KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nafaka tutarının belirlenmesinde vergilendirme sistemi gibi bir sistem kurularak kıstas mekanizması getirilmesi; bu, kadının aleyhine olur. Neden? Gayet rahat bizde hiçbir esnaf veya ticaretle uğraşan hiç kimse doğru düzgün kazancının üzerinde bir vergilendirme sistemi getirilemedi. Yani burada mevcut olan şu sistem, yıllarca bu alanda çalışan bir arkadaşınız olarak, sayın mahkemelere hep şunu getirdik: Kocanın boşanan eşlerin, tarafların; bir, kredi kartı tutarları; iki, iş yerlerinde gayet rahat tükettikleri elektrikten tutun, doğal gazından tutun çalıştırdığı personel sayısına kadar ve kendi evinin büyüklüğü kadar, aracının markası kadar, aracının tükettiği...

BAŞKAN - Yaşam standardını söylüyorsunuz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evet, yani bu olay çok geriye doğru giden bir öneri bu, kim bu öneriyi yapmışsa, ileriye, çağdaş bir yaşama yönelik değil daha geriye doğru bir şeye doğru gidiyor ki bunları çıkarmakta yarar var diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

ARAŞTIRMACI VİLDAN SAMANCI PEKSEZER - Burada aslında "vergilendirme gibi" derken "gibi" kısmını önerdikleri, özellikle çizdikleri bir konuydu. Sizin aslında verdiğiniz örnekler de vardı. Sonuçta kişilerin gelir seviyesini belli etmek ve belirlemek önemli ve verilen örneklerden bazıları şuydu mesela: Aynı gelir seviyesinde, aynı maaş seviyesinde, aynı memuriyet seviyesindeki vakaların nafaka belirlenmesinde farklı değerlendirmelerin olduğuyla ilgili bir örnek üzerinden verilmiş bir öneriydi. Mesela, aynı bir astsubayın aynı geliri aldığı hâlde, birisine çok daha yüksek nafaka verirken diğerine çok daha minimum verilmesi gibi bir haksızlıktan bahsedilmişti. O yüzden, bu vergilendirme aslında bir öneri. Söylediğiniz gibi gelir seviyesini belirlemek...

BAŞKAN - Eşit sabit gelirler için bunu konuşabiliriz ama diğer tarafta başka...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok yani o dediğiniz şekilde de gayet rahat Yargıtayın denetleme açısından farklı mahkemelerde farklı çıkan kararlarla ilgili belki hukuk yolunun iyice tüketilmemesinden kaynaklanan bir husus var ki daire kararları arasında Hukuk Genel Kurulu bu birlikteliği sağlama açısından bozar. Yani "Ben memurum, benim konumumda başka bir aile var aynı şekilde ama verilen gelirimiz eşit olduğu hâlde verilen nafaka tutarları çok farklı." şeklinde deniliyor. İşte Hukuk Genel Kurulunun kurulmasının gerekçelerinden bir tanesi de bu. Yani burada bence bu konuda bu eğitimin aynı şekilde yargıçlara da verilmesi açısından bu bir olur ama gözden kaçırdığınız bir husus var. Ben memurum, siz de memursunuz, ben eşimden boşanıyorum siz de eşinizden boşanıyorsunuz, koşullarımız aynı. Birimize verilen, çocuklarımıza veya eşimize verilen nafaka durumu farklı ama benim eşimin benimle evlenmeden önceki yaşam standardı çok farklıydı. Benden boşandığı zaman uğrayabileceği farklı zaruret hâli daha fazla olacak. O anlamda adalet duygularının tecellisi açısından tabii ki benden farklı bir nafakanın, daha yüksek bir nafakanın alıp eşime verilmesi lazım. Yani bu olaya matematiksel olarak biz bakarsak doğru sonuçlara sanki varmamış oluruz hocam, bu bir.

İkincisi: Çocuk var, çocukla birlikte miras bana kaldı örneğin diyelim, babamdan anamdan bana miras kaldı ama size kalmadı. E, peki, benim bu servetimin içerisinde çocuğa ve ayrıldığım eşe benim bu nafakayı... Yani hâkimin adalet duygularını tartarak farklı bir rakamı vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Rahmetli bir hocamız vardı -çok da uzatıyorum özür dilerim Sayın Başkanım- Vecdi Aral Hocamız derdi ki: Çocuklar, 2 tane çocuğunuz varsa eşit ücret verirseniz adaletsizliği yaparsınız. Yaşları farklı, ihtiyaçları farklı, ona göre orantıyı kurmak lazım. Bu nafakayı... Yani, ben buna belki çok fazla takıldım ama bu mümkün oluncaya kadar kadınlar mağdur olacak, hak kaybına mağduriyet olacak. Bunu, çok iyice, sıkça elemek lazım.

Teşekkür ederim, saygılar sunarım.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, şimdi arkadaşların önerisi tabii bu, öneri olarak tutanaklara geçiyor ama biz raporun önerilerinde bunu değiştirme, genişletme, daraltma gibi imkânımız ilerleyen zamanlarda olacak.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Görüşlerimizi...

BAŞKAN - İlerleyen zamanlarda bunu yapma fırsatımız var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hazırlıktayız. Nasıl olsa oyların çoğunluğu da sizin. İsterseniz hepsini...

BAŞKAN - Hayır hayır, arkadaşlar bağımsız araştırmacılar, bir öneri getiriyorlar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben de önerinin yanlış olduğunu söylüyorum.