| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/517) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 14 .01.2016 |
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, bir genel yaklaşımı özellikle belki vurgulamakta fayda var. İşsizlik Fonu'nun oluşumunu hepimiz biliyoruz. İşsizlik Fonu'nun yüzde 25'i işçiden kesilen kesintilerden, yüzde 25'i devletin ödediği primlerden, yüzde 50'si ise işverenden kesilen primlerden oluşuyor. Dolayısıyla, bu İşsizlik Fonu'nun kombinasyonu bu. Burada istihdamın artırılmasına, işsizliğin azaltılmasına yönelik, istihdamın güçlendirilmesine yönelik yapılan harcamaları İşsizlik Fonu'nun tırtıklanması olarak algılamak mümkün değil, bu doğru değil. Sonuçta bu fon neden oluşturuldu? Elbette, yarın işsiz kalan insanlarımıza bu noktada bir garanti olsun diye oluşturuldu. Ama, biliyorsunuz, bunun işsizlik maaşları kısmı çok fazla değil. Eğer bu noktada bir sıkıntı olursa zaten Hükûmet gereğini en kısa sürede yapar, orada hiç tereddüdünüz olmasın. Ama, sadece işsiz kalan insanlarımızın maaşını ödemekle kalmıyor bu fon, aynı zamanda istihdamı artırmaya, istihdamın niteliğini artırmaya, bu tip sosyal konularda da bu fonun kullanılması kanunun amacına aykırı değil, aksine bana göre çok da faydalı.
Bu üniversite hastaneleri konusu, doğrusu Türkiye'nin kronik problemlerinden bir tanesi. Şu anda da Sağlık Bakanlığının ciddi bir çalışma yaptığını da biliyorum. Bazı üniversite hastanelerimiz var, gerçekten borç batağında ama bazı üniversite hastanelerimiz de var ki kasasında para var.
MUSA ÇAM (İzmir) - Orada da uygulanan yanlış politikalarınız var.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Şimdi, şunu söyleyeyim: Yani, burada en kolay iş Hükûmeti suçlamaktır. Acaba, bu üniversite hastanesi bu konuma niye geldi, bunu kimse sorgulamak istemiyor.
Nasrettin Hoca anahtarını kaybetmiş, toplanmış millet, herkes arıyor. Bayağı bir aradıktan sonra bulamamışlar tabii. "Hocam sen nerede kaybettin bu anahtarı?" "Şu aşağıda kaybettim." demiş. "İyi de Hocam bir saattir bizi burada niye aratıyorsunuz, aşağıda kaybettiniz de?" "Ya, burası aydınlık, burada aramak kolayıma geliyor." demiş. Şimdi, Hükûmeti suçlamak her konuda kolay. Ama, işin...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama, sağlık...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Bakın, hayır, hiç sağlığın... (Gürültüler)
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen, söz istersiniz.
MUSA ÇAM (İzmir) - Haksızlık var burada.
BAŞKAN - Sayın Çam, lütfen, Sayın Bakanı dinliyoruz.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Şunu söyleyeyim: Şu anda Hükûmetin uygulamalarında memnuniyetin en yüksek olduğu alan sağlık alanı.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Özel sektör hastaneleri fark alıyor, üniversite hastaneleri tam tersine.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Şimdi, bakın, hayır, hayır.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunu söylememeniz lazım.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Kuşoğlu, siz de bu işleri bilen birisisiniz, eğer Anadolu'da daha kıt imkânlarla sağlık hizmeti veren üniversite hastanesi borç batağına batmıyor, hatta kendi yağıyla kavruluyor ve yatırım da yapıyor, buna mukabil bazı büyük şehirlerimizdeki büyük üniversite hastaneleri eğer borç batağına batıyorsa burada olayı getirip Hükûmete bağlamaktan ziyade bunların yönetiminin ne kadar etkin, verimli çalıştığını sorgulamak gerekmez mi? Şu anda, Sağlık Bakanlığı ciddi bir çalışma yürütüyor, çünkü hakikaten bu konular, bazı şeyler sürdürülemez hâle geldi. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığımız, inşallah Sayın Bakanımız geldiğinde detayını sizinle paylaşır. Ama bu konunun üzerinde durulduğunu, bir çalışma yürütüldüğünü özellikle ifade edeyim.
Eğitim araştırma hastanesi konusunda doğrusu şu ana kadar bir şey olarak bilgim yok. Eğitim araştırma hastaneleriyle ilgili o Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı olduğu için, orada en azından borç batağı konusunda bir şey yok. Hükûmetin bu konulara duyarsız kaldığı kesinlikle katılmayacağımız bir görüş. Burada bizim belki şunu yapmamız gerekiyor, yani Türkiye'nin geldiği bu noktada.
Bakın, benim bugün aslında memnuniyet duyduğum konulardan bir tanesi şu: Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşlarımız kadın istihdamına yönelik endişeden bahsettiler bu yapılan düzenlemelerden dolayı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak diyorum ki: Evet, bu konuda hepimiz endişe duymalıyız. Kadın istihdamı bizim açımızdan çok önemli. Kadın istihdamını azaltacak düzenlemeler bizim de doğrusu çok kabulleneceğimiz düzenlemeler değil. Ama bunu yaparken devletin sosyal devlet olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek durumundayız. Bence, önümüzdeki süreçte, belki hep birlikte yine, kadın istihdamının artırılmasına yönelik nelerin yapılması, hangi kanunlarda, hangi değişikliklerin yapılmasına yönelik bir bütüncül çalışma ihtiyacımız var. Biz bazen kadınlarımıza gerçekten ileri bir hak verdiğimizi düşünürken o düzenlemeden dolayı kadın istihdamına yönelik özel sektörde özellikle endişe oluşuyor. Kamuda sorun yok. Kamu yapılan düzenlemeyi uygular. Ama özel sektörde kadın istihdamına yönelik ciddi bir çekimserlik, hatta negatif tutum alınıyor. Bana göre, önümüzdeki süreçte, belki Meclisin önceliklerinden biri bu kadın istihdamını gerçekten artıracak, buradaki bazı uygulamaların kadın istihdamını engellemesini önleyecek düzenlemeleri, çalışmaları birlikte yapmak durumundayız. Burada artık hangi özel sektör temsilcisiyle konuşsak, "Yaptığınız her düzenleme bizim istihdamımızı, kadın istihdamına yönelik endişelerimizi artırıyor." diyor. Burada ciddi bir çalışma ama bütüncül bir çalışmayı, yani mutlaka gelişmiş dünyanın verdiği hakları kadınlarımızdan esirgemeyiz, esirgemeyeceğiz de. Sosyal devlet olmanın sorumluluğunu mutlaka yerine getireceğiz. Ama aynı zamanda da özel sektörde kadın istihdamını da artırmak durumundayız. Buna yönelik belki bir bütüncül çalışmayı hep birlikte yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.