TAHİR AKYÜREK (Konya) - Şimdi, belediye, itfaiye teşkilatlarının büyük bir zorluğu vardır Başkanım. Şimdi, 2004'te ben belediyede görev aldım. 2007'de İtfaiye Yönetmeliği'nde değişiklikler oldu. 2007'den önce eski yönetmeliğe göre inşaata başlamış olan öğrenci yurtlarında, hastanelerde, toplu yaşam alanlarında, otellerde vesaire inşaat neredeyse bitme aşamasına gelmiş, artık iş yeri açma ruhsatı aşamasına gelmiş ama yönetmelik değişti ve tabii, "ya, biz eski yönetmeliğe göre inşaatı bitirdik, şimdi buna nasıl uyduracağız?" falan diye baskı görmeye başladık. Ben de bir hukukçu olarak da üzerinde biraz düşündüm, itfaiyedeki arkadaşları çağırdım, dedim ki: Yani bu hayati bir konu, bu iş şaka götürmez, biraz maliyetler artacak ama yeni yönetmeliğe uygun olmayana kesinlikle yangına uygunluk belgesi vermeyeceğiz kim baskı yaparsa yapsın, kim ararsa arasın; bu konuda size talimatımız budur. Ve hep o korkuyu yaşarız biz, belediye başkanları hep bu korkuyu yaşar çünkü belediye başkanları sonuçta hem siyasi sorumludur hem de idari sorumludur bir taraftan, çok büyük zorlukları vardır ve imkân yeterli midir, işte şartlar nedir pek bakılmadan genellikle kolay şekilde suçlanabilir. Şimdi, konuşmalarda şunu düşündüm: Mağdur ailelerden Danıştay Daire Başkanı yargıç arkadaşımız mezar ziyaretine gittiğinde -"Oğlumun mezarının ziyaretine her gün gidiyorum." dedi- mezarlık görevlisi şöyle demiş: "Ya, bir kurum da 'Biz de kusurluyuz.' dese ya." Hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi, kurumları dinliyoruz, Belediye Başkanımızın kendisinin gelmesi önemliydi ama mutlaka kurumlarımız öz eleştiri de yapmalıdır yani bir şekliyle mevzuatta eksiklik var, denetim konusunda eksiklik var, süreler konusunda eksiklik var... Mesela, Turizm Bakanlığı eski itfaiye uygunluk belgelerini de geçerli saymış sonra değil mi?

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - Doğrudur efendim.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Yani yirmi yıl, otuz yıl önce alınmış olan, çok eski düzenlemelere göre alınmış olan itfaiye uygunluk belgesi, yangına uygunluk belgesi işletme sahibi değişmemişse, işletme el değiştirmemişse, yeni bir durum ortaya çıkmamışsa aynen geçerli kalmaya devam ediyor; bu, işte yasamadaki bizim eksikliğimizin bir göstergesi, bu rapora mutlaka girecek değil mi Başkanım? Yani bu konuda yeni bir düzenleme ihtiyacı... Belki hep birlikte buna imza atmış olacağız.

Şimdi, mevzuat boşluğundan biri de şu: Turizm Bakanlığının denetim görevi var tabii ki ama Turizm Bakanlığı denetlerken açıyor dosyayı ve itfaiye belgesi var mı diye bakıyor, itfaiye belgesinin detayları, bu yerinde midir, burada eksiklik var mı, doğru mu verilmiştir, incelemiyor; bu konuda da mevzuat bu yönüyle de detay inceleme göreviyle ilgili açık bir sorumluluk yüklemiyor.

Şimdi, Bolu Belediyesiyle ilgili değerlendirme yapacak olursak orada belediyeciler olarak şöyle bir öz eleştiri yapabiliriz: Otel sahibi itfaiye uygunluk belgesi almak için müracaat etmiş; müracaat tarihi burada yazmıyor, bilmiyorum onu.

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - 12 Aralık.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - 12 Aralıkta müracaat etmiş, Bolu Belediyesi de hızlı bir şekilde, 16'sında bu konuda yerinde inceleme yapmış ve bir not hazırlamış, eksikleri tespit etmiş ve gördüğüm kadarıyla başarıyla da tespit etmiş.

