milyon üç yıllık kayıp, on beş yıldır devam ediyor...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Anladım da Sayın Gökçek...
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Bu, üst komisyona çıkmamış.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Genel görüşme esnasında konuşabileceğinizi söylüyorum, konuşamazsınız demiyorum ki sadece usul anlamında size söz verdiğim anda diğer bulgu ve önerilerle ilgili olarak bu mevcut diğer bulgu ve önerileri konuşabilirsiniz diyorum.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - O zaman genel görüşmede bu hakkımı saklı tutuyorum Başkanım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tamam, eyvallah, itirazımız yok.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Diğer bulgudaki uçakta satış mağazasının ihalesinde gerçekleşen ciro payı oranlarının sonradan değiştirilmesi ve satış birimlerinin cirodan düşülmesi.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, bu konuyu konuşabilirsiniz, tamam.
Buyurun.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Şimdi, yine, bu maddeyi özetlersek, Sayıştay demiş ki: "Yapılan yeni düzenlemelerle ihale şartları ve sözleşmeye aykırı olarak bazı satışlar için ihalede ortaya çıkan ciro paylarından daha düşük ciro payları ödenmesi ve satış toplamında şirketin kabin görevlilerine ödediği yüzde 10 primin düşürülmesi kabul edilmiş ve Devlet Hava Meydanları İşletmesinin gelir kaybına sebebiyet verilmiştir." Ne olmuş gelir kaybı? Bakalım, anlatalım. 21/6/2011 tarihinde bir ihale yapılmış. Bu ihaleye göre de farklı hava limanlarında yüzde 26, yüzde 27, daha az işlek hava limanlarında da yüzde 17 ve 17,5 gibi ciro paylarıyla satış yerlerinin kiralama ihalesini bir şirket almış. Şirket bir sene sonra -tam bir sene olmuş, olmamış- 28/05/2012 tarihinde demiş ki: "Ben yerli eşya satacağım. Bu yerli eşya satmak da yeni bir hizmettir. O yüzden, ben bu yerli eşya satışından yüzde 5 ciro payı ödeyeyim." Pazarlama ve Ticaret Komisyonumuz da -nasıl oldu bilmiyorum ama-yerli eşya satmaya "Bu, evet, yeni bir hizmettir, yerli eşya satmak yeni bir hizmettir." deyip bu başvuruyu uygun görmüş ve "Buradaki satışların ciro payı -yüzde 26-27 olması gerekirken- yüzde 5 olsun." demiş. Sonra, tabii, yetmemiş firmaya, aradan bir yıl da geçmiş, bu şirket bu sefer 29/6/2013 tarihinde yine gelmiş, kuruma demiş ki: "Ben on-line satış yöntemi geliştirdim, böylece satış hacmini genişleteceğim ama tabii, bu da yeni bir satış türüdür. Bu satışlardan yüzde 8, eğer on-line'da yerli eşya satıyorsam da yüzde 5 vereyim." demiş. Bizim Pazarlama ve Ticaret Komisyonu durur mu, tabii, onlar yine bakmışlar, çok sıkı pazarlık yapmışlar, demişler ki: "Yüzde 8 olmaz, yüzde 27'yi biz yüzde 14 yapalım Esenboğa'da, Milas'ta, Atatürk ve Adnan Menderes Havalimanlarında, diğerlerinde yüzde 8 alalım. Yine yerli eşya satarsan da yüzde 5." demiş. Şimdi, bu ürünler nerede teslim ediliyor? Uçakta veya yerde. On-line satın almış şirket ama "On-line sattım, az ödeyeyim." diyor firma. Peki, o zaman bu firma on-line'dan satsın, milletin evine de kargoyla göndersin. Yani o zaman Hava Meydanları İşletmesine yüzde 8, 14'ü geçtim, 26-27'yi geçtim, madem on-line satabiliyor, Devlet Hava Meydanları İşletmesinin yerlerine ihtiyacı yok, satsın orada. Ya, böyle saçmalık olur mu? İsterse evine göndersin milletin. Nihayetinde bu alanları kullanarak satış yapıyor, bu şirketleri kullanıyor ve bu satışların hepsi 2011'de yapılan ihale kapsamında; nasıl kafamıza göre biz bunun ciro payını düşürüyoruz, gerçekten anlayamıyorum. Yani 2011'deki ihale kapsamında zaten bunlar var, sonradan eklenen bir şey değil.
