| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | TBMM Başkanlığından gelen şekliyle Komisyon gündeminin yanlış oluşturulup oluşturulmadığı, TBMM Başkanlığına bildirimde bulunularak Karma Komisyonun 7 HSK üyeliği için aday belirleyerek işlemlerin buna göre başlatılıp başlatılmaması hakkında görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 22 .04.2025 |
MİTHAT SANCAR (Şanlıurfa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Ben de Divanı ve bütün milletvekili arkadaşlarımı sevgiyle selamlıyorum ve iyi bir çalışma yapacağımıza olan inancımı vurguluyorum.
Bu meselede oluşturulacak içtihadın önümüzdeki dönemlerde ortaya çıkabilecek bazı olumsuzlukları önleme yönünde gerçekleşmesi bir sorumluluk olarak önümüzde duruyor. Evet, kanunda açık bir hüküm yok yani "Kalan süreyi tamamlar." şeklinde bir hüküm yok ama sürenin ne olacağı da belirtilmemiş. Mesela bazı kanunlarda bu açıkça öngörülmüş, biraz önce örneği verildi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda böyle bir hüküm vardı, Yüksek Seçim Kurulu Kanunu'nda da var.
Bakın, 4'üncü maddenin (9)'uncu fıkrası ki önemli bir düzenleme ve bu Kurulumuz da HSK gibi, diğer kurullarımız gibi çok önemli işlevler görüyorlar. Özellikle demokrasinin ve hukuk devletinin güvenle sürdürülebilmesi ve yerleştirilebilmesi açısından bu iki kurul çok önemli. Bizim tercih edeceğimiz yöntem, bu amaçlara da hizmet edecek şekilde gerçekleşmeli kanısındayım.
Bir defa, açık hüküm olmaması bizim yorumla bunu doldurmamızı mümkün kılıyor, engellemiyor. Hukukta eğer açık bir hüküm yoksa, bunu yorum yoluyla ilgili kurulun -hangi kurulsa, diyelim yargı olabilir, şimdi bizim bulunduğumuz kurul olabilir, başka kurullar da olabilir- kendileri bir içtihat oluşturabilirler, oluştururlar da. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından gelen yazı Hâkimler ve Savcılar Kurulunun çizdiği çerçeveyi esas alıp Komisyona iletilmiş görünüyor. Bu konuda herhangi bir müdahalesi olmamış Sayın Meclis Başkanının, o zaman görev bize, Karma Komisyona düşüyor bu durumda. Özellikle, hukuka güven konusunda ciddi sorunlar yaşadığımız bu dönemde alacağımız kararların da hassasiyeti gözeten nitelikte olması önemlidir. Bizlerin, hukuka güveni tesis etmesi hem demokrasinin istikrarlı işlemesini hem de toplumsal barışın daha fazla yerleşmesini, daha güçlü olmasını sağlayacaktır. Hukukta güvensizlik ve hukuka güvensizlik, hukuk kurumlarına inancın ve güveninin düşük olması demokrasiyi de toplumsal barışı da ciddi biçimde zedeler. Biraz önce Bülent Tezcan Beyefendi'nin söylediği o istismara ya da suistimale açık durumların da mutlaka burada karar verilirken dikkate alınması gerekiyor. Özellikle, görev süresinin dolmasına kısa bir süre kala üyelerin istifası hâlinde yeni seçilecek Cumhurbaşkanının veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin tasarrufunu önceden engelleyecek durumlarla karşılaşırsak bunların daha sonra başka zincirleme etkileri olacağını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Daha da geniş bir değerlendirme yapmak mümkün ama bizim burada önemsediğimiz şey hukuka güvenin tesisi, hukuka güvenin yükseltilmesi, özellikle HSK'nin bu konuda çok önemli bir yerde durduğunun gözetilmesi ve buradan da hem toplumsal barışa hem de demokrasiye inancın yükseltilmesi yönünde tavır almak yönündedir; tutumumuz, görüşümüz bu. Bu nedenle biz, daha sonra boşalan üyeliklere seçilen değerli üyelerin... Aynı şekilde benim de belirtmem gerekiyor, şahıslarla ilgili en ufak bir tartışma, bir tereddüt, bir polemik söz konusu değildir. Bunların bir kısmı benim meslektaşım, birlikte üniversitede görev yaptığım insanlardır. Bunlarla ilgili en ufak bir tereddüt yok ama usul esasa takaddüm eder kaidesini de kuralını da bu önemli kuralı da gözeterek hukuksal güvenlik, hukuk devleti, toplumsal barış ve demokrasi çerçevesinde bunları önceleyen bir tutumun ülkemize ve toplumumuza daha faydalı olacağı kanısındayız.
Teşekkür ediyorum.