KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ BOZAN (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi, bizim memleketimizde birçok konu kâğıt üzerinde o kadar tatlı ki, kâğıt üzerinde tatlı, düzgün, şirin, çok düzgün gidiyor ama maalesef bir de gerçeklik var. Şimdi, ev kiraları meselesini konuşuyoruz. Bildiğiniz üzere, geçmiş dönemde ev kiralarına yapılacak zammın yüzde 25'le sınırlandırılmasına dair bir yasal düzenleme yapılmıştı, süreliydi bu yasal düzenleme ama hepimiz biliyoruz ki maalesef o tarihlerde çok büyük bir kesimde o yüzde 25'e uyulmadı bir şekilde. Yurttaşlar, kiracılar zaten zor koşullarda yaşıyorlar. İşte, yüzde 25'i ev sahibi kabul etmedi, yüzde 50, yüzde 60, yüzde 70, yüzde 80, yüzde 100 yaptı; gidip dava açacak parası olmayan kiracı vardı, ona itiraz edemeyecek kiracı vardı ve bu sıkıntılar bugünlere kadar geldi. Şimdi, biliyoruz yani TÜİK, özellikle kimi konularda rakamları böyle küçülten bir Kurumumuz, hani daha böyle az gösterelim, küçük gösterelim, maalesef böyle bir Kurumumuz. Mesela, enflasyonla ilgili... Yıllardır TÜİK, enflasyon sepetinde esas aldığı verileri açıklamıyor, dava açılıyor, mahkeme kararı veriliyor, ona rağmen açıklamıyor. İşte, her şeyi minimal gösteren TÜİK verilerine göre dahi 2025 yılında kira artış oranı yüzde 60. Yine, her şeyi minimal gösteren TÜİK verilerine göre 2025 yılında gıda enflasyonu yüzde 50. Peki, kira artış oranı yüzde 60 iken, gıda enflasyonu yüzde 50 iken asgari ücrete yüzde kaç zam yapıldı? Ya da emeklilerin maaşlarına yüzde kaç zam yapıldı? Ya da memurların maaşlarına yüzde kaç zam yapıldı? İşte, tam da o nedenle şunu söyledim: Evet, bazı konular kâğıt üzerinde çok düzgün, kulağa da çok hoş geliyor ama ev kiraları ve gıda enflasyonu meselesi bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşı etkiliyor. Evet, 85 milyonun tamamı kiracı değil, bir kısmı ev sahibidir ama gıda enflasyonu herkesi etkiliyor. Tabii ki şunu biliyoruz: İşte, tuzu kuru olan kesimin umurunda değil gıda enflasyonu, ekmeğe ne kadar zam gelmiş, yağa ne kadar zam gelmiş, elektriğe, doğal gaza ne kadar zam gelmiş umurunda değil ama milyonlarca, on milyonlarca yurttaşı ilgilendiren bu konuda ben, bizim bir araştırma yapabileceğimize inanıyorum. Yani, bunun önünde hiçbir engel yok. Biz, bugün, burada "Biz ev kiraları ve gıda enflasyonuyla ilgili bir araştırma yapacağız, alt komisyon kuracağız." desek kim bize ne diyecek? Gidelim, bu konudaki tüketici derneklerini de dinleyelim, gidelim TÜİK'i de dinleyelim. TÜİK'e diyelim ki: "Ya, siz bu enflasyon verilerini hazırlıyorsunuz ya neye göre hazırlıyorsunuz? Bu enflasyon verileri neye göre gidiyor?" Bakanlıkları da dinleyelim ve bunu yaparken de dışarıdan bir göz olarak yapalım, sadece vekil sıfatımızla yapalım, iktidar vekili, muhalefet vekili sıfatlarımızı bir kenara bırakalım ve ben şuna gerçekten canıgönülden inanıyorum; dışarıdan bir gözle yaklaşımla, iktidarıyla muhalefetiyle bir vekil grubunun ortaklaşmasıyla bu ülkedeki birçok meselenin çözülebileceğine inananlardanım. Bu nedenle ben bizim Dilekçe Komisyonumuz olarak bir yerden başlamamız gerektiğini düşünüyorum. İşte, tam da bu nedenle milyonlarca yurttaşı ilgilendiren ev kiraları ve gıda enflasyonu konusunda bir alt komisyon kurulmasına dair önergemize tüm vekillerin desteklerini rica ediyorum.