Yine, yetmemiş şirkete, aradan bir yıl daha geçmiş, hatta bir yıl da değil altı ay kadar geçmiş, demiş ki... İzmir Adnan Menderes Havalimanı Başmüdürlüğü tarafından şirketin satış belgeleri ile havalimanına beyan edilen ciro beyanları karşılaştırılmış ve yüzde 10 eksik ciro beyan edildiği sonucuna ulaşılmış. Sormuşlar "Niye yüzde 10 eksik bu ciro bildirimleri?" diye. Demiş ki: "Ben satış üzerinden kabin görevlilerine yüzde 10 prim ödüyorum. Bu primi de düşüyorum, ondan sonra kalan kısmını ciro olarak bildiriyorum." Şimdi, ya burada daha fazla satış yapıp daha fazla para kazanacak, o zaman reklam ücretlerini de bizden düşsün, ağırlama giderlerini de bizden düşsün. Burada yüzde 10 prim verdiği satış temsilcisinin parasını cirodan düşerek bildirmek tam bir saçmalık ama bizim Pazarlama ve Ticaret Dairesi Başkanlığı ne yapmış? "Tamam, olur." demiş buna da. Ya, ben sordum, geçen alt komisyon toplantısında bu Pazarlama ve Ticaret Dairesi kim dedim ya? Gerçekten şaşkınım. Adam ne istese tamam diyoruz. Niye ihale yapıyoruz o zaman? İhale yaptıktan sonra şartları bu kadar değiştireceksek ne anlamı kaldı bu ihalenin? Çok satarsa çok kazanır, ciro payını da çok öder. Bizle alakalı bir durum değil ki. O zaman her çalışanın parasını, fazla satanınkini biz ödeyelim. Bir de gerçekten bunu baba oğluna yapmaz, böyle bir ticaret... İhaleyi aldım, sonra bu yeni bir satış şekli, bu başka bir satış şekli... Bitmiyor, bitmiyor tabii.
Yine, bitmemiş, şirket diyor ki: "Nasıl olsa şirket, kurum ben ne istersem veriyor, Pazarlama ve Ticaret Komisyonuyla da aram iyi, ben istemeye devam edeyim." diyor. Ne oluyor? Diyor ki: "Ben 3 karton onluk paketler hâlinde sigara satışı yapayım. Tek karton satmayayım, 3'lü satayım. Bu 3'lü kartonu sattığımda daha çok alıcısı oluyor. O yüzden bu, satışı artırır, 3'lü karton yapayım satayım ama yüzde 27,5 vermeyeyim, yüzde 20 vereyim buradan sattığım ciro payını." Şimdi, peki, buna bizim kurum ne diyor? Buna da "Olur." diyor. Ya muhalefeti geçtim, iktidarı geçtim, Sayın Cumhurbaşkanı duysa ne der bilmiyorum. Sigaraya bu kadar savaş açmış, sigara içilmesine bu kadar savaş açmış bir Cumhurbaşkanımız var -bizim KİT Komisyonumuzda görüştüğümüz mesele- sigaranın satışını teşvik eden insanlara biz teşvikle, ciro payını düşürüp sigara satmalarını sağlıyoruz. Neye göre? Tek karton değil de 3 karton satmış. Yahu, böyle bir şey olabilir mi Sayın Başkanım? Ve bu, diğerde kalıyor. Yani gerçekten bu kadar iş yapılmış, bu kadar izin verilmiş, taviz verilmiş, bunun bir sonuç kısmı var. Sonuçta ne olmuş? Yine, Sayıştay raporundan okuyorum, der ki Sayıştay raporu: "İlgili şirketin beyan ettiği ciro toplamının -satışı artıracağım diyerek hep bizden teşvikler aldı ya firma- her yıl azalarak seyrettiği ve ciro oranı düşürülen ürün satış hasılatına ağırlık verildiği görülmektedir." Bizim satışı artırsın diye bu kadar teşvik verdiğimiz şirket, bizim satış üzerinden ödeyeceği ciro payını düşürdüğümüz ürünlerin satışına ağırlık veriyoruz. Bir de arkamızdan dolanıp daha az kira ödeyeceği işe yöneliyor.
Şimdi "Daha çok satış yapsın da kurumun geliri artsın." diye verilen izinler ciroları artırmıyor, düşürüyor ve bu uygulamalar devam ediyor. O yüzden bu soruyu soruyorum: Şu an güncel itibarıyla bu uygulamalar devam ediyor mu? Bu devam ediyorsa bir an önce sonlandırmanızı rica ediyorum; ya yeni bir ihaleye çıkın, bunları da oraya yazın, bu şartlarla beraber ihaleye gidelim, bütün firmalar buna göre girsin ya da sigarayı 1 karton değil de 3'lü yapıp sattığı için yüzde 27,5 ödemesi gereken ciro payını yüzde 20 ödemesi durumunu bir an önce bitirin.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki. Ben teşekkür ediyorum Sayın Gökçek.
Evet, böylelikle 2021 yılı önerilerinin görüşmeleri tamamlanmıştır.
Şimdi 2022 yılı önerilerin görüşülmesine başlıyoruz.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Başkanım, yine, kirala-işlet-devret projelerine ilişkin 7.2.3.2...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bitti artık, süremizi kapattık, geçtik.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Ama Başkanım...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Genel görüşmede konuşabilirsiniz. Sayın Gökçek, bakın, genel görüşmede söz vereceğim ya, vereceğiz.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Başkanım, genelde yarım saat konuşurum.