BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli Komisyon üyelerimiz, değerli misafirler, değerli basın mensupları; bugün Komisyonumuzun 14'üncü Toplantısını yapacağız.

Misafirimiz Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan Bey.

Bundan önce 14 toplantıda hem merkezî Hükûmetin temsilcilerini hem sivil toplum kuruluşlarını hem kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını ayrı ayrı dinledik. Olayın oluş şeklini, bu noktaya gelme şeklini, yangınla alakalı, yangın prosedürüyle alakalı bilmemiz lazım gelenler noktasında bayağı bir bilgi sahibi olduk.

Geçen hafta da 78 canımızın yandığı o can aileleri, kardeşlerimizi hep beraber dinledik; arzularını aldık, taleplerini aldık. Hepsi bizim başımızın, gözümüzün üstünedir.

Tabii, yürek dayanmıyor; ateş düştüğü yeri yakıyor; anneleri, babaları, kardeşleri yakıyor. Allah bir daha bu millete böyle acılar yaşatmasın. Böyle acılar yaşanmaması için de ne yapmamız lazım gelir, bundan sonra ne gibi tedbirler almamız lazım gelir, ne gibi işleri, ne gibi düzenlemeleri yapmamız lazım gelirin çalışmasını gerçekten üç aydır bütün siyasi partilerden -çok kıymetli arkadaşlarımıza ben teşekkür ediyorum- çok büyük emek vererek, çok büyük gayret göstererek, hiçbir siyasi parti ayrımı yapmaksızın büyük bir çalışma ve eş güdüm içerisinde hep birlikte yapıyoruz.

Komisyonumuzun bir aylık süre daha çalışabilmesi için bugün Meclisimizden yetki istedik, yetki alacağız inşallah.

Bundan sonraki süreçte de yine Bolu Valiliğimizi, yine 2 STK'yi, sivil toplum kuruluşunu çağıracağız birer hafta arayla. En sonda, Komisyon süremiz tamamlanmadan önce ve Kurban Bayramı'ndan önceki süreçte de biz kendi Komisyon üyelerimizle, uzmanlarımızla son değerlendirme toplantımızı yapıp yani bugün dâhil 4 toplantı daha yapıp Komisyonun çalışmalarını bu boyutuyla tamamlamış olacağız. Ondan sonra da inşallah rapor yazım sürecine gireceğiz.

Ben şunu görüyorum: Acı hepimizin acısı, sıkıntı hepimizin sıkıntısı, 86 milyonun sıkıntısı. Ben sen demeden ama o 78 insanımızın acısını yüreğimizde hissederek bir daha evlatlarımız ölmesin diye, bir daha insanların canı yanmasın diye, ailelerin yüreğine ateş düşmesin diye inanıyorum ki bu toplantıları bitirdikten sonraki raporlama sürecinde de çok değerli milletvekillerimizin, bugüne kadar bize bu manada bilgi sunan çok değerli davet ettiğimiz katılımcıların görüşleri ve bize her bakanlıktan gelen bu konunun uzmanı arkadaşlarımızın katkılarıyla ve değerlendirmeleriyle, önümüzdeki süreçte bir daha bu acıların yaşanmaması noktasında güzel bir rapor yapacağımızı, bu raporu yazarken hem gelecekte bir daha yaşanmaması noktasındaki önerilerimizi hem de yüreği yanan ailelerimizin yüreklerine su serpebileceğimizi, serpme niyetinde olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum.

Şunu da özellikle arkadaşlarımızla çok konuştuk -tabii, Komisyon üyelerimizin sabrına sığınarak söylüyorum, Tanju Bey de Başkanım da gerçi gayet iyi bilir, daha önceki dönemlerde milletvekilliği yaptığı için usulü, yöntemi- burası bir mahkeme salonu değil, burası araştırma komisyonu. Biz hiç kimseye "suçlu veya suçsuz" diyebilme noktasında, hüküm verme noktasında değiliz. Biz sadece yangının başlangıcından, oluş anı ve sonrasına kadar geçen süreci ve bundan sonraki süreçlerin nasıl yürütülmesi lazım geldiğinin değerlendirmesini yapıyoruz. Bu bağlamda bugüne kadarki çalışmalarımız verimli geçti. Bugün de bundan sonraki çalışmalarımızın da aynı verimde geçeceğine olan inancımı özellikle belirtmek istiyorum.

Ben katkılarınız için bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun diyorum.

Değerli basın mensuplarımıza, görsel basın mensuplarımıza da teşekkür ediyorum. Onları yolcu ettikten sonra toplantımıza devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum.