KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de sözlerime başlarken Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Sırrı Önder'e Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Tabii, burada tüm arkadaşlar size de teşekkür ederiz, Sayın Genel Başkanımıza yapılan çirkin saldırıyı nefretle kınıyoruz. Tabii, bunu sadece Sayın Genel Başkanımıza değil, tüm Cumhuriyet Halk Partisine ve Türkiye'de yaşayan tüm halklara yapılmış sayıyoruz. Bu anlamda tekrar lanetlediğimi bildirim.

Evet, Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, TRT'nin Değerli Genel Müdürü, bürokratları, Sayıştayın temsilcileri, basın emekçilerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki TRT çok önemli bir kurumumuz. Keşke onu denetlerken... Buradaki yaptığımız eleştiriler de şahsınızla ilgili değil; gördüğümüz, Kurumun bize söylediği, Sayıştayın bize belirlediği konulardan yola çıkarak eleştirilerimizi yapıyoruz. Hiç kimseyle, buraya gelen hiçbir kurumun genel müdürüyle ve yönetim kuruluyla da şahsi bir şeyimiz olmaz, özel bir kinimiz olmaz.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) Anayasa'nın 130'uncu maddesi uyarınca özerk olması gerekirken kamu kaynaklarıyla finanse edilen ve tarafsız yayın yapma yükümlülüğü bulunan bir kamu yayın kuruluşumuz. Ancak son yıllarda, özellikle Sayıştayın 2022 yılına ait denetim raporu ışığında değerlendirildiğinde TRT'nin bu görevinden ve kamu yayıncılığı ilkesinden giderek uzaklaştığını açıkça görüyoruz. Sayıştay raporuna göre TRT'nin bütçe disiplinine uymadığı, mali denetim ve şeffaflık ilkelerinden saptığı çok sayıda tespit var. Raporda dikkat çeken hususlardan biri de yurt dışı temsilciliklerinin mevzuata aykırı bir şekilde kurulması ve yönetilmesidir. Özellikle bu temsilciliklerin faaliyetlerinin büyük ölçüde belirsiz olduğu, muhasebeleştirme işlemlerinin eksik yapıldığı ve hesap verilebilirlikten uzak bir anlayışla yürütüldüğü anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra TRT'nin bazı yapım hizmetlerinde kamu ihaleleri mevzuatına uymaksızın özel firmalarla doğrudan ilişki kurduğu ve milyonlarca liralık harcamaların usulsüz biçimde gerçekleştirildiği Sayıştay tarafından tespit edilmiştir. Özellikle dış yapımların büyük bir bölümü için açık, şeffaf ve rekabete dayalı bir ihale süreci işletilmemesi kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığına dair ciddi bir endişe yaratmaktadır. TRT'nin bu mali ve idari düzensizliklerinin yalnızca muhasebe ya da finansman açısından değil, aynı zamanda yayın politikası açısından da sorgulanması gerekir. Zira TRT'nin yayın içerikleri son yıllarda giderek daha partizan bir çizgiye kaymış, özellikle seçim dönemlerinde tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal eden yayınlar yapıyor. Muhalefet partilerine yer verilmeyen ya da olumsuz çerçevede sunulan yayınlar iktidar lehine yürütülen geniş propaganda içerikleriyle birlikte TRT'yi kamu hizmeti yayıncılığından çıkarıp bir iktidar aracına dönüştürmüştür son dönemde.

TRT'nin gelir kaynaklarına bakıldığında önemli bir miktarda kamu kaynağına eriştiği bilinmektedir. Bu yönüyle TRT yalnızca bir yayın organı değil, vatandaşın doğrudan finanse ettiği bir kamusal kurum hâline gelmiştir. Ancak bu kamusal fonların partizan yayıncılığa ve hesap verilemeyen harcamalara yönlendirilmesi hem hukuken hem de etik açıdan ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

Sayıştay raporunun gösterdiği üzere TRT'nin harcama ve yönetim politikalarında ciddi eksiklikler var. Bu eksiklikler kurumsal bağımsızlık ve yayın tarafsızlığı ilkelerinin çiğnenmesiyle birleştiğinde "kamu yayıncılığı" kavramının içinin boşaltıldığını ortaya koymaktadır.

