KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bence şöyle, ben tabii onu bilemiyorum ama bilirkişileri dinlediğimizde o tutanaklarda falan da vardır çünkü kayda geçmiştir, ne şekilde olduğu, ne olduğu az veya çok yazıyor. Bireysel manada yazmıyor ama genel manada yazıyor diye düşünüyorum. Güzel teyzem, çok teknik olarak konuyu bilmiyorum ama arkadaşlarımız arzu ederseniz size savcılıktan da bilgi alıp verebilirler ama ben bilemiyorum.

Ben bugün arkadaşlarımız da söz isterlerse onlara da birer, ikişer dakika taziye ve dileklerini belirtmek için söz verebilirim ama şunu söyleyeyim sadece, söylenecek çok fazla bir şey yok yani biz ne söylersek söyleyelim size yüreğinizin kenarında, köşesinde bile bir yer etmeyeceğini biliyorum ama şundan emin olun istiyorum: Buradaki Komisyon üyesi her partiden kardeşlerimiz sizin yüreğinizde hissettiğiniz acıyı bir nebze de olsa hissedebilme hissiyatında olan vicdanlı insanlar, arkadaşlarımız. Empati kurabiliyoruz ama tam sizin hissettiklerinizi biz hissedemiyoruz, biliyorum onu, ne yaparsak yapalım ama yüreğimizin yandığını, o sizin yanan yüreklerinizin acısını kendi yüreklerimizde de hissettiğimizi bilmenizi isterim, bir.

İki, değerli arkadaşlar, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti devletinde geleceğe not bırakarak yaşıyoruz. Bizden önce burada belki yüzlerce, binlerce insan yaşayıp gitti, bir kısmı öldü, bir kısmı yaşıyor ama yaptıkları, söyledikleri kalıyor. Bizden sonra da bir sürü olacak. Burada görev yapan, sizin seçmiş olduğunuz, sizin temsilcileriniz, kardeşleriniz olarak hem vicdani olarak hem hukuki olarak hem de bize vermiş olduğunuz yetkiyi en layık şekliyle yerine getirmeye hem de güne ve geleceğe not bırakmaya, çocuklarımızın bizim yaptıklarımızdan utanmayacakları bir not bırakmaya gayret ediyoruz. Buradan bütün samimiyetimle söylüyorum, çok rahat, inanç içerisinde olun, müsterih olun. Komisyona mevzuatın, yasaların vermiş olduğu yetki neyse o yetkinin sınırları içerisinde en adil, en vicdani, en hukuki olması lazım gelen sonuç raporunu hep beraber oluşturacağız. Bunu kesinlikle temin ediyorum. Arkadaşlarıma güvendiğim için, arkadaşlarımla aynı hissiyatı taşıdığımız için temin ediyoruz. Buradan hiç gözünüz arkada kalmasın, en adil şekilde... Tabii, bizim görevimiz şu, tekrar hatırlatayım: Sorumlu kurumların tespiti ve bundan sonra bir daha böyle yaşanmaması lazım gelen olayların yaşanmaması için ne gibi tedbirler almak lazım gelir. İdari olarak, hukuki olarak, ne bileyim, farklı sebeplerden nasıl bir yol izlemek lazım gelirin çarelerini, bu işten iyi anlayanlar, yangından, yangın anında mücadeleden ve sonrasında alınması lazım gelen hususlarla alakalı iyi, alanında yetişmiş insanları üç aya yakın süredir dinliyoruz. Onun sonucunda ona göre bir çalışma yapacağız, arkadaşlarımız başladılar çalışmaya, uzman arkadaşlarımız kendi açısından yapıyor, sonra biz siyasetçiler olarak da onu değerlendireceğiz ama ne dersem diyeyim sizin acılarınızın üzerine hiçbir şey yapamayız. Sadece paylaştığımızı... Aynı üzüntüyü bütün milletimiz yaşadı, sadece biz yaşamadık, kendi adımıza da söylemiyorum, görüyorum yani 86 milyon, vicdanlı insanların hepsi sizin o yüreğinizdeki yangını hissetti, biz de hissettik, bir daha hissedilmemesi için, bir daha yaşanmaması için, bir daha evlatlar, Türkiye'nin geleceği olan, bizim geleceğimiz olan evlatlarımız o acıyı yaşamasın diye hep beraber gayret edeceğiz. Müsterih olun yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde siyaseti, parti siyasetini elimizin tersiyle ittik, buradaki kardeşlerimizle beraber bu mücadeleyi birlikte vereceğiz, hem 78 canımız için vereceğiz hem de bundan sonra hiç başka canlarımız yanmasın diye vereceğiz. Bundan müsterih olun diyorum, Allah yardımcınız olsun.

