Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .04.2025 |
MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Çok değerli hazırun, Sayıştayın 2021 raporunda yer alan bazı ana bulgular üzerinden ve geneli üzerinde değerlendirmeler yapıp bazı sorularım olacak, o soruları sormak istiyorum.
İlk olarak, genel aydınlatma denetimleri için tek bir lira hizmet bedeli talep etmemenin bir ihmal olduğunu düşünüyorum. Her yıl milyonlarca liralık maliyetin TEDAŞ kasasından karşılanıyor olması kabul edilemez. İkinci olarak, kamulaştırma süreçlerinde cebrî icra uygulamaları öncesi yazılı müracaat şartının bulunmaması hem maliyet hem de itibar kaybına neden olmaktadır.
Üçüncüsü, kadro statüsü uyumsuzluğudur. Özelleştirme öncesi ihdas edilen taşeron kadrolar ile 399 sayılı KHK kadroları arasındaki çelişki çalışanları belirsizlik girdabında bırakmaktadır.
Dördüncü ve belki de en acı gerçek, alt komisyonda görüşülen ancak üst komisyon görüşmelerine neden dâhil edilmediğini bir türlü anlayamadığım 7.2.2.8 numaralı bulgudur. Bu bulguda yer alan ve önümüzde duran tablo, aslında hepimizin ortak sorumluluğudur. Ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltma ve stratejik teknolojilerde söz sahibi olma hedefiyle hayata geçirilmesi kararlaştırılan Yüksek Güç ve Yüksek Gerilim Deney Laboratuvarı Projesi yıllardır masada duran bir dosyadan öteye geçememiştir. Kâğıt üzerinde eksiksiz tamamlanan zemin etüdü, imar planı, fizibilite ve temel tasarım raporlarına 2021'den bu yana hâlâ bir tuğla bile konulmamış olması hepimizi derin bir düşünceye sevk etmektedir. Sayıştay bulgusu, her yıl dış laboratuvarlara aktardığımız yaklaşık 23 milyon euro tutarındaki test bütçesi bu projenin aciliyetini gözler önüne sermektedir. Hollanda, İtalya ve Romanya'daki laboratuvarlara gönderdiğimiz prototip testleri yalnızca mali kaynaklarımızı eritmekle kalmıyor, aynı zamanda stratejik bilgi sızma riskini de beraberinde getiriyor. Oysa ülkemizde bu testleri yapabilecek bir tesis kurmak hem yıllık kaynak çıkışını durduracak hem de yerli AR-GE'nin dinamosunu güçlendirilecektir.
Geçmişe baktığımızda, 15 Eylül 2017'de yatırım programına dâhil edilen proje, 27 Haziran 2018'de Bandırma'da 300 dönümlük arazi tescili, 2018'de etüt proje sözleşmesinin imzası, 14 Mart ve 18 Haziran 2019'da fizibilite ile temel tasarım dokümanlarının sunumuyla önemli adımlar atılmıştır, ne var ki 24 Kasım 2020'de EKAP kaydı yapılan kurulum ihalesi 2 Mart 2021'de yeterli teklif alınamadığı gerekçesiyle iptal edilmek zorunda kalmıştır. Bu zincirin her halkası sürecin fiilen nasıl durdurulduğunu açıkça anlatmaktadır.
Peki, bu başarısızlık neden? Şimdi, birincisi, ihale şartnamesinin finansman ve garanti modelleri yatırımcıların risk algısına uygun tasarlanmamıştır. TEDAŞ, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Kalkınma Bakanlığı arasında koordinasyon boşlukları vardır. Süreç takibinde aksaklıklar sonucu planlanan sözleşme süreleri dahi amacına ulaşmamıştır. Bu eksiklikler dışa bağımlılığımızı sürdürürken projeyi sekteye uğratmıştır. Ülkemizin savunma sanayisinden enerji iletim hatlarına, elektrik, elektronik ekipman üretiminden yenilenebilir enerji yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede ihtiyaç duyduğu bu laboratuvar artık bir lüks değil zorunluluktur.