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - Ama bilirkişi başarılı bulmamış efendim son raporda.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Yani bence yerinde tespit yapmış ve üzerinden de sekiz gün geçmiş -ben de belediyeciyim, belediye kökenliyim, özeleştiri belediyecilik açısından budur- sekiz gün uzun bir süre aslında. Şimdi, otel sahibi müracaat ettiğine göre buna ihtiyacı var aslında, böyle bir belgeye ihtiyacı var otel açısından. Neden ihtiyacı var; onu ben bilmiyorum şu anda yani o detayı bilmiyorum. İtfaiye uygunluk belgesinin verilmeyeceği ortaya çıkmış. Bunun üzerine... Hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz arkadaşlar, itfaiyelerin büyük bir çoğunluğunda itfaiye uygunluk belgesi alamayanın geri çektiği olur ama burada, tabii, kış oteli, tam kış sezonu başlıyor; sonra o kafeteryaya uygunluk belgesi istemiş, öbürünü geri çekmiş sekiz gün sonra. Yani burada bir ukde var, bunu düşünmemizde fayda var.

Ayrıca, o kafeteryanın -ben objektif konuşuyorum- mütemmim cüz olduğu da belli, mütemmim cüzü yani bu hukuken çünkü birleşik, artık o birbirini etkiler.

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - Ama hukuken ayrı bir iş yeri, ben onu söyledim, bağlantısı yok demedim.

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Ama Başkanım, yani raporlardan anladığımız kadarıyla itfaiyenin giremeyeceği bir yola açılıyor, oranın da bir üzerinde durmakta fayda var. Buradan şunu ifade etmek istiyorum: 4 kurumun da sorumluluğu var arkadaşlar ama şu boyutta ama bu boyutta, ama taksirle ama bilinçli taksir, bilinçli kasıt, bilinçli ölüme neden olma vesaire; Çalışma Bakanlığının da İl Özel İdaresinin de Belediyenin de Kültür ve Turizm Bakanlığının da sorumluluğu var. Burada hesaplaşma yerine sorumluluk tespitinin yanında eksikleri tespit ederek raporumuzu biz ona göre hazırlayacağız, eksikleri gidermeye çalışacağız, sorumlularla ilgili yargılama adliyeye ait ve soruşturma izni verilmemesi de doğru bir şey değildir. Soruşturma izninden kaçınmak suçluluk göstergesi olur yani hepimiz kamuda idarecilik yaptık Başkanım, siz de il özel idaresini yönettiniz. Soruşturma izni verilmelidir ve yargıda herkesin sorumluluğu oranında ortaya çıkarılmalıdır. Aynı şekilde, belediye başkanlığı olarak da belediye başkanının da eğer birimlerimizin sorumluluğu varsa bu konuda da bütün bilgiler açık şekilde, objektif şekilde ortaya konulmalıdır.

Tekrarlanır bu hatalar, Türkiye olarak böyle bir sıkıntımız var, tekrarlanır. Mesela, Konya önemli şehirlerimizden biridir ama Konya'da literatüre girdiğinizde Zümrüt Apartmanı hadisesi çıkıyor karşımıza. Avrupa'ya gittiğimizde -ben Dünya Belediyeler Birliği Eş Başkanlığı yaptım- hep bize bu da soruldu; Başkanım, siz geliyorsunuz ama bakın, sizin şehrinizde denetlemeniz gereken bir bina çökmüş. Bizim adaylık sürecimizdeydi o, belediye başkanı değildik ama kesinlikle ben inanıyorum, tam ortaya çıkarılamadı, altta çok önemli bir işletme vardı, işte vesaire yani sorumsuzca işlemler yapılmasının bu binalarda etkili olduğunu biliyoruz. Türkiye olarak kurallara uyma konusunda çok büyük zaaflarımız var, eksiklerimiz var. Bu Komisyon büyük bir şans. Bu konuda mevzuat eksikliğini tespit etmek yetmez Başkanım, kanun tekliflerimizi de hazırlayıp sonraki süreçte Meclisten bunların geçirilmesini ve yoklama istemeden, tartışmayı büyütmeden, hep birlikte imza atarak çıkarmak gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.