Söz isteyen arkadaşlarımız olur mu?

SEMA ŞAHİN - Tek bir şey söyleyebilir miyim?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Sizlere söz her zaman var, ben milletvekillerimize sordum.

SEMA ŞAHİN - Bir nokta koymak istiyorum: Adalet istiyoruz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Evet, o adalet tecelli etsin diye de bütün arkadaşlarımız elimizden geleni yapacağız. Şimdi, ben bu kardeşime de söz vereceğim.

ŞABAN FİLİZ - Miat olsun bundan sonra.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - İnşallah, inşallah. Ben şunu da söyleyeyim tabii: Sizin yüreğiniz yanıyor. Başkanım gerçekten çok değerli bir hukukçu, bizim çok sevdiğimiz kardeşimiz. Adaletin de ben tecelli edeceğine inanıyorum. Yani güzel bir söz var, devlet dediğiniz kağnı arabasına benzer, yavaş gider ama sonunda menziline ulaşır. Yani ben de otuz yedi senedir kamudayım, siyasete sonradan girmiş bir insanım ya, başkanla beraber, beraber çalıştığım bir sürü sınıf arkadaşım var benim yani Kaymakamlık, Valilik, Emniyet Müdürlüğü, Özel İdare Genel Sekreterliği de yaptım ben, dört yıl Özel İdare Genel Sekreterliği yaptım, Müsteşarlık yaptım, siyaset sonra. Problem o değil, biz o hissiyatı yaşayarak geldik, buradaki kardeşlerimizin birçoğu. Siz bilmezsiniz, belki de İYİ Partiden gelen kardeşimiz Rıdvan Bey sigortacı, niye? Parti bu işte sigorta şirketlerinde bir sıkıntı olabilir diye büyük bir ihtimalle Rıdvan Bey'in Komisyona katılmasını istemiştir. Turizmci arkadaşlarımız var, güvenlikçi arkadaşlarımız var, mühendis arkadaşlarımız var, hukukçu arkadaşlarımız var, belediye başkanı arkadaşlarımız var, eğitimci, sosyoloji eğitimi almış kardeşlerimiz var, bilinçli ve gerçekten çok inanarak kurulmuş bir komisyon. Gözünüz arkada kalmasın, biz vicdani olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret edeceğiz diyorum.

Kardeşime bir söz vereceğim, buyurun.

