BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli katılımcılar, bugün Komisyonumuzda Kartalkaya yangın faciasında yakınlarını, canparelerini kaybeden anneleri, babaları, kardeşleri ağırlıyoruz. Şu an salonumuzda 28 ailemiz, 57 kişi bulunmaktadır.

Kıymetli misafirlerimiz, Komisyonumuzun çalışmalarıyla ilgili kısaca bilgi vermek istiyorum. Komisyonumuz 13 Şubattan itibaren 10 kamu kurumu, 7 sivil toplum kuruluşu olmak üzere 17 kurum ve kuruluştan 39 kişiyi dinledi, bunlarla ilgili raporları, notları aldı. Şunu açık yüreklilikle ifade edebilirim ki Komisyonumuzdaki her partiden bulunan milletvekillerimiz mutlak gerçekliğin ortaya çıkartılması, sorumlu kurumların belirlenmesi, bundan sonra bu acıların tekrar yaşanmaması için üstün bir gayretle çalışmalar yaptılar. Şunu çok net bir şekilde ifade edebilirim ki fikirlerimiz ayrı olabilir, partilerimiz ayrı olabilir ancak acı tektir, gözyaşının ve acının hiçbir fikri yoktur, o sadece acıyı anlatır. Bugün bu acıyı yüreğinin derinliklerinde hisseden ailelerimizi misafir ediyoruz. Komisyon olarak ailelerimizin acılarını paylaştığımı özellikle ifade etmek istiyorum.

Saygıdeğer Komisyon üyelerimiz, bugüne kadar Komisyonumuzda birçok uzmanı, birçok kurumu dinleme imkânı bulduk. Bunlara siz saygıdeğer vekillerimiz sorular sordunuz, cevaplar aldınız. Bugün ağırlayacağımız misafirlerimize sözü verdikten sonra sözlerinin hiçbir şekilde kesilmemesini istirham ediyorum. Şayet sayın vekillerimiz soru sormak arzusunda olurlarsa acılı ailelerimizin konuşmaları bittikten sonra sorularını sormalarını kendilerinden rica ediyorum. Prensip olarak ailelerimizin konuşmalarını hiçbir şekilde sınırlandırmak ve kesmek istemediğimizi ancak zaman yönetimi açısından bir planlama yapmanın da zarureti karşısında sayın vekillerimizin taziye dilekleriyle ilgili söz istemeleri hâlinde sözlerinin iki dakikayla sınırlandırılması hususunu Komisyonumuzun takdirine bırakıyorum. Şu hususu belirtmek isterim ki milletvekillerimizin sözünü de kesmek istemem ancak burada söz sırası önceliğinin acılı annelere, babalara verilmesi noktasında benimle aynı kanaati paylaştığınızdan da eminim. Yangında yakınlarını kaybeden ailelerin tamamına söz vermek açısından ilk söz alan ailelerimizin daha sonra söz alacak ailelerimize de konuşma imkânı bırakacak şekilde sürelerini ayarlayacaklarına inanıyorum.

Değerli ailelerimiz, değerli milletimiz; hiç arzu edilmeyen ama 78 canımızın yandığı bu sıkıntılı, bu feci olayı sizler yaşadınız, bütün milletimizin yüreği sizinle beraber yandı. Ben tekrar Komisyonumuzdaki arkadaşlarımız adına, görevliler adına, uzmanlarımız adına bütün ailelerimize başsağlığı diliyorum. Allah makamlarını cennet etsin, makamlarını ali etsin, sizlere de milletimize de bu gibi acıları bir daha yaşatmasın diyorum. Allah milletimizi, devletimizi, insanlarımızı bu tür acılardan muhafaza buyursun. Sizlere de sabrıcemil niyaz ediyorum. Çok kolay değil, ateş düştüğü yeri yakıyor. Biz söylerken bile zorlandığımızda, siz o acıyı yaşadınız, yüreğinizde hissettiniz. Allah sabrınızı artırsın. Allah, evlatlarınızın makamını cennet etsin, kardeşlerinizin, eşlerinizin makamını cennet etsin. Konuşmak çok kolay değil. Ben tekrar hepinize sabırlar diliyorum. Allah milletimizi de devletimizi de insanlarımızı da evlatlarımızı, eşlerimizi, çocuklarımızı, babalarımızı, annelerimizi muhafaza buyursun diye tekrar niyazda bulunuyorum.