ERHAN USTA (Samsun) - Ondan önce usulle ilgili... Yani aslında ben topa girmeyecektim ama...

Öncelikle bütün arkadaşları saygıyla selamlıyorum.

Sizin savunmanızdan sonra bir iki cümle söylemek icap etti. Hani "Davet ettim, gelmedi." çok şey değil yani yeterli bir açıklama değil. Elbette zorla getirecek hâliniz yok Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak ama burada sadece Diyanet İşleri Başkanı özelinde söylemiyorum, bakın, diğerlerinde de... Mesela, İletişim Başkanı hiçbir şekilde gelmedi; kanunu geçti, gelmedi; kendi bütçesi oldu, gelmedi yani bir kısım kurumların kurum yöneticileri özellikle buraya gelmekten kaçınıyor, bunu bizim bilmemiz lazım. O zaman, birilerini davet ediyoruz ve onlar buraya gelmiyorsa, Parlamento olarak, Meclis Başkanlığı olarak veya Komisyon Başkanlığı olarak bu işin üzerine düşmek lazım. Niye gelmiyor, özellikle bazı insanlar buraya niye gelmiyor, burada niye hesap vermekten kaçınıyor, onu görmek lazım.

Şimdi, TENMAK Başkanı burada; çok önemli bir kurum, bir de en arkaya oturtmuşlar Değerli Başkanı. Birazdan konuşacağız, daha az önemli bir kurum filan değil, çok kritik, stratejik çalışmalar yapıyor ve yaptığını varsaydığımız bir Kurum Başkanı. Bu Kurum Başkanı geliyor da niye mesela -daha önceki haftalarda görüştük- özellikle bazı kurumların başkanları buraya gelmekten kaçınıyorlar? Bunu görmemiz lazım. Bakın, buraya geçmişte bakanlar geliyordu yani buraya gelmek insanı yerici bir şey değil veya buraya gelmek onun statüsünü aşağı çeken bir şey filan değil. Meclis Başkanı geliyor değil mi buraya? Meclis Başkanı geliyor buraya Meclisin bütçesi görüşülürken. Kendisi bizzat geliyor yani Türkiye'nin protokoldeki 2'inci insanı geliyor, burada birtakım sorulara cevap veriyor ama bazı kurumların başkanları özellikle kaçınıyor. Dolayısıyla, Sayın Başkan, bu konuda o zaman Meclis olarak bizim bir şey yapmamız lazım. Komisyonun veya Meclis Başkanlığının bu konu üzerine düşünmesi gerekir yani "Ne yapalım, gelmiyorlar." deyip bırakmamamız lazım.

Teşekkür ederim.