ZAFER EKİCİ - Ben şunu sormak istiyorum: Bizim için bugün burada bulunmak gerçekten çok anlamlı, sesimizin duyulduğunu hissediyoruz ama siz ne düşünüyorsunuz? Sizin için bizim burada bulunmamız acaba üç ay değil de bir ay sonra veya on beş gün sonra olsaydı, keşke böyle bir şey olsa mıydı, ne düşünüyorsunuz acaba, ailelerin burada toplanması açısından sormak istiyorum.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Şöyle, haklısınız, olabilir, bunun zamanlamasıyla alakalı bir değerlendirme her zaman yapabilirsiniz ama biz önce ne olup bittiğini bir anlayalım da kafamızda bir şeyler oluşsun -ki oluştu- hepimiz şu anda görüşlerimizi açık açık sizlere söylemiyoruz ama hepimizin kafasında üç ayda çalışmalarımızdan bir şeyler oluştu. O oluşma olduktan sonra dinleyelim arzu ettik çünkü birçoğumuz yangınla alakalı vallahi bir şey bilmiyorduk yani belki Belediye Başkanımız, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımızdı Tahir ağabey, o geçmişten az veya çok bilir, itfaiye yönetmiş ama biz çok bilen insanlar değiliz, bir görelim ne oldu, ne bitti. Mesela Kartalkaya'ya gittik ama adli bilirkişi raporu düzenlenmemişti, o bile zor oldu yani dolaştık falan ama adli bilirkişi raporunun gelmiş olması bizi çok aydınlattı, değil mi ben yanlış mı düşünüyorum, o çok aydınlattı. Bir de tabii sizin acılarınız çok tazeydi, hâlâ taze ama o zamanlar çok daha tazeydi. Yani inanın, sizinle konuşurken şu anda ben de arkadaşlarımız da kelimelerimi çok seçiyorum ki acaba o kelimemden bir sağa sola kayar da bir kardeşimin gönlünde küçücük bir şey bırakabilir miyim korkusu var. Biz böyle bakıyoruz, bizim insanlarımız, bırakın bizim insanımızı, biz insanız, hepimiz insanız ama bu memlekette acımızı da sıkıntımızı da beraber yaşayan toplumdayız. Yeri geliyor zaman zaman birbirimize bağırdığımız oluyor, yeri geldiğinde birbirimize kırıldığımız, küstüğümüz oluyor ama 86 milyon biz aynı insanız, aynı toprağın insanıyız. Bugün burada bir sürü kardeşimiz var, şimdi burada DEM PARTİ'den Ömer Faruk burada. Sırrı Süreyya Başkan on gündür, on iki gündür ölümle cebelleşiyor, vallahi çok üzülüyoruz, bu toprağın adamıydı o da. Onun için, bu toprağa ait olan her şeyde biz sizin yanınızdayız. Bilmiyorum, tabii, değerlendirmeleriniz olabilir ama bizim değerlendirmemiz biraz altyapıyı, olayı çözelim, bilelim de ondan sonra siz değerli kardeşlerimizle beraber olalım dedik, belki orada kusur etmişizdir, kusur etmişsek affola.

Teşekkür ediyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, değerli dostlar, arkadaşlarımız da bana hak verdiler yani ben tekrar bütün vekillerimiz adına, Komisyonumuz adına, burada olan, olmayan bütün kardeşlerimize, ailelerimize tekrar başsağlığı diliyorum. Allah hepinizi cennetinde buluştursun, hepimizi cennetinde buluştursun, makamları cennet olsun, Allah sizlere de sabrıcemil versin. Bu birlikte olmanız, birbirinize destek olmanız sizi daha güçlü, daha ayakta tutacaktır, kolay ayakta durmak mümkün değil. Allah hepinizden razı olsun.

Hilmi Bey, özellikle siz organizeye de çok katkı verdiniz, beraber katkı verdiniz, ben çok teşekkür ediyorum. Yine, Eray Bey bizim Komisyonumuzda uzman arkadaşımız, ne zaman, neye ihtiyacınız olursa gerek milletvekillerimizden gerek Komisyonumuzdan gerek şahıslarımızdan, Eray Bey de bütün arkadaşlarımız da ne lazım gelirse bireysel manada da ama Komisyon olarak da her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi özellikle istiyorum. O kızın yanaklarından ben de öpüyorum. Her zaman yanınızdayız.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Biz de yargı sürecinde yine bu işin takipçisi olacağız.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yani ben yargının sonunda adaletin tecelli edeceğine inanıyorum ama yani adalet tecelli etsin istiyoruz ölümüne ama sizin acılarınıza çare olmaması beni üzüyor yani yapacak bir şey olmaması bizi çok kötü duruma getiriyor.

ABDURRAHMAN GENÇBAY - Ben bunu otuz sene önce söylemiştim. Yani adalet Türkiye'de topaldır ama kör değildir.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değildir inşallah.

Ben tekrar çok teşekkür ediyorum. Allah bir daha sizlere böyle acılar yaşatmasın, ayakta kalmaya gayret edin, diğer sevdikleriniz için ayakta kalmaya gayret edin, kızım için gayret et, onun için biz birbirimize tutunacağız ve daha güçlü olmaya çalışacağız diye düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.

Ben misafirlerimizden dolayı toplantıya ara veriyorum. Aşağıya yemeğe ineceğiz, sonra Komisyon üyelerimizle tekrar bir daha önümüzdeki haftayı konuşabilme, ne yapacağımızı konuşabilme adına yemekten sonra sizleri, Komisyon üyelerimizi toplantıya davet edeceğim.

Sağ olun, var olun. Saygılarımı, hürmetlerimi sunuyorum.

Saat yedi buçukta Komisyon üyelerimiz, buradayız.

Toplantıya ara veriyorum.