MURAT CAHİD CINGI (Kayseri) - Evet, tekrar teşekkür ediyoruz Sayın Başkanımıza gelip burada medeni cesaret göstererek sorulara cevap verdiği için.

Şimdi zaten değinildi, bizim burada hedefimiz "x" "y" "z" suçlusunu bulmak değil. Netice itibarıyla bizim toplumumuzda hem vatandaşımızda hem kamu çalışanımızda birazcık vatandaşlık şuuru eksikliğinden dolayı, aymazlıktan dolayı işte "Bu yangında da böyle olur, depremde de böyle olur, trafikte de böyle olur, ya, işte bu zaten yapılıyor." der, geçeriz. Bizim artık buna bir "Dur!" deme noktasında olduğumuz için belki de bu hepimizin kalbini dağlayan hadise bir vesile olacak, bundan sonra daha doğru ve gerçekçi bir mevzuat oluşturmamıza da vesile olacak.

Hakikaten bu Komisyon neticesinde falanca kurumun, filanca kurumun suçlu olduğunu da ben şahsen çok fazla önemsemiyorum çünkü bu defalarca bu ülkede yaşandı. Asli kusurlu olarak tabiatıyla mülk sahibi bulunacak, ondan sonra da diğer kurumlara müteselsilen muhtemelen bir yaptırım uygulanacak. Bizim derdimiz, hadisenin tekrar vuku bulmaması için nasıl bir mevzuat geliştiririz, bununla alakalı. Rapor dönemine de yaklaştığımız için birazcık daha sanki bu mevzuat teklifinin frekansı artıyor gibi.

Ben, öncelikle, Sayın Başkana itfaiye teşkilatının belediyelerden alınıp merkezî bir yapılanmaya gitmesi konusundaki tespiti için teşekkür etmek için ve tekrar kayıtlara girmesi için söz aldım. Zira 14'üncüsünü yaptığımız bu toplantının 1'incisinde aynı şeyi dillendirdiğimizde bazı siyasi mülahazalarla, sanki son dönemde mahalli idareler CHP'nin eline geçmiş, AK PARTİ'liler CHP'li belediyelerin elinden bazı güçleri almaya çalışıyormuş gibi bir algılamayla buna karşı çıkılıyordu. Ama sizin, işin dibinden gelen yani milletvekilliği yapmış, belediye başkanlığı yapmış ve böylesi bir faciayı da yaşamış bir belediye başkanı olarak hem itfaiyenin teknik altyapısının kuvvetlendirilmesi, teknik cihaz, alet edevat ve insan kaynağı noktasında kalitesinin artırılması hem de ruhsatlandırmada özellikle yurtlar, oteller, okullar, hastaneler gibi yani binlerce insanın sirküle ettiği binalardaki yangın tertibatının ve felaket engellemesinin önlemlerinin alındığı bölgelerde kafa karışıklığına mahal vermemesi ve işin ciddi bir şekilde takip edilebilmesi açısından itfaiyelerin belediye kontrolünden alınmasını ve merkezî hükûmete, gerekirse bir afetle mücadele konsepti içerisinde AFAD'a gerekirse İçişleri Bakanlığımıza, aynı Jandarma veya Emniyette olduğu gibi... Bu işin bundan sonra toplumsal hayatta çok ciddi bir rol oynayacağını bilerek hareket etmemiz gerekiyor. İnşallah bu rapora da bunun yansıyacağını ve ilgili yasamanın da yapılacağını ümit ediyor, tekrar teşekkür ediyorum.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Teşekkür ediyorum Murat Bey.

Bu konuda Murat Bey'le aynı düşüncede olmadığımı özellikle belirteyim. Yani ben de fikrimi söyleme adına, bir üst merci olması lazım geldiğini düşünüyorum aynı şekilde. Yani Çevre, Şehircilikte mi olur, başka bir yerde mi olur ama Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü altında veya itfaiye genel müdürlüğü gibi bir genel müdürlük olabilir. O kural koyan, standart oluşturan ve denetleyen bir kurum olsun, alttan aynen şekilde bu mevzuatı biraz daha güçlendirerek devam edilsin diye benim de kişisel bir düşüncem bu. Komisyonun düşüncesi değil, benim kişisel düşüncem bu da.

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - Hayır, Sayın Başkanım, zaten ben belediyelerin de buna itiraz edeceğini düşünmüyorum çünkü -Tahir Başkanımız daha iyi bilirler- belediyeler açısından gelir getiren bir kalem değil ki itfaiyecilik hizmeti. Hangi belediye niye itiraz edecek?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, ben belediyenin geliri olsun diye değil, benim de yıllardır idarecilik düşüncem içerisinde oluşmuş bir yapı.

BOLU BELEDİYE BAŞKANI TANJU ÖZCAN - Hayır, onu demiyorum yani merkezî hükûmetin bu işi üstlenmesi her belediye başkanının işine gelir.