KOMİSYON KONUŞMASI

OSMAN ZABUN (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyelerimiz, kıymetli kurumun temsilcileri, Genel Müdürümüz ve diğer yönetici arkadaşlarımız; ben de tekrar bütün ortaya konulan gayret ve çabalardan dolayı teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Tabii, Türkiye özellikle -geçen günkü konuşmamda da ifade ettim- enerji tüketimi itibarıyla baktığınız zaman, son yıllarda dünyada 1'inci sırada yani çok ciddi anlamda enerjiye olan ihtiyacı artmış durumda. Bu, aslında önemli ölçüde de Türkiye'nin ne kadar kalkındığını veya kalkınmakta olduğunu, enerjiye her geçen gün ne kadar ihtiyacının arttığını ortaya koyuyor.

Tabii, bu işin bir başka tarafı da gerçekten de bugün geldiğimiz nokta itibarıyla bütün bu enerji ihtiyacını, yıllara sari olarak ciddi bir planlamayla, stratejik bir süreçle yönlendiren ve gerçekleştiren; bu yatırımları, altyapı yatırımlarını gerçekleştiren çok ciddi kurumlarımız var. Bu tabloya baktığımız zaman, bu önemli kurumlardan bir tanesi de bugün EÜAŞ olarak karşımızda çıkıyor. Gerçekten hem enerji ihtiyacının yüzde 16'sı gibi bir oranı karşılayan bir kurum hâline gelmiş olması, öbür taraftan hidroelektrik santralleriyle, termik santralleriyle, rüzgâr santralleriyle üretime katkı sunmuş olması son derece önemli. Yine, ayrıca, ortaya koymuş olduğu bu katkılar sayesinde Türkiye'de yenilenebilir enerji oranlarının yüzde 68, yüzde 70'ler seviyesine kadar ulaştırılmış olması açısından da son derece önemli.

Yine, sadece enerji üretmek de değil, aynı zamanda alım satım yapmak suretiyle de piyasanın konsolidasyonu ve enerji güvenliğinin sağlanması, enerji arz güvenliğinin sağlanması noktasında da önemli bir misyon oluşturduğunu çok açık ve net olarak görüyoruz.

Yine, bence en önemli konulardan bir tanesi de şu: Şimdi -enerji üretiminde siz bizden çok daha iyi bilirsiniz bunu ama- enerji üretiminde tek kanal enerji üretimi çok da isabetli bir yöntem değil. Yani, hani, geçmişten beri süregelen işte "Neden her tarafı güneş enerjisiyle doldurmuyoruz?" filan gibi talepler gelirdi ama sadece güneş enerjisiyle doldurmak da enerji ihtiyacını sadece güneş enerjisiyle karşılamak da hiç doğru bir yöntem değil çünkü yirmi dört saat esası üzerinden enerji üreten bir sistem değil güneş enerjisi, belirli dönemlerde, mesela havaların kapalı olduğu dönemlerde çok az elektrik üreten sistemler. Bunların farklı alternatif enerji üretim sistemleriyle mutlaka dengelenmesi gerekiyor; bunlardan bir tanesi rüzgâr enerjisi olarak öne çıkıyor, bir tanesi termik santral olarak çıkıyor, bir tanesi doğal gaz santralleri olarak çıkıyor, bir diğeri nükleer enerji olarak sahaya çıkıyor, kendini gösteriyor. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla bütün bunların önemli ölçüde planlanmış olması, bunların hepsinin bir otomasyon sistemine bağlanması ve bunun da öncülüğünü, bu otomasyon sisteminin oluşturulmasında öncü rolü EÜAŞ'ın üstlenmiş olması son derece önemli ve kıymetli diye düşünüyorum.

Bundan dolayı, bütün bu stratejik yatırımlardan dolayı da EÜAŞ'ı tebrik ediyoruz.

Ayrıca, yine son olarak şunu da ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum: Türkiye, eskiden sadece jeopolitik stratejisi olan bir ülkeydi ama bugün artık çok farklı alanlarıyla çok stratejik bir ülke ve çok önemli koridorlara ev sahipliği yapıyor. Bu koridorlardan bir tanesi de enerji koridoru olması... Özellikle elektrik enerjisi de bunun içerisinde.

Ben hatırlıyorum, öğrencilik yıllarımda -lise öğrenciliğimde ya da ortaokul öğrencilik yıllarımda- "enterkonnekte" diye bir sistem ilk defa rahmetli Özal tarafından hayata geçirilmişti. "Enterkonnekte" dediğimiz sistem Türkiye'nin bütün illerini birbirine bağlayan enerji hattı yani her birinin diğerini beslediği bir hat. Geçen gün Sayın Bakanımızın bir açıklamasına şahit oldum, bunu ifade edebilirim; İspanya'da, Portekiz'de, o bölgede bir elektrik kesintisi gerçekleşti ve Sayın Bakanımızın bununla ilgili sorulan soruya verdiği cevap şuydu: "Bizi de etkileme ihtimali var." Yani aslında bu şunu gösteriyor: Avrupa'nın batı ucundaki bir ülke ile Asya'nın doğu ucundaki bir ülke arasında elektrik iletimi açısından da stratejik bir konuma geldiğimiz ortada duruyor.

Ben, bütün bu gayret ve çabalardan dolayı hepinize tekrar teşekkür ediyorum; Allah gayretinizi artırsın diyorum.

Saygılar sunuyorum.