KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Çok değerli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben, bulgu 7.2.3.2'de yer alan Toplu Konut İdaresinin mülkiyet sorunları çözülmeden ihaleye çıkılarak sözleşme yapması ve ardından bu sözleşmeleri kısa sürede feshetmesi, kamusal kaynakların etkin ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62'nci maddesi açıkça mülkiyet ve imar işlemleri tamamlanmadan ihaleye çıkılamayacağını belirtirken, 68'inci maddedeki istisna hükmü geniş ve keyfî biçimde uygulanmakta, bu da ciddi zaman ve kaynak kayıplarına neden olmaktadır. Özellikle afet ya da kentsel dönüşüm projeleri gibi istisnai durumlar haricinde bu tür keyfî uygulamalar kamu zararına yol açmakta, projelerin sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini zedelemektedir. İhale öncesi planlama eksikliği, ilgili kurumlarla eşgüdüm yetersizliği ve takdir yetkisinin sorumsuzca kullanılması hem yatırımın hem de kamu itibarının zedelenmesine neden olmaktadır. Bu yaklaşım, halkın barınma hakkı gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan bir kurumun görevini yerine getirmekte başarısız olduğu izlenimini yaratmaktadır.

Bununla alakalı şimdi şu soruları sormak istiyorum: İdare neden mülkiyet sorunlarını çözmeden ihaleye çıkma yolunu tercih etmektedir? 68'inci maddedeki istisna hükmü hangi ölçütlere göre uygulanmaktadır? Bu ölçütlerin yasal ve etik sınırları yeterince açık mıdır? Bu uygulamaların kamu bütçesine olan maliyeti nedir? Feshedilen sözleşmeler nedeniyle doğan kamu zararının boyutu ölçülüyor mu? Bu durumdan etkilenen yüklenici firmaların ve bölgede ikamet edecek yurttaşların mağduriyetleri nasıl giderilmektedir? Süreçte yer alan bürokratlar ya da yöneticiler bu hatalı uygulamaların sonuçlarıyla yüzleşmekte midir? Bu tür uygulamaların uzun vadede TOKİ'nin kurumsal itibarı ve barınma politikaları üzerindeki etkileri nelerdir?

Teşekkür ediyorum.