Türkiye'de yaşanan çok spesifik bir olayda bile tepkisini dile getirdiği için TRT dizilerinde rol alan sanatçılar işlerinden kovulabiliyorsa TRT'nin tarafsızlığından asla bahsedilemez.

Yine merak ettiğim, özellikle son dönemlerde TRT'nin haber kanalları... Yani kanalın işi haber yayıncılığı yapmak. 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı gözaltına alınıyor, daha sonra tutuklanıyor. Bu durumu protesto etmek için son seçimin 1'inci partisi partimiz mitingler düzenliyor, milyonlar sokağa çıkıyor, TRT haber yapmıyor, mitingler yayınlanmıyor, bir tek kelime bile geçmiyor konularda. Çok merak ediyorum, Cumhuriyet Halk Partisinin daha ne yapması lazım ki TRT kanallarında haber olsun? Yani üzülerek bahsetmek istiyorum, geçen hafta 61'inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan TRT'ye bugün içinde bulunduğu duruş, bu kadar yanlı haber yapmak aslında yakışmamaktadır, Genel Müdürümüzün de tensiplerine sunuyorum. Orası tek kişilik hırsların yansımasını ekrana verecek bir kanal değil, 86 milyonun kanalıdır.

Son olarak, ben de gerçekten çok merak ediyorum, birçok ilde de söylendi. TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan "Gassal" dizisinin reklam için tüm Türkiye'ye "Ölünce beni kim yıkayacak?" yazısını astırdınız. Buradan hatırlatmak ve atıfta bulunmak istiyorum: Peki, milletin parasıyla bu kadar reklam yaptıktan sonra bu tutuma devam ederseniz ölünce bunun hesabını kim verecek? Bunun unutulmaması gerektiğini ve tarafsızlık ilkesini bir kez daha hatırlatarak bazı sorularım olacak Sayın Genel Müdürüm, bunlara da yazılı cevap verirseniz teşekkür ederim.

Bir: TRT'nin son üç senede yurt dışına ihraç ettiği diziler hangileridir? Ne kadar gelir elde edilmiştir? Diziler için kurulan platolardan söz konusu hangi diziler için toplam kaç plato kurulmuştur? Kurulan platoların ayrı ayrı maliyetleri ne kadardır? Başka dizi projeleri için günlük kiralama bedeli var mıdır? Şu ana kadar TRT haricinde kaç dizi projesinde bu platolar kullanılmış, ne kadar gelir elde edilmiştir? TRT iç yapımlarını ekrana taşıdığını belirten dönem dizileri için oyuncuların ayrı ayrı bölüm başı ücretleri ne kadardır? Bu konuyla ilgili -kamuoyuna yansıyan- afaki rakamlar konuşuluyor, yapım şirketlerine fahiş fiyatlar ödendiği konuşuluyor ancak konuya net bir cevap verilmiyor. Yine, cevap alamadığımız bir soru da FETÖ operasyonları sonrasında Kurumda kaç kişi ihraç edilmiştir, kaç kişi geri dönüş yapmıştır. TRT'de sınavsız ve mülakatsız şekilde işe alım yapıldığı iddiaları doğru mudur? İddia doğruysa işe alım kıstasları nelerdir? Son üç sene içerisinde sabah, öğle, akşam haberleri olmak üzere üç haber kuşağı saatinde ayrı ayrı tüm siyasi partilere ayrılan süreler ne kadardır? Son beş sene içerisinde TRT'de programa katılmak için yazılı dilekçe başvurusu yapmasına rağmen programlara çağırılmamış muhalefet partisi lideri, milletvekili ya da mensubu var mıdır? TRT programlarına katılma kriterleri nelerdir? Son üç senede TRT'nin bandrol gelirleri ne kadardır? TRT Yönetim Kurulu üyelerinin siyasi parti liderlerini eleştiren, hakarete varan siyasi paylaşımlarını ne şekilde değerlendiriyorsunuz? Ayrıca, muhalefet partilerini destekleyen ya da iktidar politikalarını eleştiren söylem ve sosyal medya paylaşımlarında bulunan sanatçıların ve çalışanlarının TRT dizilerinden ve Kurumdan kovulduğunu bildiğimize göre, TRT'de çalışmak için nereden ve ne şekilde bir icazet almak gerekir diyor, teşekkür ediyorum.