Bu konuyla ilgili somut adım ve önerilere geçmek istiyorum: Bir esnek finansman modelleri ve kısmi ön ödeme süreçleri oluşturulmalıdır. Yerli üniversiteler, bankalar, vakıflar ve özel sektörün bir araya geldiği konsorsiyum yapısı kurulmalıdır. Yönetim ve denetim mekanizması için Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Bakanlığımız temsilcilerinden oluşan bir izleme komisyonu oluşturulmalıdır. Sürecin her adımı şeffaflaştırılarak hızlandırılmalıdır. Uluslararası iş birlikleri bir an evvel saptanmalıdır. Ekonomik fizibilite ve amortisman planı belirlenmelidir. Global hizmet ihracatı stratejisi belirlenmelidir. Aslında, bu öneriler masamızdaki raporlardan çok daha fazlasını ifade etmektedir; enerjide bağımsızlığımızı, AR-GE gücümüzü ve uluslararası rekabetçiliğimizi pekiştirecek bir yol haritası göstermektedir.
Şimdi, TEDAŞ yönetimi ve Enerji Bakanlığı nezdindeki karar vericilere bazı sorular yöneltmek istiyorum: Genel aydınlatma denetimlerinden bir kuruş bile talep etmediniz, kurum çıkarlarını savunmayı neden bir erteleme konusu yaptınız? Cebri icra öncesi yazılı müracaat şartını hâlâ getirmediniz, bu gereksiz icra masraflarını kim üstlenecektir? Kadro statüsünün belirsizliğini gidermek için kanun değişikliği vaadi neden hayata geçirilmemiştir? Yüksek Güç ve Yüksek Gerilim Deney Laboratuvarı ihalesine neden tek teklif bile gelmemiştir? Şartnameyle ilgili sorumluluğu nasıl izah edersiniz? İhale şartnamesi hazırlanırken piyasa analizleri ve yatırımcı finansman kapasitesi hangi kriterlere göre belirlenmiştir? Kısmi ön finansman ve hazine garantisi kombinasyonları neden teklif şartlarına eklenmemiştir? Süreçte yaşanan gecikmeleri önlemek için alternatif sözleşme ve cayma maddeleri tasarladınız mı? Üniversite, KOBİ ve özel sektörün katılımını teşvik edecek ek teşvik mekanizmaları oluşturdunuz mu? Yıllık 13 milyonluk dış test giderlerinin yerli tesisin yatırım ve işletme maliyetiyle karşılaştırmalı detaylı fizibilite raporu hazır mı? Laboratuvar projesi için merkezî bütçeden ne kadarlık ek kaynak ve hazine garantisi tahsis edilmektedir? TEDAŞ'ın yetki ve sorumluluk sınırlarının yeniden düzenlenmesi planlanıyor mu, bu konuda nasıl bir yol haritası var? Gelecekte benzer stratejik altyapı projelerinde risk analizi, paydaş katılımı ve finansman modellerini iyileştirmek için hangi kurumsal mekanizmaları kurmayı düşünüyorsunuz? Projenin tamamlanma sürecini hızlandırmak adına yasal veya düzenleyici ne tür değişiklikler planlıyorsunuz? Bölgesel hizmet ihracatı hedefi doğrultusunda uluslararası akreditasyon ve pazarlama süreçleri nasıl desteklenecek?
Son olarak, bu konularda bir türlü hayata geçirememiş olduğunuz üniversite-sanayi iş birliği mümkün olacak mı? Sayıştayın tüm önerilerini uygulamak için hangi somut adımları attınız ve bu adımlara ilişkin takvimi nerede göreceğiz? Kurumlar arasında koordinasyon felaketini önlemek adına ne tür idari ve yapısal reformlara başlayacaksınız?
Bu soruların cevapları, hep birlikte enerjide bağımsızlık vizyonumuzu gerçeğe dönüştürme kararlılığımızı da gösterecektir diyor, heyetinize teşekkür ediyorum.